Kastamonu’da önceki gün şehir merkezinde karşıya geçmek isterken bir otobüsün çarpması sonucu hayatını kaybeden Lütfiye Ateşoğlu, toprağa verildi. Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi morgundan alınan Lütfiye Ateşoğlu, Kastamonu’nun merkeze bağlı Sipahi köyünde aile kabristanlığına defnedilmek istendi.
Cenazelerini köye getirmek isteyen aile yakınlarının bu esnada yol çilesi başladı. Köylerinin yolu olmadığı için köyün yakınına kadar gidebilen vatandaşlar, geri kalan kısmını yürümek zorunda kaldı. Cenazelerini omuzlarına alan köylüler, Lütfiye Ateşoğlu’nu evinin bahçesine kadar güçlükle getirebildi. Çamurlu ve kaygan yolda bir hayli yürümekte zorlanan köylüler, burada kıldıkları cenaze namazı sonrasında Lütfiye Ateşoğlu’nu defnetmek istedi.
Yolları olmadıkları için 5 kilometre boyunca köyün mezarlığına yürümek zorunda olan köylüler, bu yüzden Lütfiye Ateşoğlu’nu evinin bahçesine mezar kazarak defnetti. Lütfiye Ateşoğlu’nun yakınları, köyün mezarlığının uzakta olduğunu ve yolun olmaması nedeniyle taşıma zorluğundan mezarı evin bahçesine kazarak cenazeyi buraya defnettiklerini söylediler.
HASTALARINI TABUTTA TAŞIYORLAR
Öte yandan köylüler, köylerinde hasta, doğum veya düğün gibi törenlerde yol çilesi çektiklerini bildirdi. Cenazenin olduğu esnada köyde uzun zaman yatağında hasta yatan 75 yaşındaki Murat Salcıoğlu’na ise yine köylüler yardım etti. Murat Salcıoğlu, köylerinde yol olmadığı için aile yakınları ve köylülerin yardımıyla hastaneye götürülmek üzere evde bir battaniyeye sarılarak cenazenin taşındığı tabuta kondu. Tabutla birlikte omuzlara alınan Murat Salcıoğlu, araçların gelebildiği yere kadar omuzlarda taşınarak hastaneye ulaştırılmak istendi.
Omuzlarda taşınan Murat Salcıoğlu, acılar içinde kıvranırken ‘Ölmeden tabuta koydular beni’ diye isyan etti. Murat Salcıoğlu, cenazenin taşındığı tabuta konarak hastaneye götürüldü. Murat Salcıoğlu, ölmeden kendisini tabuta koyduklarını belirterek, yolları olmadığı için bu çileyi çekmek zorunda olduklarını söyledi. Salcıoğlu, devletin bir ağaç kesmek için dağın içine yol yaptığını fakat kendilerine bir asır boyunca bir yolu çok gördüğünü ifade ederek şöyle konuştu: “Ben hastayım. Neredeyse öleceğim fakat bana bu yolu çok görüyorlar.
Bir aydır hastayım fakat son bir haftadır iyice ağırlaştım. Çocuklarım beni yol nedeniyle gelip bir türlü hastaneye ulaştıramadı. Artık cenaze bahanesiyle bende hastaneye tedavi olmaya gideceğim. Araba, yol olmaması nedeniyle köye inmiyor. Bu yüzden tabut içerisinde asfalta kadar omuzlarda beni taşıyacaklar.” Valiliğe bizzat yol için gittiğini belirten Salcıoğlu, geçen yıl yapılması için söz verildiğini fakat yollarının hâla yapılmadığını kaydetti. 100 yıldır yollarının olmadığını ve bir asırdır yol çilesi çektiklerini ifade eden Salcıoğlu, acılar içinde tabuta konarak omuzlar üzerinde taşındı.
KOMŞU ZİYARETİ YAPAMIYORLAR
Kendilerinin karşıki dağın tepesindeki köyde durduklarını açıklayan bir vatandaş, yolları olmadığı için asfalta kadar 12 kilometre yürüdüklerini, aynı zamanda buradan köye ulaşmak için 20-25 kilometre daha yol kat etmek zorunda olduklarını söyledi. Köylüler, yakınlarının cenazesine veya düğün gibi törenlere katılamadıklarını belirterek "Bize yol lazım. Bizim devletten başka bir isteğimiz yok. Çamura bata çıka köyümüze ancak varabiliyoruz. Şehirden bir şey almak istesek taşıma derdi var. Biz bir an önce köyümüze yol istiyoruz” dedi.
YOL NEDENİYLE KÖYDEN GÖÇ ETTİLER
Cenaze törenine katılmak üzere Sipahi köyüne gelen Orhan Salcı (41), köyde dedelerinin yaşadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir cenaze vesilesiyle köyümüze gelebildik. Ancak cenaze, düğün veya hastamız olduğunda gelebiliyoruz. Yolumuz olmadığı için dedelerimizin mezarına gelemiyoruz, köy ziyareti yapamıyoruz” Köylerindeki yol sorunu nedeniyle Tosya’ya göç etmek zorunda kaldıklarını açıklayan Gökhan Pirizoğlu (15) da, şöyle konuştu: “Köyümüzden uzakta dedemizden ayrı duruyoruz. Köyümüzün yolu yok, araba inip çıkmıyor. Hele kış ayında veya yağmur yağdığında yürümek mümkün olmuyor. Dedemler burada, biz onları ziyaret etmek zorundayız.
Bu yüzden köyümüze sık sık gelmemiz gerekiyor. Çamura bata çıka köye iniyoruz. Kar kalınlığı bir metreyi buluyor o zaman bırakın insan inmesini eşek veya başka bir hayvanın inmesi bile mümkün olmuyor. Biz köyümüze yol yapılmasını istiyoruz. Köyümüzde cenaze oluyor, düğün oluyor, hastamız oluyor fakat yol nedeniyle kimse gelip katılamıyor.Dedemi her zaman ziyaret edemiyorum.
Şu an cenaze nedeniyle gelmek zorunda kaldık. Köye zor indik. Üzerimiz hep çamur oldu, araba zaten hiçbir şekilde inemiyor. Yolun geçeceği güzergahlar var. Hatta asfalta iki kilometre uzaklıkta fakat biz 15 kilometrelik bir yoldan dolaşarak ancak köyümüze gelebiliyoruz. Yetkili mercilere dilekçe verdik ama sorunumuzla ilgilenen olmadı.”