Demirtaş, Kenan Evren anayasasının 2011-2012 versiyonuna anayasa demeyeceklerini belirterek, "Yeni anayasanın nasıl olması gerektiğini ve o inşa sürecinin katılım sürecinden nasıl olması gerektiğinin pratiğimizle ortaya koyacağız" dedi. Seçildikten sonra BDP grubunu kurup Van'da kampa giren milletvekillerinin 4 günlük toplantısı sona erdi. Yaz kampının değerlendirmesini de BDP Gurup Başkanı Selahattin Demirtaş yaptı.
Toplantılarının ana gündem maddesini yeni anayasanın çalışmalarının oluşturduğunu söyleyen Demirtaş, 4 gün boyunca seçim öncesinde, seçim sonrasında Türkiye'deki en önemli siyasal gelişmeleri ve bloğun seçim beyannamesi çerçevesinde Türkiye'nin temel sonlarına çözüm üretecek aktif politikaları nasıl hayata geçireceklerini
tartıştıklarını anlattı.
Herbirimiz açısından verimli bir çalışma olduğunu ifade eden Selahattin Demirtaş "Böylesi bir yakıcı süreçte, bu kadar yoğun bir gündem içerisinde önümüzdeki dönemi de daha verimli planlayıp, her saati, her günü çözüm üretme gayreti, çabasıyla geçirmek için bizler yaz tatili boyunca da çalışmalarımızı grup toplantılarımızı sürdüreceğimiz. Mümkün olduğu kadar sık periyotlarda bir araya geleceğiz, çözüm önerilerini de halkla paylaşacağız. Bu yaz boyunca tatil olmayacak arkadaşlarımız
çalışmalarını sürdürecek" dedi.
"ANAYASA TARTIŞMALARINDA AKTİF ÖNCÜ BİR ROL ALMAK İSTİYORUZ"
Bundan sonra yeni anayasa ile ilgili nasıl çalışmalar yapacaklarını, ne tür katkılar sunacaklarını ve çalışmaları nasıl sürdüreceğimizi tartıştıklarını anlatan Selahattin Demirtaş, "Son derece önemli hayati bir konu olarak değerlendiriyoruz. En nihayetinde bu ülkede tüm sorunlar çözülecekse, demokratik, özgürlükçü, sivil bir anayasa ile çözülebilir. Bizler de bu anayasa tartışmalarında aktif öncü bir rol almak istiyoruz. Bugüne kadar Türkiye'de yapılabilmiş en güçlü anayasa yapma zeminini inşa zeminine
bizler geçmişte hep birlikte yürütmüştük, sürdürmüştük.
Anayasa meclisleri, platformları bütün bu tartışmalar son derece güçlü veriler ortaya çıkarmıştı, güçlü sonuçlar ortaya çıkarmıştı. Bu sonuçları da dikkate alarak şu saatten itibaren anayasa hazırlık çalışmalarını somut bir şekilde halkımızla paylaşarak, her yerde tartışmaları sokaklarda, meydanlarda panellerde konferanslarda sürdürerek, aynı zamanda bir taslağa dönüşecek şekilde çalışmayı da yürüterek biz anayasa çalışmalarına güçlü bir katılım göstereceğiz.
Bunu Türkiye'deki demokrasi bileşenleri ile bu anayasada olması gereken, aslında yeni anayasanın yapılmasına vesile olan ve tartışılmasına vesile olan herkesi katarak en özgürlükçü anayasa tartışmalarını ve taslağını çıkarmaya çalışacağız. Fakat bu konuda blok milletvekilleri olarak hükümetin göstermiş olduğu yaklaşımın da son derece yetersiz. Aslında yeni bir anayasa tartışmadan öte eskinin bir tekrarın da ısrar olduğunu belirtmek istiyorum. Çünkü Türkiye'de yeni bir anayasa tartışması
bugün varsa eski anayasayı, darbe anayasasını tümden çöpe atalım, bu ülkeye bu anayasa uygun değil diyorsak bunun en önemli nedeni gerekçesi anayasanın tekçi zihniyetidir.
Şimdi hükümet sözcüleri özellikle sayın Başbakan, yaptığı bütün açıklamalarda tekçilikten vazgeçmeyeceklerinin altını çiziyor. Dolayısıyla bir yandan tekçi zihniyetinin süreceğine dair ısrar, öte tarafta hükümetin yeni anayasayı yapıyoruz açıklaması bir biriyle çelişen açıklamalardır. Eğer tekçi zihniyet devam edecekse yapılacak anayasa
yeni anayasa olmaz" dedi.
"KENAN EVREN ANAYASASININ 2011-2012 VERSİYONUNA BİZ ANAYASA DEMEYECEĞİZ"
Hükümetin bu çalışmaya 'Yeni anayasa çalışması başlattık' dememesi gerektiğini anlatan Demirtaş, "Ön koşulsuz, ön yargısız kesinlikle tekçi zihniyetin aşılacağının da taahhüdü verilerek Türkiye'deki bütün toplumsal kesimleri kendi dili, kimliği, kültürü ve inancıyla Türkiye'de yaşamasını garantisi olacak bir anayasayı birlikte yapmayacaksak kimse kusura bakmasın ama Kenan Evren anayasasının 2011-2012 versiyonuna biz anayasa demeyeceğiz.
