Eğitim-Sen açıklamasında,”8 Mart’ın coşkusunu yaşadığımız bu günlerde yüreğimiz 7 kadın arkadaşımızı kaybetmenin derin acısı içerisindedir. 3 günlük kadın eğitimi programı için Ankara’ya gelen Türk Metal Sendikası 1 Nolu şube üyesi kadınlar, trafik kazasında hayatını kaybetti.
Çok sayıda kadın üyenin yaralandığı bu kaza, 8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’nü artık bir kişi bile eksilmemek için erkek egemen sisteme karşı daha fazla mücadele etme kararlılığımızla büyütecektir.
Eğitim Sen olarak hayatını kaybeden kadın işçilerin ailelerine ve Türk Metal Sendikası yönetimi ve üyelerine başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.
8 Mart’ın direniş ruhunun temelleri 1857 yılında New York kentinde, düşük ücretle, insanlık dışı koşullarda çalışmak zorunda bırakılan emekçi kadınların mücadelesi ile atıldı. Yüzyıllar öncesinden başlayan, her türlü baskıya, şiddete ve ayrımcılığa karşı kadın özgürlük mücadelesi, bugün de devam etmektedir.
Aklımız, emeğimiz ve bedenimiz üzerindeki her türlü baskıya, sömürüye ve şiddete son vermek için sürdürdüğümüz eşitlik ve özgürlük mücadelesini kadın dayanışması ile büyütüyoruz. Bu yıl 60 ülkede eş zamanlı kadın eylemleri ve kadın grevleri ile tüm kadınlar birbirimize ses oluyoruz:
Dünyanın dört bir yanında ki kız kardeşlerimizle birlikte yükselen faşizme, emek sömürüsüne, erkek-devlet şiddetinekarşı eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütüyoruz! HERYERDEYİZ!
Biziişimizden, iş güvencemizden ve işyerlerimizden koparmaya çalışanlara buradan bir kez daha sesleniyoruz:
İŞİMİZE, EMEĞİMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ. GERİ DÖNECEĞİZ! OHAL VE KHK'LER GİDECEK BİZ KALACAĞIZ!
Aylardır OHAL keyfiyeti ve hukuksuzluğuyla bizi terbiye etmeye çalışanlar şimdi de bizi süreklileştirilmiş bir OHAL'de yaşamaya mecbur kılmak istiyorlar.
Eşitlik ve özgürlük mücadelemizi her yerde sürdüreceğiz. Tacizcileri, tecavüzcüleri ve kadın katillerini kollayanlara, çocuk istismarını yasalaştırmaya çalışanlara, ’Boşanırsan öldürürüm' diyen erkek akla, kadını ‘son bir kez’ affetmeye zorlayan devletin en küçük birimi olan aileye, kadını eş-çocuk-ev üçgeninde boğmaya çalışan devlete ve emeğimizi sömüren sermayeye teslim olmayacağız.
YASAKLAR SİZİN OLSUN, 8 MART BİZİMDİR!
Kadınların varlığını ve mücadelesini zorba düzenleri için tehdit olarak görenler bu yıl pek çok yerde OHAL' in arkasına sığınarak 8 Mart' ı yasaklamak istediler.Kadınların isyanını, direnişlerini sokaklarda haykırmasından korkanların baskı ve tehditleriyle oluşturmak istedikleri karanlığıyine kadınların örgütlü mücadelesi yırtacak.
8 Mart yasaklarını tanımıyoruz ve hayatın her alanında kadın erkek eşitliğine giden yolda yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz. Dünyanın yarısını oluşturan biz kadınlar evde, sokakta, okulda, işte ve hayatın her alanında, toplumsal yaşamda bizleri yok saymaya çalışan sisteme karşı direnmeye devam edeceğiz.
Haklılığımızdan ve mücadelemizden aldığımız güçle taleplerimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz:
-OHAL ve KHK rejimi son bulmalı, haksız hukuksuz yere işten atılan binlerce emekçi görevine iade edilmelidir.
-Esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışmaya son verilmeli, güvenceli ve insana yakışır çalışma koşulları sağlanmalıdır.Kadın istihdamının önündeki en büyük engel olan bakım sorumluluğunun erkek-devlet ve işveren tarafından paylaşılmasını sağlayan yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
-Başkanlık dayatmalarından vazgeçilerek tüm kesimlerin hak ve taleplerinin yer aldığı, her türlü ayrımcılığa son verecek, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa toplumsal mutabakatla hazırlanmalıdır.
-İçeride ve dışarıda yürütülen savaş politikalarından vazgeçilerek halkların bir arada ve eşit yaşadığı barış koşulları oluşturulmalıdır.
-Başta KESK'li kadın arkadaşlarımız olmak üzere, muhalif kimliklerinden dolayı hukuksuzca cezaevinde tutulan tüm kadınlar serbest bırakılmalıdır.
-İşyerinde, evdeve sokakta kadına yönelik taciz, tecavüz, şiddet ve mobbingin son bulması için düzenlemeler yapılmalı, kadından yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin gereği yerine getirilmelidir.
-Eğitim alanı başta olmak üzere, kamusal alandaki tekçi, gerici ve cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, laik, bilimsel, anadilinde kamusal hizmet sağlanmalıdır.
-8 Mart resmi tatil ilan edilmelidir!
KESK' li kadınlar olarak, İş güvencemiz, Yaşam güvencemiz ve geleceğimiz için tüm Kadınları Mücadeleyi ve Dayanışmayı Büyütmeye Çağırıyoruz. Biz Kadınlar Birlikte Daha Güçlüyüz. Birlikte Başaracağız.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ KADIN MÜCADELESİ! JİN JİYAN AZADİ! (Eğitim-Sen)