BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinglerini iki başlıkta yapacaklarını açıkladı. Demirtaş, "Birincisi ilerleyen süreç açısından çok kritik bir dönem. Hükümetin adım attığı döneme girmesi gerekiyor.
Bu konuda hatırlatma yapmak ve bölgesel savaş risklerine girmemek gerekiyor. Ne ülkemizde ne de bölgemizde savaş istemiyoruz. İkinci olarak da Rojava'ya destek mesajıdır" dedi. Demirtaş, Batı Kürdistan’a yönelik saldırıları değerlendirirken, 9 El Kaide üyesinin şu anda Ceylanpınar’da bir evde olduğunu söyledi.
Meclis'te bir grup gazetecinin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Suriye’ye yönelik olası askeri müdahale konusunda partisinin tavrını şöyle açıkladı: "Esad bir diktatördür.
Geçmişte katliam yapmıştır. İki, Esad'a karşı savaşan güçlerin tamamı değil ama öyle olduğunu iddia eden çeteler de katliam yapmıştır. Üç kimyasal silah iddiası; Evet kullanıldığı nettir ama kimin kullandığı hangi tarafın kullandığı net değildir.
Bütün bu bilgiler ışığında BDP'nin tavrı şudur; Hükümet şu anda uluslararası emperyal çıkarlar doğrultusunda davranmak yerine Suriye politikasını değiştirerek meseleye yaklaşmalıdır. Suriye halklarını destekleyecek özgürlüklerini garanti altına alacak bir diplomasi tutturmak zorundadır" dedi.
TEZKEREYE KARŞIYIZ
AKP iktidarının Suriye tezkeresini Meclis’e getirmesi halinde karşı çıkacaklarını söyleyen Demirtaş şöyle konuştu: "Bu tezkere Meclis'e gelirse kesinlikle BDP tavrını gösterecektir. Tezkereye karşıyız. Türkiye'nin savaş içinde olmasını asla onaylamayız. Hükümetin bu konudaki politikası inanılmaz tutarsızlıklarla doludur. Mısır'a bakın tam bir çelişki hali söz konusudur.
Mısır'daki durumlar ile Suriye'deki durum inanılmaz farklıdır. İnanılmaz bir şekilde dış politika bu kadar ele ayağa düşürülmemiştir. Sayın Davutoğlu iyi niyetli olabilir. Mutlaka savaş çıksın diye çaba sarfetmiyor. Ama etrafında olanları anlamak yerine en iyisini ben bilirim bu işin kitabını ben yazdım diyen bir tarz izliyor.
Çok yanlış bir şey. Benim kendilerine naçizane önerim muhalefet partilerini hızlı bir şekilde ziyaret etmeli, önerilerini almalı, bölge güçlerini, siyasi hareketlerle kurduğu ilişkilerde görüş alışverişinde bulunmalı. Oradaki bütün halklara özgürlüklerinin güvence altına alacağı hissi vermelidir. Davutoğlu'nun yapması gereken budur.
Şu an Türkiye hükümetini gelin saldıralım şeklinde bölgeye davet ediyor, olmasını çok trajik karşılıyorum. Binlerce yıllık devletin onlarca imparatorluğun izlerinin olduğu bir Suriye'nin Şam'ın Halep'in harabeye dönmüşken hala bunları 'kurtarırız' şeklinde bir çözüm arama yerine AKP tabanında emperyalist dedikleri güçleri çekmesi ideolojik olarak tutarsızlıktır. Nereden baksan tutarsızlıktır.”
9 EL NUSRA ÜYESİ CEYLANPINAR’DA BİR EVDE
Batı Kürdistan’daki gelişmeleri de değerlendiren Demirtaş, El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nin 9 üyesinin Ceylanpınar’da bir evde olduğunu söyledi. Demirtaş şöyle konuştu: "Suriye'nin genel gidişatından çok farklı değil. Orada da dengeler birden fazla parametre üzerine oturtulmuş durumda. Şu anda Suriye'nin kuzeyi kısmen istikrarlıydı.
Fakat son dönemlerde El Nusra çetesinin Halep'in kuzeyinden çekilmesi orayı kendine bir üs olarak yapma isteği, petrol bölgelerinin orada olması, bazı uluslararası güçlerin durumudur. Suriye Kürdistan'ına, Rojava'ya dönük bir saldırı başlattılar. El Nusra'nın El Kaide'ye bağlı güçlerin bugün Kürt bölgelerine saldırmasının hiçbir gerekçesi yoktur.
