30 yaş altı kadınlarda kronik olarak yumurtlamanın olmaması ile karakterize bir hastalık olduğunu kaydeden Op.Dr. Aslı Alay, şöyle konuştu:
“Sıklığı yüzde 3-5 olup oldukça fazla sayıda kadını etkilemektedir. Sayısı her yıl daha da artmaktadır. Artış nedeni kadınlarımızdaki yaşam tarzı, özellikle beslenme alışkanlığımızın değişmesi, hareketimizin oldukça kısıtlı olmasından kaynaklanır.
Kadınların çalışma oranı artmış, beslenme genellikle hazır, kolay ve kalori oranı yüksek katkı maddelerinin fazla olduğu beslenme anlayışı yaşamımıza yerleşmiştir.
8 saat boyunca masada bilgisayar karşısında çalışan, öğlen yemeğini yemek için birkaç adım atarak farklı bir masada ekmek arası atıştırmaları yapıp, ara öğünlerde tükettiğiniz çikolataları hatırlayabiliriz. Ve hayatımıza giren kilolar, zayıf bile olsak vücudumuzda azalan protein oranı…
bunlar mı arttırdı bu hormonal bozukluk olarak tanımladığımız polikistik over sendromunu?. Nedeni bilinmemekle birlikte en sık neden genetik faktörler olduğu düşünülmektedir. Ailede polikistik overli kadınların olması özellikle anne, teyze, kız kardeşte polikistik over olması riski artırır.”
Yeni adet görmeye başlayan kız çocuklarında düzensiz adet periyotları olabileceğini belirten Op.Dr. Aslı Alay, şu bilgileri verdi:
“Genellikle 2-3 yıl kadar bu düzensizlik devam edebilir. Fizyolojik bir durumdur. Endişe edilmemeli, ilaç kullanımına gerek yoktur.
Ancak kızınızda adet periyotlarındaki düzensizlik yanında, kıllanma artışı, kilo alma, saç dökülmesi ve yoğun akneler varsa mutlaka jinekolog doktorunuz tarafından kontrol edilmesinde fayda var.
Ergenlik belirtileri olan ve adet görmeye başlayan her kız çocuğu hem yeterli bilgilendirme yapılması hemde rutin kontrolleri açısından jinekolog tarafından değerlendirilmelidir. Polikistik over sendromunun belirtileri ile ergenlik belirtileri birbirine benzeyebildiğinden tanı koymak gecikebilir.
Ultrason ile kontrol edildiğinde ergenlik dönemindeki kız çocuklarının yüzde 30’unda yumurtalıkları polikistik over ile uyumlu görünüme sahiptir.
Özellikle adet görmeye başladıktan 2 yıl sonra adet düzensizliğine eşlik eden akne, kıllanma artışı(göğüslerde, sırtta, bıyık ve sakal) , saç dökülmesi, insülündirenci önemli klinik belirtilerdir.
Bu çocukları muayene ederken ayrıntılı anemnez alınmalı aile öyküsü, doğum kilosu, ek hastalık mevcudiyeti araştırılmalıdır.
Özellikle doğum kilosu düşük olan kız çocukları risk altındadır.
Belirtiler: Klinik olarak bütün semptomlar görülebilmekle birlikte bazı kadınlarda tek bir belirti görülebilir.
Adet düzensizliği: Düzensiz aralıklarla adet görme, özellikle uzun aralıklarla adet görme veya adet görememe. Sivilce, yağlı bir cilt. Kilo artışı, metabolik sendrom.
Tüylenme artışı, saç dökülmesi. Kısırlık, uzun dönem riskler:
1- Hem androjen hem de insülün salgılanmasına bağlı tip2 diyabet ve kalp damar hastalığı
2- Rahim kanseri: bu risk düzensiz salgılanan hormonlara bağlı
3- Hipertansiyon, inme
4- Düşük riski ve gebelikte şeker riski de artmıştır.
Tanı: klinik bulgular ve ultrason ile tanı genellikle kolayca konulabilir. Tanı konulması ardından tedavi aşamasına geçilir.
Beslenme düzeni, kalori azaltılması, egzersize başlanılması, sigaranın bırakılması ile belirtiler oldukça azalır. Amaç kadını polikistik overin getireceği risklerden korumaktır. Gebelik isteyen kadınlarda da gebeliğe yönelik tedavi yöntemleri uygulanır.”İHA