Yeni anayasanın nasıl olması gerektiğini ve o inşa sürecinin katılım sürecinden nasıl olması gerektiğinin pratiğimizle ortaya koyacağız. Anayasa konusunda uzlaşma, hepimizi ifade edecek, kucaklayacak yeni bir anayasayı hep birlikte yapma konusunda da bir diyaloğa birlikte çalışmaya açık olacağız. Ama hükümetin bu tekçi anayasa anlayışını kesinlikle ama kesinlikle terk edilmesi teklemeden vazgeçmesi gerektiğini düşünüyoruz. AK Parti hükümetine AK Parti anayasa hazırlık komisyonuna da bunu özellikle hatırlatmak istiyoruz" diye konuştu.
BLOK HAREKETİ
Önemli çalışmalardan birinin de demokratik cumhuriyetin hayata geçmesi, cumhuriyetin demokratikleşmesi perspektifi ile yola çıkan blok hareketi olduğunu ifade eden Selahattin Demirtaş, "Bunun bir kongreye ve giderek bir siyasi partiye dönüşmesi çalışmaları zaten başlamıştı. Biliyorsunuz bu konuda bir komisyon kurulmuştu. Daha önce çatı partisi olarak ifade edilen, şu anda kendini blok olarak ifade eden çalışma bir kongre şeklinde örgütleme çalışmalarına aktif olarak başlamıştır. Bizim Türkiye'nin genel demokrasi perspektifi ile ele aldığımız bu çalışmaya BDP olarak da hem büyük bir destek sunacağımızı ve Türkiye'nin demokrasi özgürlük umudunun da bu çalışmadan geçtiğini ifade ediyoruz.
Açık ve güçlü bir şekilde irademizi arkamıza koyuyoruz. Umut ediyoruz ki bu çalışma başarılarak somut bir şekilde hayata geçecektir ve Türkiye hak etmiş olduğu güçlü bir muhalefet örgütüne, güçlü bir halk örgütüne, tabana dayalı bir halk hareketine kavuşacaktır. Önümüzdeki aylarda bu çalışmalar somut bir çerçeveye kavuşunca
zannediyorum. Bu çalışmayı yürüten arkadaşlarımız sizleri detaylı bir şekilde bilgilendireceklerdir. Ama biz çalışmayı hayati bir çalışma olarak tanımlıyoruz" dedi.
"DEMOKRATİK ÖZERKLİĞİ BÜTÜN TÜRKİYE'YE ANLATMAK HERBİRİMİZİN BOYNUNUN BORCU"
Demirtaş, demokratik cumhuriyet çerçevesinde, bunun bir parçası bunun bir ayağı olarak gördükleri demokratik özerklik konusunda da 4 günlük çalışmaları boyunca değerlendirdikleri önemli başlıklardan biri olduğunu söyledi. Her şeyden önce DTK'nın ilanıyla bir kez daha gündeme gelen, aslında 6 yıllık çalışmanın, bir projenin, tartışmanın ürünü olan bu siyasi projeyi grup olarak bir kez daha tartıştıklarını anlatan Demirtaş, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bir kez daha bütün boyutlarıyla bundan sonraki aşamalarını ele aldık. En nihayetinde DTK'nın ilan etmiş olduğu Demokratik Özerkliği meşru bir hak olarak gördüğümüzü ve bu hakkın hayata geçebilmesi anayasal yasal güvenceye kavuşabilmesi için de bütün platformlarda, TBMM'de önümüzdeki dönemlerde mücadelemizi çabamızı gayretimizi sürdüreceğimiz ifade ediyoruz. Ve bizler bu projeyi özellikle ilanla birlikte bir kez daha gündeme gelen bu projeyi Türkiye'deki birliğin ve bütünlüğün teminatı olarak görüyoruz.
Teklik dayatmasına karşı hepiniz teksiniz tek olmak zorundasınız dayatmasına karşı demokratik meşru bir refleks olarak hak olarak görüyoruz. Bu nedenle hiç kimse demokratik özerkliği bir dayatma olarak algılanmamalıdır. Tam tersine tekçi dayatmalara karşı son derece haklı bir çıkış olarak algılamalıdır. Ve yine hiç kimse demokratik özerkliği Türkiye'de bölünmenin bir parçası ayağı, girişimi olarak görmemelidir.
Aslında hükümetin ve hükümetlerin uygulamaları nedeni ile fiilen bölünmüş olan Türkiye'yi gerçek anlamda gönüllü birleştirecek bütünleştirecek bir proje olarak görmelidir. Bu nedenle kimse Türkiye'nin şu andakinden hel hele şu linç saldırı ortamıyla şu kadar ayrımcı dil kullanan hükümetin politikacıların olduğu bir dönemde kimse Türkiye'yi şuandakinden daha fazla bölemez. Bizim yaptığımız çalışma bütün Türkiye için demokratik özerk yönetimler inşa etmek, oluşturmak, bu temelde halka bütün bu projeleri anlatabilmek ve Türkiye'nin aslında demokratik kurtuluşunun hem de demokratik gönüllü birliğinin tek çıkar yolunun bu olduğunu ifade etmektir.
Bloğumuz bu konuda önümüzdeki dönemlerde yoğun bir çaba sarf edecektir. Özellikle bu konuda spekülatif yaklaşarak projeyi boşa çıkarmaya dönük sanki bu bir bölünme projesiymiş, bu bir çatışma etnik ayrışma projesiymiş gibi sunmaya çalışanlara karşı aslında bu projenin gönüllü birlik projesi olduğunu ve gerçekte bir demokrasi projesi olduğunu bütün Türkiye'ye anlatmak her birimizin boynunun borcu olacak, çalışmalarımızın da ana başlıklarından birini oluşturacaktır."(İHA)