'Cihad' adı altında kendi toprağında olan insanlara bu güçlerin böyle yapması hiçbir meşru dayanağı olamaz. Türkiye El Nusra'yı desteklemediğini söylüyor. Ama Ceylanpınar sınırı El Nusra'ya açıktır. Yani bunu bizzat bir görüşmede ben bir bakana söyledim. Bunun aksini iddia ederlerse ben şu an size adresini verebilirim. 9 El Nusra üyesi şu anda orada bir evdedir.
İstiyorsanız hemen gidelim bakalım Ceylanpınar'da. Ben bir partinin eş genel başkanıyım Ceylanpınar'a giremiyorum. El Nusra çeteleri silahlarıyla birlikte giriyor. Eylemini yapıyor, geri çıkıyor ya da hangi ailelerin desteklediği belli. Açık açık isim isim belli. Türkiye'nin bir yandan Salih Muslim ile görüşmesi bir yandan da bunları yapması bu diplomasiyi boşa çıkarıyor.
İyi bir çalışmadır PYD Türkiye ilişkisi ama bu diplomatik çalışmayı yapmışken bundan sonuç almak için gerçekten çok samimi olmak ve bu görüşmeye bir anlam yüklemek varken, zaten bu görüşmeyi boşa çıkarıyor. Salih Muslim'in gelmiş olması önemliydi.
Ama görüşmeden çıkan sonuçların şu anda boşa çıktığını düşünüyorum. Türkiye'nin yaptığı hamlelerin boşa çıktığını düşünüyorum. Davutoğlu'nun sınırların açılması konusunda katkısı oldu. Ben sizler aracılığıyla teşekkür de etmek istiyorum. Bazı bakanların katkısı oldu. İnsani bir meseleydi. İnsani koridorun açılmasının engellenmesi sorundu zaten. Asıl önemli olan Rojava ile Türkiye arasında ticaretin yapılmasının sağlanmasıdır.
PYD ile Türkiye arasındaki görüşmeler devam etmelidir. Biz önemsiyoruz ve karşılıklı sürecin işlemesi gerekiyor. Mutlaka Suriye ile ilgili bir şeyler yapılsın. Ama yöntem bomba yağdırması değildir. Oradaki bütün gruplar demokrasi adına desteklenmeliydi. Şimdi halkın yüzde 50'ye yakın Esad'ın arkasındayken bu halk savaşına dönüşür. Türkiye'nin bunu görmesi gerekiyor. Bunun yolu bombardıman yapmak değildir."
ULUSAL KONGRE’DE ROJAVA’NİN SİYASİ STATÜSÜ DESTEKLENMELİ
Kürt Ulusal Kongresi'ne ilişkin soruya cevap veren Demirtaş, "İnsani yardım meselesinin kesinlikle çözülmesi gerekiyor. Rojava'ya çete saldırıları karşısında bütün Kürtlerin ortak savunma anlayışı hareket etmesi gerekir. Kongrenin böyle bir perspektifle meseleyi ele alması lazım. Üçüncüsü Rojava'nın siyasi statüsü kongre tarafından kesinlikle desteklenmeli. Çünkü artık orada homojen tek yapılı bir Suriye'nin olmayacağı belli. Türkiye'nin sınırlarının içinde federatif ya da santral bir yapının olması tartışılıyor. Kongre bunu desteklemeli diye düşünüyorum" dedi.
1 EYLÜL MİTİNGLERİNİN İKİ MESAJI
1 Eylül Dünya Barış Günü ile ilgili mesaj sorusuna cevap veren Demirtaş, "İki başlıkla mitingler yapılacak. Birincisi içerde yürüyen süreç açısından çok kritik hükümetin adım atması gerektiği döneme girilmiş olması gerekiyor.
Bu konuda hatırlatma yapmak ve bölgesel savaş risklerine girmemek. Ne ülkemizde ne de bölgemizde savaş istemiyoruz mesajını güçlü vereceğiz. İkinci başlık olarak da Rojava'ya destektir. Özellikle Rojava üzerinde oynanan oyunlara biz dikkat çekmezsek kimsenin dikkat edeceği yok ve biz bu mitinglerle bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz” diye konuştu.