Mezran Mahallesi toprak sahada gerçekleştirilen miting öncesi polis geniş güvenlik önlemi aldı. Mitinge katılanlar önce elektronik cihaz taramasından geçti ardından da üst baş araması yapıldı. Kadınlar başlarına yeşil sarı kırmızı renkler bağlayarak miting alanına sloganlar eşliğinde geldiler.
Tuğluk,”Bütün kazanımlarımız bütün değerlerimiz tavsiye edilmeye çalışılıyor. Ne yapacaklar bu halkı teslim alacaklar. Başbakan biat etmemizi istiyor. Ya da sizi zindanlara atarız, öldürürüz Roboski de olduğu gibi gerekirse katlederiz diyorlar. Roboski de bu devlet anlayışı dolayısıyla halkımızın üzerine bombalara yağdırıldı. Mesaj verildi. Yani bu işi katliama kadar götürürüz dediler. Bütün bu zulüm uygulamalarına bu faşizan uygulamalara karşı bilinmelidir ki yapacağımız tek şey var direnmektir. Kürt halkı örgütlü bir halktır. Kürt halkı özgürlüğüne sevdalı bir halktır. Mücadele ve davamız büyük bir davadır.
Tuğluk,” Her şey onurumuz ve özgürlüğümüz içindir. Ödediğimiz tüm bedeller, çektiğimiz tüm acılar onurumuz, kimliğimiz ve varlığımız içindir. Bu halende böyledir. Bunun için özgürlüğümüzü kazanıncaya kadar özyönetim hakkımızı, kendi kendimizi yönetme hakkımızı kazanıncaya kadar bu mücadele sürecektir. Sayın başbakan bunu böyle bilsin. Bu halkın kendi kendini yönetme hakkını kimliğini tanıyacaksınız. Bunu yapmazsanız burudan söylüyoruz. Size ve bu politikalarınıza karşı direnmek ve isyan etmek meşrudur hakkımızdır. Bunu yapacağız. Sayın Öcalan’a diyorlar sen neden bu halkın özgürlük davasını sürdürüyorsun. Sen neden bu halkın hukukunu özgürlüğünü savunuyorsun. Bundan vazgeç diyorlar.
Tam bir tehdit şantaj politikası uygulanıyor. Öcalan özgür olmalıdır bunu Kürt halkı ve kadınları olarak talep ediyoruz. Bunun mücadelesin direnerek, bunun bedelini ödeyerek gerçekleştirinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Bazıları Öcalansız çözümü tartışıyor. Öcalansız bir çözüm gerçekleştireceklerini zannediyorlar. Kürt sorununda eğer bir çözümden bahsediyorsanız tek muhatap Sayın Öcalan’dır. Başka muhataplar aramaya, yaratmaya gerek yok. Bu halk bu sorunda muhatabını da, iradesini de açığa çıkarmıştır. Size düşen bu iradeye saygılı olmaktır” dedi. DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk’un konuşmasından sonra mitin alanındakilere hitap eden BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmadıkça ne Kürt Halkı nede Türkiye özgürleşmeyeceğini belirtti. Buldan, “ Biz kadınlar diyoruz ki Sayın Öcalan özgürlüğüne kavuşmadığı sürece ne Kürt toplumu ne Kürt kadınları nede Türkiye özgürleşemeyecektir. Türkiye demokratik bir yapıya kavuşamayacaktır”
Tuğluk;” Bunun için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin biran önce son bulması ve Sayın Öcalan’ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının biran önce sağlanması gerekmektedir. Bu coğrafyanın barışa ve demokrasiye ihtiyacı vardır. Bu ülkeye bir barış gelmelidir. Bu ülkenin toplumsal barışa ihtiyacı vardır. Bunun içinde müzakere, diyalog sürecinin ve barış koşullarının biran önce yaratılması gerekmektedir. Bugün Kürt halkına dayatılan tavsiyenin, yok saymanın, operasyonların, bu coğrafyaya ve bu ülkeye hiçbir faydası yoktur. Bugün buradan bir kez daha diyoruz ki biz buradayız, varız. Kadınlar olarak haykırıyoruz ve diyoruz ki Kürt halkı statüye kavuşturulmalıdır. Kürt halkının üzerindeki bütün baskılar bitmelidir. Kürt halkı ne siyasi operasyonlarla nede askeri operasyonlarla bitirilecek bir halk değildir. Buradan bir kez daha haykırarak ‘An Azadi An Azadi diyoruz’ şeklinde konuştu. Buldan dan sonra konuşan BDP Diyarbakır milletvekili Leyla Zana kadınlara Kürtçe hitap ederek günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yaptı. Pervin Buldan, Leyla Zana ve Aysel Tuğluk, yerel kıyafetleri ile sahnede kol kola girerek halay çektiler.
Layla Zana’nın sahnede indiği sırada kendisine gösterilen yoğun ilgeden dolayı yer yer zor anlar yaşadı. Görevliler Zanan’ı güçlükle vatandaşın arasında alarak araca kadar eşlik ettiler. Mitin olaysız bir şekilde sona erdi.