Boykot kararından vazgeçen BDP'li milletvekilleri de Genel Kurul'daki yerini aldı. Genel Kurul’da Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in sunuş konuşması yaptı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, özetle şunları söyledi: “Meclis, demokrasizimizin ve kalkınmanın en büyük güç kaynağıdır. Milletin umudu olmaya, sorunlara milletin menfaatleri doğrultusunda çözüm üretmeye devam edecektir.
En önemli gündem maddesi yeni anayasa konusudur. 1982 anayasası üzerindeki darbe anayasası imajını atamadı. Yeni anayasa için toplumumuz uzlaşma kültürüne sahiptir, siyaset olgundur. Kangren olmuş bu sorunu el birliğiyle çözeceğimize inanıyorum. Söyleyecek sözü olmayanlar şiddete başvururlar. Terör bir insanlık suçudur, terörle çözüm aramak çağdışılıktır ve ilkelliktir. Kimin ne talebi varsa bunun dile getirileceği yer Meclis’tir.
Toplumsal barış ve huzuru koruma konusunda herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyorum. Hak ve özgürlükler sadece yaşayan bireyler içindir.” BDP'den ilk mesaj: 1922 ruhu BDP Lideri Demirtaş 'Meclis'in, 1922 yılındaki TBMM ruhuyla çalışmasını temenni ediyoruz' dedi. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP ve Blok vekilleriyle beraber Meclis’e girerken, bir kurucu meclis gibi çalışmayı ümit ettiklerini belirtti. Demirtaş’ın konuşmasından dikkat çeken bölümler şöyle: -Parlamento bugün açılıyor. Ancak parlamento tam kadro toplanamıyor.
Hatip Dicle yok, 8 tutuklu milletvekili yok. -Bu zamana kadar inandığımız bütün değerler adına, Türkiye'nin demokratik Cumhuriyet'e kavuşması adına, demokratik özerklik hukuku içinde, kardeşlik hukuku içinde mücadele edilmesi için Meclis'e giriyoruz. Türkiye'nin hak ettiği sivil bir Anayasa kazanacağı Türkiye'yi oluşturmak adına parlamentoya giriyoruz.
Çalışmalarımızı sürdürmek, mücadelemizi sürdürmek adına yeminimizi gerçekleştiriyoruz. İnanıyorum ki bu beklentilerimiz bizim ortaya koyacağımız fedakârlık, bizim bu yaklaşımımız diğer partiler açısından da destek görür ve bloğun şu anda içinde bulunduğu durumlara rağmen demokratik siyasetteki mücadelesi doğru anlaşılır diye tahmin ediyoruz. -Bizler halkın yetkisiyle buradayız, burada bulunuşumuz bir lütuf değildir.
Bizim amacımız halkın temsilciliğini yapmak, bunun önünü açacak demokratik açılımı da parlamentoda sürdürmektir. -Her gün ölümler var, cenazeler var dün gençler toprağa verildi, bugün cenazesi toprağa verilecek bunca kan revan içinde parlamento göreve başlıyor. Bu parlamentonun en ilk görevi barış tezkerelerini savunabilmek olmalıydı ama her şeye rağmen umut yaşamın gıdasıdır, biz umudu büyüterek bugün parlamentoda olacağız.
Yıllar önce parlamentodan atılan, cezaevine konulan arkadaşlarımız olacak, yıllar önce bakanken ben Kürt'üm diye sürgünlere gönderilenler bugün parlamentoya girecek. GÜL VEKİLLERE SESLEDİ Çiçek'in ardından kürsüye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geldi. Cumhurbaşkanı Gül, şu sıralarda bir konuşma yapıyor. Abdullah Gül, şu ifadeleri kullandı: "12 Haziran seçimleri halkımızın özlemlerini yansıtan bir tablo ortaya koydu. Her siyasi parti ve milletvekilleri ortak gelecek umutlarımız adına kendi tezlerini ortaya koyacak. Bu Meclis’e 1921 ve 1924 anayasalarından sonre ilk kez bir anayasa yapma görevi verildi. Asgari müşterek ve temel değerlerimizin neler olduğu konusunun farkındayız.
Yeni anayasa süreci kısır kavgalarla tekemmül ettirebilecek bir süreç değildir. Yeni anayasa sürecini üslup ve usul hatalarına kurban etmeyelim. Yeni anayasada vizyon ve yazım çok önemlidir. Sadece hesap soran değil, hesap veren bir devlet anlayışını yansıtmalıdır. Fren ve denge sistemlerini içinde barındırmalıdır. Anayasanın taşıması gereken tek mühür milletimizin mührü olmalıdır. İç barışı pekiştirmenin en etkili yolu ülkemizi her açıdan birinci sınıf demokrasiye dönüştürmektir. Hukuk siyasi üstünlük mücadelesinin bir aracı değildir.
Bağımsız ve tarafsız bir yargı demokrasininin vazgeçilmez bir şartıdır. Yargı mercileri haksızlığa uğradığını düşünenlerin umut kapısıdır. Umudun yıkılması devlete güveni sarsar. Yargı mercilerinin azami özen göstermesi gerekmektedir. Demokrasi terörle mücadelenin en etkin yoludur. Terörle mücadele aynı zamanda demokrasiyi koruma ve yükseltme mücadelemizdir. Devletin bütünlüğüne dönük saldırılırar bir hak arayışı olarak sunulamaz.
Son saldırılar utanç verici saldırılardır. Kan ve şiddetle hak alma arayışında olanlar demokratik adımları terörün sonucu sayanlar yanılmaktadır. Tüm partilere uzlaşma ve itidal çağrısı yapmayı borç biliyorum. Küresel krizlere Türkiye ekonomisi sağlam zeminler üzerinde oturmaktadır. Gelişmiş ekonomilerin notlar düşerken Türk ekonomisinin notu artıyor. Ekonomiyle ilgili tüm birimlerin koordinasyonunu takdirle karşılıyorum. 1 dolarlık ihracat için 82 centlik ithalat yapmak zorundayız. Bu hepimizi rahatsız ediyor.
Son 10 yılda yüksek enflasyon ve yüksek faiz sarmalından nasıl kurtulduysak cari açıktan da kurtulabiliriz. "ARTIK GÜVENMİYORUZ" Suriye bölgedeki gelişmeleri doğru tahlil etmekte geç kaldı. Suriye yönetimine artık güvenimiz kalmamıştır. Her zaman Suriye halkının yanında olacağız." Bölgede Sünni-Şii ayrımı içten içe körükleniyor. Bölgedeki dinamikler İsrail aleyhine gelişmektedir. İsrail işgal ettiği topraktan çekilmezse barışa ulaşamaz.
Somali’de baş gösteren açlık felaketi bütün dünyanın ortak ayıbıdır. Tıpkı Norveç gibi müzakerelerin başarıyla tamamlanmasına izin verilmesini talep etmekteyiz. Yarım bir yönetimin dönem başkanı olması AB’yi zaafa uğratacaktır. AB kıbrısta çözümsüzlüğün müsebbisi olacaktır." BDP'li milletvekilleri yemin etmeye başladı. BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız yemin etmedi