Normalde uyku problemleri yaşayan Lena et yemeyi bıraktıktan sonra bunun değişeceğini düşünüyor ancak maalesef bu olmuyor. "Bebek" gibi uyuyamadığını, sabahları zombi gibi olduğunu, çalan alarmdan hala nefret ettiğini söylüyor Lena.
Eti bıraktıktan sonra kalp atış ritimlerinin arttığını ve adımlarının yavaşladığını söylüyor Lena. Normalde yarışlara katılan ve koşularda madalya bile alan Lena bu deney süresince koşarken daha fazla nefes nefese kaldığını, başının döndüğünü ve çoğu yarışı yarım bıraktığını anlatıyor.
Kırmızı eti bırakmasının ilk sebeplerinden biri kilo vermek olan Lena bu amacına ulaştığını anlatıyor. 9 ay içinde belinin oldukça inceldiğini, eteklerinin ve pantolonlarının ona büyük gelmeye başladığını ve tüm gardırobunu yenilemek zorunda kaldığını söylüyor genç kız.
Yaşamış olduğu bir takım belirtilerden sonra doktora şikayetini anlatan Lena'ya yapılan tetkiklerden sonra demir eksikliğine bağlı anemi teşhisi kondu. Test sonuçlarında kandaki değerler çok düşük çıkınca Lena önce haplarla bu değerleri yükseltmeyi deniyor ve ardından et yemeye yeniden başlıyor.
Lena 9 ay boyunca et tüketmemesine bağlı olarak gelişen avantaj ve dezavantajları şu şekilde açıkladı:
‘’Vücudumda hiçbir zaman kötü koku oluşmadı. Herhangi bir deodorant kullanmama gerek kalmadı.’’
‘’Yemeklerle daha yaratıcı hale geldim ve ete inanılmaz lezzetli alternatifler buldum. Sebze yemeklerinden de aynı keyfi alabildim.’’
"Etsiz beslenmek hiç de ucuz değilmiş. Vejetaryen restoranlara çok para ödedim.
‘’Yemeklerle daha yaratıcı hale geldim ve ete inanılmaz lezzetli alternatifler buldum. Sebze yemeklerinden de aynı keyfi alabildim.’’
"Etsiz beslenmek hiç de ucuz değilmiş. Vejetaryen restoranlara çok para ödedim.
