Bayram değil seyran değil bahçeli Dem'i niye öptü?
Sayın Bahçeli devlet aklıyla düşünerek hareket ediyor ve içte muhalif olarak gördüğü tüm çevreleri millî irade etrafında kenetlenmenin adımlarını atıyor.

Suriye'deki gelişmeleri, eski rejimin yıkılması yeni bir rejimin ihdası, İsrail, Lübnan ve Filistin'deki çatışmaları vs gibi bölgesel olaylara vakıftır, herşeyin farkındadır ve Öcalan ile DEM Parti'nin görüşmesi durup dururken ortaya konulan bir politika değildir.

Suriye'de ırkçı BAAS rejimi yıkılmasıyla birlikte İran ve bağlı grupları, Suriye'yi, Lübnan'ı, Filistin'i terk etmek zorunda kaldı, olası gelişmelere bağlı olarak yakında ırak ve Yemen'i de terk etmek zorunda kalabilirler.

Suriye'de ırkçı BAAS rejimi yıkılmasıyla birlikte Rusya Suriye'yi terk etmek zorunda kaldı, olası gelişmelere bağlı olarak yakında Libya'yı, Afrika'yı da terk etmek zorunda kalabilirler.

İran bölgede yaşadığı ve olası gelişmelere bağlı olarak yaşayacağı hezimeti kolay kolay sindiremez. Rusya bölgede yaşadığı ve olası gelişmelere bağlı olarak yaşayacağı hezimeti kolay kolay sindiremez.
Rusya ve İran Ortadoğu genelinde yaşanan gelişmelerin merkezinde Türkiye'yi görüyor olabilirler.
İran da, Rusya da, onlar açısından Ortadoğu'dan sökülüp atılmaları, yaşadıkları bu acı verici hezimetle ulusal çıkarları gereği daha fazla rahat durmayabilirler.

Türkiye devlet aklı bölgede kopacak olası fırtınaları görüyor ve bu fırtınaların olumsuz etkilerini en aza indirmeye çalışıyor olabilir.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş yakın bir gelecekte sona erebilir. Böylece Ruslar tüm enerjisini Ortadoğu'ya ve Afrika'ya verebilirler.

İran mezhepçi rejimin yapısına, mevcut tutumuna, ulusal çıkarlarına bakılırsa Ortadoğu bölgesi için çok ciddi arayışlar içinde olabilir. Hatta rejimini evirebilir ve evrensel ölçekte ademimerkeziyetçi çoğulcu demokrasiye dönüştürebilirse bölgesel bir konfederasyona bile gidebilir.

Rusya, İran ve pakdaşları ülkeler ulusal ilişkileri, ulusal çıkarları, gelecek hesapları nereye kadar örtüşüyorsa, örtüştüğü yere kadar dayanışma içinde olabilirler.

Türkiye ve Kürdler bu hengamenin tam merkezinde yer alıyor olabilir ve Ortadoğu tekçi siyasi, İdeolojik hesap ve hedeflerin ağır bastığı yerdir. Çağdaş dünya değerleri ile de ciddi anlamda çelişkiler yaşamaktadır. Bu çelişkilerin azalarak devam etmesi veya artarak devam etmesi uluslararası boyutta etkisi olumlu veya olumsuz yönde çok büyük olacaktır.

Bütün bu hesaplar, bölgesel gelişmeler iç ve dış çelişkileri en aza indirmeyi zorunlu hale getiriyor.
Sayın Bahçeli'nin Öcalan üstünden PKK'nın tasfiyesi merkezli çıkışı gelecekte uluslararası olası gelişmeler ışığında Türkiye için ne kadar önemli olduğunun farkındadır.

Kürd halkı adına siyaset yaptığını iddia eden örgüt ve partiler bölgeyi ve dünyayı ne kadar gerçekçi okuyabildiği de çok önemlidir.

Bu örgüt ve partilerin bir kısmı radikalist İdeolojik hayali rejim modelcidir, ayağı yere basan bir siyasetleri yoktur ve Kürd halkının yıkımına neden olacak siyasi İdeolojik ve pratik özellikler taşımaktadır.
Kürd halkı kendini bölgesel güçlerin ilişkilerinden, olası gelişmelerden elbetteki soyutlayamaz.

Kürd halkının ulusal değerlerinin arkasına gizlenerek radikalist İdeolojik hayali rejim modelci siyaset ve terör üretenlerin bu süreçte kendini tasfiye etmesi yapacakları en doğru iştir.

Böylece Kürd halkının haklı meşru ulusal talepleri olan Dil Eğitim Kültür Tarih ve Ulusal Statü talebinin konuşma tartışma, yasal ve anayasal güvence altına alınması süreci doğru değerlere dayalı olarak izleyecektir.

Kürd halkı ulusal değerlerine haklı meşru yol ve yöntemlerle sahip çıkacak, geleceğini yasal ve anayasal güvence altına alınması için birlik beraberlik içinde canla başla çalışacaktır. Kürd halkının bir ata sözü var " Ya tîr ê binida" yani "yoğunluk en alt kısımdadır" denilmektedir.