13 yıldır gördüğü şiddete çocukları için sesini çıkarmadığını ve şikayetçi olmadığını söyleyen genç kadın diğer şiddet gören kadınların seslerini duyurmalarını istedi.
Manisa'nın Saruhanlı ilçesine yaşadıkları geçim sıkıntısı nedeniyle 7 ay önce İstanbul'dan taşınarak yerleşen ve 13 yıldır gördüğü şiddetin ardından artık boşanmak istediğini eşine söyleyen 3 kız çocuk annesi 30 yaşındaki Esra Oymak'ın boğazı çocuklarının gözü önünde eşi Mikail Oymak tarafından önce maket bıçağıyla ardından da bıçakla kesildi. Talihsiz kadın, o sırada evlerine gelen anne ve babası tarafından pencereden çıkarılarak kurtarıldı.
Boğazında 15 santimetre kesik olan ve 15 dikiş atılan talihsiz kadın tedavisinin ardından taburcu oldu. Eşini bıçaklayan Mikail Oymak ise Cuma günü çıkarıldığı ilk savcı tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, Esra Oymak'ın bir başka savcıyı yeniden suç duyurusunda bulunması üzerine 23 Kasım tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Evlendiğinde 18 yaşında olduğunu ve sürekli gördüğü şiddete çocukları için katlandığını dile getiren ve son yaşadığı dehşeti gözyaşları içinde anlatan 3 kız çocuğu annesi Esra Oymak, “Eşimden şiddet çok gördüm her seferinde çocuklarım için sessiz kaldım. Yaptığım hatada bu oldu. Yani hiçbir kadın sessiz kalmasın bence. Ben hata yaptım öyle yaparak hayatıma mal oluyordu. Önce tartışmaya başladık.
O camdan dışarı bakarken annemlerin geldiğini görmüş. Annemlerin geldiğini görünce maket bıçağıyla geldi yanıma. Maket bıçağını boynuma sürecekti elini tuttum ama gücüm yetmedi. Sol tarafımdan aşağıya doğru iyice çekti. Ondan sonra kanlar akmaya başladı.
Ben şaşırdım, yapmaz dedim. Bir anda başka bir bıçak almaya giderken ben cama koştum. Bizim ev giriş kat olduğu için, annemlerin de geldiğini duymuştum oradan kaçarım diye düşündüm. Ondan sonra tekrar geldi. Arkamdan sarıldı iki bıçağı boynuma sardı ‘Seni öldüreceğim kurtuluşun yok' dedi.
Sonra bir daha bıraktı tekrar bıçak almaya gitti. Bu arada ben de annemlere bağırıyorum ‘Anne bu adam beni kesti ne olur beni kurtarın' diye feryat ediyordum. Ayağımı camdan dışarı attım diğer ayağımı da camdan attım annemler camdan çekip kurtardı beni. Biz hastaneye giderken, beni hastaneye yetiştirmeye çalışıyorlardı.
Arkamdan çıkıp ‘Daha öldüremedim nereye gittin Esra' demiş bağırmış. Arkamdan gelmeye çalışmış komşularımız tutmuş. Babama da bıçak çekmiş ben gittikten sonra. Sürekli şiddet vardı hep sustum çocuklarım için. Hata ettim. Doktorların dediğine göre 15 santimetre kesik 15 de dikişi atılmış boynuma.
Şah damarına da çok az kalmış. Olaydan hemen sonra bir gün kalmış hemen serbest bırakmışlar. Serbest kaldıktan sonra etrafta gezmeye başlamış. Ben de korkuyordum haliyle nasıl bıraktılar diye. Dün tutuklandı. Benim başka bir savcıyla konuşmamdan sonra gerçekleşti. Ben konuşunca o da tutuklandı. Her şeyi bire bir anlattım, yaramı gösterdim. Savcı sağ olsun beni anladı, tutuklama kararı çıktı” dedi.
“Çocuklarım baba yapma diye bağırdı”
Olayın çocuklarının gözünün önünde gerçekleştiğini kaydeden Esra Oymak, “Sürekli istemediğim şeyleri yapıyordu ve dinlemiyordu. Yine aynı şeyleri yaptı. Bunun üzerine tartışmaya başladık ben de boşanmak istediğimi söyledim. Yeter artık dayanamıyorum dedim. O da bunun üzerine zaten daha önceden de tehdit ediyordu.
