Basın mensuplarına açıklamada bulunan Başkan Keskin, Ankara’da meydana gelen hain saldırıyı kınadığını belirterek, hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, milletimize başsağlığı ve yaralanan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum dedi.
TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR:
Keskin,"Ankara’nın göbeğinde meydana gelen hain saldırıyı kınıyor ve lanetliyorum. Dönüp bir memleketime baktığım zaman yollara düşmüş aileleri, gelecek kaygısı güden gençleri ve korkudan perişan olmuş çocukları görüyorum. Kültürlerini, mutluluklarını, üzüntülerini, düzenlerini ve değerlerini arkalarında bırakarak, meçhule terk etmek zorunda kalan insanları görüyorum.
Ve bu insanları böyle bir yaşama mahkum edenlere soruyorum; bu nasıl bir demokrasi, adalet ve hak arama anlayışıdır? Ülkenin Doğusunda halkın istemediği, benimsemediği, destek vermediği bir politikayı halka dayatmaktan vazgeçin.
Hendek politikası halka rağmen halk için anlayışıdır. Bunun ağır sonuçlarında halk canıyla, malıyla ve geleceği ile ödemek zorunda değildir. Savaş atmosferinden çıkıp yollara düşen binlerce insanın dramı ortadayken hangi demokratik hakkın arayışından bahsedebiliriz?
Batı illerinde düzenli ve refah içinde yaşayan insanlar ile savaşa mahkum edilmiş insanların arasındaki adaletsiz düzen uçurumunun hendek politikasıyla birlikte gittikçe açıldığını görmüyor musunuz? Sosyo-Kültürel ve de ekonomik olarak yaşam koşulları her geçen gün daha kötüye sürüklenmekteyken, bu insanlara dayatmada bulunmaya kimsenin hakkının olmadığını tekrardan dile getirmek zorundayım.
Bununla beraber bir hatırlatma daha yapmakta da fayda görüyorum. Sokağa çıkma yasağını bahane edip şehir merkezlerinin önünde basın toplantısı yapanlar; Yüksekova’da, Nusaybin’de yine gencecik insanlar ölebilir!!! neden inisiyatif alıp çözüm için barış için bir açıklama yapmıyor, bu politikayı eleştirmiyorsunuz?
Neden sokağa çıkma yasağı çıkmadan önce bölgeye gelip sağduyuda bulunmuyorsunuz? Neden Halk için hak ve adalet arayışını basın toplantılarında gösteriş yapmaktan ibaret sanıyorsunuz? Unutmayın bu halk sizleri gösteriş yapmanız için değil "Barış için Çözüm için Huzur ve Sükunet için" seçti bunları sağlayamıyorsanız yol bellidir.
Ülkenin dört bir yanında bu kadar acı yaşanıyor ve yas tutuluyorken; önümüzdeki Newroz kutlamalarının bir bayram havasında geçmesini kimse beklemesin. Bu kadar insanın güvenliğini ve Canını hiç kimsenin tehlikeye atmaya hakkı yoktur. Ben bir halk temsilcisi olarak halkımın benimsemediği, istemediği ve destek vermediği hiç bir politikayı benimsemiyor ve desteklemiyorum. Bir an önce bir çözüm bulunmak zorundadır. Çözüm için ben ve Halkım her şeyi yapmaya hazırız.
Ülkemizin yönetim mekanizmasına da sesleniyorum; Ülkemizde bundan önce de çok sayıda operasyon ve savaş politikası yapıldı ama hiç birisi başarı ile sonuçlanmadığı gibi telafisi mümkün olmayan büyük tahribatlara neden oldu. Bu politikadan vazgeçip biran önce barış ve çözüm yolunu devreye koymanız gerekiyor.
Son olarak; umudumuzu, huzura ve barışa olan inancımızı kaybetmeyelim.
Sevgili dostlar, Şairin dediği gibi; Unutmayın, her karanlık gecenin bir sabahı vardır.
Her kışın baharı vardır. Karanlıktan aydınlığa çeviren, hüzünleri ferahlığa tahvil eden, bir yüce el, bir yüce kudret vardır. Mazlumun ahına cevap veren, sabredeni mutlaka zafere ulaştıran bir irade vardır. Hakkarihabertv.com
