Yüksekova ilçesinin Suüstü köyünde tek başına hayatını sürdüren 97 yaşındaki Ayşe Üzüm isimi nine, Ramazan ayına girilmesi ile birlikte yaşam zorluğunun arttığını belirerek "Sahura nasıl kalkacak, iftarımı nerde açacağım bilmiyorum" dedi.
Kendi yaptığı barakada kalan ve hayata tutunmaya çalışan nine, biri İstanbul da ve biri de aynı köyde olan 2 oğlu bulunduğunu, ancak hiçbirinin ne yardım ettiğini ve ne de halimi sorduğunu söyledi. Komşular bir şey gönderirse karnının doyduğunu, göndermeseler aç kaldığını anlatan Ayşe nine "35 yıl önce kocamı kaybettim. 2 oğlum, 8 kızım ile çok sayıda torunlarım var, Ancak onlar da bana bakmadıkları için başımın çaresine bakmaya ve hayatta kalmaya çalışıyorum. Ramazan geldi ne yapacağımı bilmiyorum. Şuan kendi çabalarımla yaptığım barakada yaşıyorum. Geceler artık soğudu ve Ramazanda sahura nasıl kalkacak, iftarımı nerde açacağım bilmiyorum. Defalarca köy muhtarına gittim dilekçe yazdırıp gerekli mercilere göndermesi için. Ama hiçbir sonuç gelmedi ve tek umudum gazetecilerdir. İnşallah sizin vasıtanızla sesimi duyurabilirim dedi.
HAVALAR SOĞUDU BARAKADA ÜŞÜYORUM
Havaların soğuduğunu, artık barakada yaşamanın zor olduğunu söylerken sessizce ağlayan yaşı kadın, "Her şeyden önce Allah ıma dua ediyorum ki artık mecalim kalmadı. Ya canımı alsın ya da bir an önce bu dertten kurtarsın. Bazen günlerce aç kalıyorum, komşulardan yiyecek bir şey istemeye utanıyorum. Köylülerin çoğu artık iğrenerek bakıyorlar, hiç kimseyle aynı ortamda kalamıyorum, ne konuşacak kimseyi ne de derdimim söyleyecek birini buluyorum. Geçim kaynağım sadece 3 ayda aldığım yaşlılık maaşı, ama onunla da geçinemiyorum. Şimdi 100 TL borcum var köy bakkalına nasıl ödeyeceğim bilmiyorum, borcumu veremesem artık oradan borç alamam, zaten onu da zar zor alabiliyorum" diye anlattı.