Ayrılırsan seni öldürürüm diyordu. Nihayetinde gerçekleştirecekti. Benden ayrılamazsın dedi o şekilde yaptı. Çocuklarımın gözü önünde yaptı. Çocuklarım ona sarılıp baba yapma diye bağırıyordu. Ona rağmen yaptı. Büyük kızımın bağırmaktan sesi gitti. Sesi daha bugün düzeldi. Çok bağırdı ‘Baba yapma, baba yapma' diye sarıldılar ama hiçbir şekilde işlemedi ona. Bir ara onlara bile yöneldi.” diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.
“Psikolojimiz bozuldu”
Herhangi psikolojik destek almadığını kaydeden talihsiz kadın, “Uyuyamıyorum. En küçük kızım dün yanımda yatarken uykudan sıçrayarak kalktı. Keza ben de öyleyim. Uyuduğumda hangi psikolojiyle bilmiyorum artık aklımda kaldı elimi sürekli boynuma atıp çekiyormuşum.” dedi.
“Bıraksak kızın boynunu koparacaktı”
Kızının yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle Saruhanlı'ya taşınmalarını sağladıklarını ve kendilerinin de yardım ettiğini anlatan 70 yaşındaki baba Celal Ateş, “Tam geldiğimizde bizim kız penceredeydi. Kızı arkasından sarılıp bıçağı dayamıştı. Öldüreceğini söylüyordu. Kızım da karşı apartmanlardan insanlar da ‘Yapma' diye feryat ediyordu. Yüz kişi bağırınca afalladı. Ben zaten şok geçirdim. Kızımın boynunu kesiyordu ben şoka girdim.
Kızsam kızımın boynunu koparacak. Ürkütmek de istemedim. O sırada bir afallama oldu. Bizim kız ayağını pencereden aşağıya atınca da annesi ona yakındı çekti aldı hemen. Bu şekilde kızı kurtarabildik. Bıraksak kızın boynunu koparacaktı. Saruhanlı Devlet Hastanesi'ne gittik. İlk müdahaleden sonra Manisa Şehir Hastanesine sevk edildi.
Orada dikiş yapıldıktan sonra tekrar Saruhanlı Devlet Hastanesine geldik. Kızım hastanede yatarken ben bir ara dışarı çıktım. Tekrar içeri girdiğimde de M.O.'yu da hastaneye getirdiklerini öğrendim. Nasıl getirdiklerini sorduğumda polislerin getirdiğini öğrendim. Bayılma numarası yapmış, onu da hastaneye getirmişler. Her halde yarım işi tamamlamaya getirmişlerdi.” dedi.
Kızını, boğazında bıçakla ve kanlar içinde gören 64 yaşındaki anne Cemile Ateş ise şunları söyledi: “Sabah bizi dayıbaşı aradı. ‘Damadınla kızın işe gelecekti, neden gelmediler' diye sordu. Ben de eşime dedim ‘Beraber gidelim hiç haber vermeyelim' Sanki benim içime doğmuş gibi kalktık habersiz gittik. Bir baktım kızımın torunlarımın feryadı. ‘Anne beni kurtar. Beni kesti anne. Beni kurtar' diye bağırdı.
Kızımın boynuna bıçağı dayamış daha kesmeye devam ediyor. Küfürler ediyordu. ‘Kızımı bırak' dedim. Ben iyi ki soğukkanlılığımı korudum. Bir baktım bıraktı ben hemen kızımı kucakladım kurtardım kızımı” diye konuştu.
“Cumhurbaşkanımızın adaletine sığınıyoruz”
Adalet istediklerini anlatan Anne Cemile Ateş şunları söyledi:
“Ben devletimin ve Cumhurbaşkanımızın adaletine sığınıyorum. Böylelerini kesinlikle bırakmasınlar. Böyleleri çoğaldıkça kadınların ölümü de çoğalır. Yazık. Evler yıkılıyor, çocuklar öksüz kalıyor. Bu çocuklar nasıl olacak? Eve bile gitmek istemiyorlar. 2 gün boyunca buralarda geziyordu. Dün saat 15.00'ten sonra yakalandı. Kızım ikinci kere savcının yanına çıktıktan sonra savcı kızımın boynunu görüyor hemen yakalansın diye dosyayı gönderiyor.”
Annelerinin gördüğü şiddete tanıklık eden biri 12, biri 10, diğeri de 5 yaşındaki 3 kız ise annelerine sarılarak teselli etmeye çalışırken yaşadıkları travmayı nasıl atlatacaklarını bilemediklerini söyledi.