Başkan Akboğa," Hakkari'de yaşamın her alanı fazlasıyla zorlu geçmektedir. Barınma, iş olanakları konusunda her geçen gün yeni zorluklarla sınanmaktayız. Yükselen kiralar, artan gıda fiyatları derken şimdi de ulaşım ücretlerinde fahiş rakamlarla karşı karşıyayız.
Hakkari'nin dışarıyla bağlantısında en çok kullanılan Hakkari- Van yolu ulaşım ücreti aldı başını gidiyor. Bu artışın sebebi çoğunlukla enflasyona, yakıt fiyatlarına bağlanmaktadır.
Ancak hepimiz farkındayız ki ekonominin durumuna yönelik bir artıştan daha fazlası yapılmaktadır. Zira benzin fiyatlarında fazla hareketliliğin olmadığı son süreçlerde bir uçak bileti fiyatıyla yarışan minibüs bilet ücretleri hak adalet barındırmıyor.
Ekonomideki dalgalı hareketlerin varlığından dolayı insanların artan fiyatları takipte zorlanması hatta artık itiraz edecek kuvveti kalmayışından doğan bir fırsatçılık haline dönüşmüştür. Nasıl olsa fiyat artışlarına alışmış milletimizin hiçbir şeye karşı çıkacak veya itiraz edecek gücü kalmamış diyerekten her gün yeni ulaşım zamları pes dedirtecek seviyelere geldi. İki saatlik yol ücretinin geldiği rakamlar dudak uçuklatıyor.
Hakkari Van yolu ulaşımını en aktif kullananlar genellikle Van Hastanelerine giden hasta ve hasta yakınları, eğitim amaçlı gidip gelen öğrenciler iken bu ücretler söz konusu durumlar için insanlık dışı dramlar haline geliyor.
Gelen bu zamlar sonrasında hasta tedavi olmak için önce yol parası bulmalı, öğrenci okumak için önce seyahat masrafı bulmak zorunda kalacaktır. İnsanımızın herşeye rağmen kalan yaşam savaşına bir darbe de ulaşımdan gelmiş oldu.
Minibüs firmaları büyük otobüslerin şehirde çalışmasına izin vermeyerek tekeli elinde tutmak istemektedir. Ancak iş yolcu biletlerine gelince bin sebep öne sürerek fiyat arttırmaktadırlar. Bu kabul edilemez. Yapılan durum iş etiğinden ve insanlıktan uzak hareketlerdir.
Bugün 400 yarın 500 ertesi hafta 600 TL diye diye her geçen gün kendi kendine hiçbir orana, kanuna, denetime, yaptırıma tabi olmadan yapılan bu zamlar hukuksuzdur. Bu zamlar adeta ekonomik fırsatçılıktır.
Denetimsizliğin ortasında her önüne gelen malına, mülküne, hizmetine kafasına göre zam yaparsa insanlar nasıl yaşayacaktır. Bu yaşam hakkının en önemli alanlarından biri olan seyahat hakkını elinden almak hatta gasp etmek demektir.
Halk olarak bunu kabul etmiyoruz. Yapılan bu zamların geri alınmasını ve hiçbir temele dayanmayan bu fiyatlarla ulaşım hizmeti sunulmasını istemiyoruz.
Kendi halkının fakirliğine, işsiz kalmış gencine, evine ekmek götürmek için sokakta sabahtan akşama kadar satış yapmak için çırpınan insanımıza acımayan bu zamlara karşı halkımız adına itiraz ediyoruz. Yalnızca hastane ve acil durumlar için mecburi seyahat etmeyi kabul etmiyoruz. Fiyatların yükseltilmesini ve aydan aya fiyatlara gelen zamları kabul etmiyoruz.
Hepimiz Hakkari'nin imkanlarının farkındayız. İstanbul, İzmir gibi kentlerde bile aydan aya kendi kendine zam yapılmazken küçücük şehrimizde 16 kişilik araçlarda 20 den fazla kişi yolculuk yapmamıza rağmen fiyatların durmaksızın artışını makul bulmuyoruz.
Hakkari halkı adına ulaşım zammının geri alınmasını talep ediyoruz. Her saat başı iki belki üç minibüs yolcu taşırken daha da fazla kazanç elde etme amacını masum karşılamıyoruz" şeklinde konuştu.
