Demokratik Özgür Kadın Hareketi'nin '8 Mart Dünya Kadınlar Günü' dolayısıyla düzenlediği miting, Van Valiliği önünde bulunan Ferit Melen Meydanı'nda yapıldı. Katılımcılar, kurulan arama noktalarından geçtikten sonra alana girdi. Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği ekipleri de alana gelen kadın ve erkeklere üzerinde polis amblemi bulunan kutlama kartları dağıttı. Yağmur ve soğuk havaya rağmen alana gelen kadınlar, ellerinde sarı, kırmızı, yeşil şallar ve şemsiyeler taşırken, bazıları Abdullah Öcalan'ın ve girdikleri çatışmalarda yaşamını yitiren kadın PKK'lıların posterlerini açtı.
Sarı, kırmızı, yeşil ve mor balonlarla süslenen miting alanını dolduran kadınlar, tertip komitesinin uyarılarına rağmen sık sık yasa dışı sloganlar attı. Miting alanında fenalık geçiren bir kadın hastaneye kaldırıldı. Mitingde bir konuşma yapan BDP Van İl Başkanı Fevziye Şiran, kadının özgürlüğü için önemli bir gün olan 8 Mart'ın tüm Kürt kadınları ve emekçi kadınlar için kutlu olmasını diledi. Erkek egemenliğinin kadın katliamlarını, cinayetleri artırdığını belirten Şiran, bu durumun toplumun tüm hücrelerine tesir ettiğini dile getirdi. Şiran, kadına yönelik şiddeti, tecavüz ve tacizleri kınayarak tüm kadınları, kadın özgürlüğü için mücadeleye çağırdı.
"'NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE' İNKARCI BİR SÖYLEMDİR"
Açılan Abdullah Öcalan'ın posterlerinin karşısında kadınları Kürtçe selamlayan BDP Van milletvekili Fatma Kurtulan, artık kadınların meydanlara çıkarak, 'Edi bese' (Artık yeter) demesi gerektiğini söyledi. Bir yıl içerisinde bin 400 kadın katliamının yaşandığını ileri süren Kurtulan, her yüz kadından 51'inin her gün aile içinde şiddete maruz kaldığını iddia etti. Kurtulan, namus cinayeti ve töre adı altında kadınların erkekler tarafından öldürüldüğünü belirterek, "8 Mart'ta bile erkeklerin bize armağanı kadın cenazeleri oldu" dedi.
Kürtlerin her türlü taleplerinin baskıyla karşılandığını iddia eden Kurtulan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'da Türkçe eğitim isteğini hatırlatarak, "'Vicdanına el at' diyoruz. Ana dil sadece Türkler için geçerli değildir. Biz Kürtlerin de bu insani talebi er ya da geç yerine gelecektir. AK Parti'ye şunu söylemek gerekiyor: Bu zihniyetten vazgeçin. Her gün bizim çocukların varlığını Türk varlığına armağan ettirmekten vazgeçin. Herkes neyse olsun. 'Ne mutlu Türk'üm diyene' inkarcı bir söylemdir. Bu bir an önce terk edilmeli. Kürtlerin anayasal güvencesi bir an öce hayata geçirilmelidir" ifadelerini kullandı.
"YÜKSEKOVA HALKI DEMOKRATİK ÖZERKLİK SİSTEMİNİ KULLANIYOR"
Her yerden toplu mezarların çıktığını da belirten Kurtulan, AK Parti'nin annelere çocuklarının bir ezarını bile çok gördüğünü savundu. Toplu mezarların araştırılması gerektiğini ifade eden Kurtulan, tüm sorunların demokratik özerklik sistemi ile çözülebileceğini ileri sürdü. Kurtulan, "Demokratik özerklikten korkmasınlar. Bu sistem tüm sorunları çözecek sistemdir. Gever (Hakkari'nin Yüksekova ilçesi) halkı bunu uyguluyor. Onlara selam gönderiyoruz" şeklinde konuştu.
12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan 24. dönem milletvekili seçimleri için Kürtlerin AK Parti'den milletvekili aday adayı olmamalarını da isteyen Kurtulan, "Seçimlere az bir süre kaldı. Tüm Kürtlere sesleniyorum. AK Parti koltuklarına göz dikenlere sesleniyorum. AK Parti'nin koltukları inkarı temsil ediyor, gözyaşını temsil ediyor, asimilasyonu temsil ediyor. 'O AK Parti'nin koltuklarına aday olmayın' diyorum. Tüm Kürt halkını bu çatı altında birliğe, beraberliğe çağırıyorum" dedi.
Zaman zaman etkili olan sağanak yağışa rağmen yaklaşık 5 saat süren mitingde, kadınlar mahalli sanatçıların Kürtçe söylediği türkü ve şarkılar eşliğinde halay çekerek eğlendi. Kalabalık daha sonra sessiz bir şekilde dağıldı.