Hastane odasında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Uzar, baş ağrılarının toplumda sık görülen bir durum olduğunu kaydetti. Baş ağrılarının bazen günlük yaşantıyı çok etkilediğine dikkat çeken Doç. Dr. Ertuğrul Uzar, baş ağrılarının işlere engel olabileceği ve aile hayatında da sıkıntılara yol açabileceğini dile getirdi.
En sık görülen baş ağrılarının migren ve gerilim ağrısı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Uzar, daha önemli baş ağrılarının olduğunu ve bunların beyin kanaması öncüsü olabileceğini ifade etti. Sürekli baş ağrılarının beyin tümörü veya beyinde yer kaplayacak problemlerin bir özelliği olabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Uzar, “Migren ağrıları toplumda çok sık özellikle bayanlarda daha sık olan baş ağrısıdır.
Genellikle yavaş yavaş başlar ağrı. Başın bir tarafında başlar, git gide şiddetlenir. Göze vurur, göz çıkacak gibi zonklar gibi olur. Bu aralar periyodik oluyor. Eğer ayda 3 kez 4 kez veya daha sık olursa bazı bu migren atak sıklığını dağıtıcı ilaçlar kullanmamız gerekebilir. Migrenden başka gerilim baş ağrısı ise daha çok sıkıntı, stres, gerginlikle alakalı, yorgunlukla alakalı baş ağrısıdır.
Gerilim baş ağrısı daha şiddeti hafif, başta ağırlık hissi şeklinde başlayan ama hissi şekilde olan ağrıdır. Genelde 2 taraflıdır. Baskı tarzında olan ağrılar olabilir ve saati değişkendir, migren gibi periyodik değildir.
Diğer yaygın olan baş ağrısı ise beyinde arter yapan altta bir neden vardır. Bunlar nedir tümör olabilir, bir kitle olabilir veya başka iltihabi durumlar olabilir, enfeksiyon olabilir, menenjit ensefalit gibi dediğimiz enfeksiyon durumları olabilir.
Onlarda ise daha çok sürekli bir ağrı olabilir, özellikle yer kaplayıcı lezyon varsa bir tümör varsa sabah bağ ağrısı olabilir, sabah uykudan uyanınca daha fazla olan ağrılar olabilir. Onda da tabi görüntüleme yöntemi yapmak gerekir böyle sürekli baş ağrısı olan kişilerde. Baş ağrısının altında, beyinde bir problem var mı onu araştırmak gerekir. Beyin görüntülemesi, MR çektirmekte yarar vardır” dedi.
“AÇLIK VE SUSUZLUK MİGREN AĞRILARINI ARTTIRIR”
Ramazan ayında oruç tutun vatandaşların, açlık ve susuzluk nedeniyle migren ağrısının artabileceğini aktaran Doç. Dr. Uzar, “Genellikle Ramazan ayında baş ağrısı sıklaşmaktadır. Bunun nedeni migren ağrılarının alevlenmesi, açlıkla, susuzlukla, öğünlerin düzenli olmamasıyla ilgilidir.
Onun dışında açlığın susuzluğun da doğrudan baş ağrısa yapma özelliği var. Özellikle kan düşüklüğü eksikliği baş ağrısı yapabilmektedir. Sıvı tuz dengemiz düzenli olmamasına bağlı olarak da tansiyon yükselmesi olabilir.
Bu da özellikle yaşlılarda baş ağrısına neden olabilir. Gençlerde ise Ramazan ayında baş ağrısının en sık nedeni migrendir. Migrende de ne yapılabilir bu ağrıları azaltmak için. Eğer Ramazan ayından önce baş ağrıları sıksa mutlaka migren ağrılarını azaltıcı tedaviler kullanmamız gerekebilir.
Ayrıca öğünlerin düzenli olması, sahurda, iftarda yeteri kadar düzenli beslenmek ve o süre arasında yemek yediğimiz süre içinde de bol sıvı almak migren ağrılarını azaltmada bir çözüm olabilir. Onun dışında gündüz istirahat etme imkanı varsa belli süre istirahat etmek faydası olabilir. Ve sıcaklarda özellikle günümüzdeki Ramazan’da sıcaklar tuz kaybı, sıvı kaybını da artırdığı için açlığı daha da derinleştirebilir.
Bu nedenle aşırı sıcaklarda dışarıda olmamak bir çözüm olabilir. Bizim açımızdan tedavi olarak özellikle sık ağrısı olanlarda tedavi öneriyoruz, ağrı sıklığını azaltıcı ilaçlar öneriyoruz. Ve ağrısı çok şiddetliyse tabi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da görüşü doğrultusunda şiddetli ağrılarda daha acilde kas içine ağrı kesici veya bulantı giderici iğneler yaptırmak bir çözüm olabilir” diye konuştu. (İHA)
