Herkes barış köprüsü dese de ben sadece dostluk köprüsü diyorum. Barış, CHP’li bir belediye başkanı ve sanatçı Kadir İnanır ile sağlanacak basit bir şey değildir. İki belediye arasında bir hizmet protokolü imzalandı ve Beşiktaş belediyesi büyük jest yaparak caddelerimize el attı. Bu hizmeti başından beri alkışlıyoruz.
1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ
Şimdi biraz başa dönelim. 1 Eylül dünya barış günü dolayısıyla belediyemiz bir program tertipledi. Hiçbir sivil toplum örgütü, esnaf ve eşraf eşlik etmedi. Hastane önünde toplanıldığında sadece 150 kişi vardık. Belediye-halk arasındaki bu soğukluk göz ardı edilmemelidir. Çok ciddi gerçekler ve sıkıntılar yaşanıyor hepimizin bildiği ama değinemediği, gördüğü ama yansıtamadığı, duyduğu ama söyleyemediği…
NELER YAPILMALIYDI?
Öncelikle aylar öncesi toplantılar yapılmalıydı. Dev bir organizasyonla Hakkarili tüm sinema, ses ve tiyatro sanatçıları, Hakkari’li işadamları, Hakkari dernekleri başkanları ön saflarda yerlerini almalıydılar. Daha sonra değişik partilere mensup siyaset adamları ve tanınmış sanatçılar davet edilmeliydi. Bu şölenin ve organizasyonun mimarları da DBP ve HDP yönetimi olmalıydılar.
CHP KÜRTLERİ SEVMİYOR
CHP başından beri barış sürecine karşı tavır sergilemektedir. Usta gazeteci, değerli üstadımız Hasan CEMAL, köşesinde şunlara değinmişti; “CHP’nin barış sürecine taraftar olmadığı anlaşılıyor. Öylesine açıklamalar yapıyorlar ki, üslubun perişanlığı bir yana, barış fikriyle uzaktan yakından bağdaşmayan içerikleri var. Devlet Bahçeli’den herhangi bir farkları yok”… CHP’nin İmralı ve Kürt halkına karşı tutumu sandıklara da yansıyor ve bölgede eridikçe eriyor. Bu zihniyette olan bir partinin belediye başkanı Hakkari ile kardeş olmak istiyor.
Başkan Murat Hazinedar harika bir insan. Bize gelişi, el uzatması, desteği, sarılışı çok içten ve temiz. Ama CHP’yi yani partisini samimi bulmuyorum. Hakkari’de HDP-CHP kol kola desek kim inanır ki? Ve bana göre CHP günah çıkartıyor. Bölgeye şirin gözükmeye çalışıyor. Türkiye’nin ilk uluslar arası fuarı İzmir Enternasyonel Fuarının onur konuğu da Diyarbakır ve Başkan Gülten Kışanak’tı. Ne oldu da bu dönüş, bu aşk nerden doğdu. Tüm bunlar kafalarda soru işareti yaratan önemli detaylardır.
Korkum ne biliyor musunuz? Hakkari’yi bağrına basan, hizmet desteğini sunan, kardeş elini uzatan başkan Murat Hazinedar’ın parti içinde dışlanması ve cezalandırılacağı endişesidir. Çünkü bizi seven ve bize değer verenler barışı benimsemeyenler tarafından cezalandırılıyorlar.
BEŞİR ATALAY GİTTİ
Barış ve çözüm sürecinin koordinatörü Beşir ATALAY görevinden alınıyor. Bölgeyi çok iyi bilen, çalışan ve çabalayan, hükümet ve devlet adına çözüm üreten kişi neden değiştirildi. Hükümetin bu değişikliği yine kafaları karıştırdı.
EĞLENCE MUHTEŞEMDİ
Merzan mahallesinde tertiplenen şölen harikaydı. Halkımız doyasıya eğlendi. Gecenin harikası hemşerimiz Mustafa Erdoğan’dı. Birçok programını iptal ederek memleketi olan Hakkari’yi tercih eden, sanatıyla, ekibiyle Hakkari’yi yakıp kavrulan Mustafa Erdoğan’a ne yazık ki belediyemiz bir plaket vermeyi bile gerek görmedi.
BAYAN HATİPOĞLU FAKTÖRÜ
Kimse bayan Hatipoğlu’na karşı bir tutum içinde değildir. Hakkari’de seçmen ikiye bölünmüş durumda. Yarısı, “partimiz kimi uygun görürse biz onu destekleriz” diyor. Ve yarısı da, “Dışarıdan getirtilen ve aday gösterilenleri asla desteklemeyeceğiz” şeklinde tepki gösteriyorlar. Bunları parti yönetimi iyi değerlendirmelidir ki yaklaşan yerel seçimlerde yanlış hesaplar yapılmasın ve halkın bu çığlığına kulak verilsin.
BAŞKAN İLE TANIŞMIYORUZ
Beş yıl boyunca görev yapan Bedirhanoğlu ile hiç tokalaşmadım. Bu geleneğimi Dilek Hatipoğlu’na karşı da sürdürüyorum. Uzaktan uzağa izliyor, yazıyor ve çiziyorum. Ama partinin belediye başkan adayları konusunda yanlış karar verdiğini ısrarla yeniliyorum. Bu yanlış kararlar parti içinde de huzursuzluklar doğurmaktadır ama sessiz kalmayı tercih ediyorlar. Partili emekçiler aslında hepsi adeta dert küpüdürler. Yakında yapılacak olan il kongresi bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Çünkü Hakkari’de siyasi dengeler çok sarsıldı.
Yerel yönetim halkın kaderine yansıyan çok hassas ve önemli siyaset biçimidir. Kamu tüzel kişiliğine sahip özerk, demokratik bir kuruluştur. Parti ve belediye yönetimini eleştirenleri düşman gibi görmeyiniz. Yaşadığımız acılara hepimiz ortağız. Farklı düşüncelerde ve saflarda hiç değiliz.
Fakat halkın içinden olan bir yazar olarak diyorum ki parti ilimizde daha dikkatli kararlar almalıdır ve belediye konusunda, yerel yönetimde çok daha hassas olmalıdır. Konuşandan, yazandan, sizi eleştirenlerden kaçmayın, mesafeler koymayın. Biz eksiklerinizi görmeniz için sizi halk adına sadece dürtmekle yükümlüyüz.