Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde, “İlim Yayma Cemiyeti 65. Kuruluş Yıl Dönümü” programında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Riyakar robotlara dönüştürüldü”
“Ülkemizin tarihindeki en açık, en aleni, en cüretkar ihanet teşebbüslerinden birini gerçekleştirenlerin bu devlete ve bu millete yapamayacakları kötülük yoktur. Kim olursa olsun. Bunun içinde yargı yer aldı mı? Aldı. Bunun içinde ne yazık ki güvenlik güçleri yer aldı mı? Aldı. Bunun içinde medya yer aldı mı? Aldı. Bunları yaşadık.
“Peki bunların takipçisi olmayacak mıyız? Rabbim onların kirli hesaplarını altüst etmiş, bu ihaneti yapanları kendi kazdıkları kuyuya düşürmüştür. Türkiye'yi terör örgütlerine yardım eden ülke gibi göstermeye çalışanlar bugün kendileri terör örgütü olarak tescillenmiştir.
“Paralel ihanet şebekesinin ülkemize verdiği zarar gayet büyüktür. Türkiye'nin bilhassa çeyrek asrının en parlak beyinleri, bu örgüt tarafından adeta iğfal edilmiş, şahsiyetsiz, kişiliksiz, riyakar robotlar haline dönüştürülmüştür.
“İhanet eden kim olursa üzerine sonuna kadar gideceğiz”
“Yalanın envai çeşidi şu anda onlarda (Paralel Devlet Yapılanması) var. Çünkü onlar da takiyeci. Bunu da başarıyla yürütüyorlar. İşte bakın şu anda çok ciddi bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı kaçtı gitti. Dedik ya inlerine gireceğiz, girdik ve giriyoruz. Bu ten bu canda oldukça bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun bunların üzerine sonuna kadar gideceğiz.”
“3 yıl önce Gezi olayları sırasında yaşanan hadiseleri sanki ülkede bir iç savaş yaşanıyormuş gibi gösteren, bu yönde yayın yapan Batılı medya kuruluşları ülkemizde kamp kurmuşlardı. Sonra manşetlerini, sayfalarını, sütunlarını ‘Türkiye teröre destek veriyor' kara propagandasına hasrettiler.
“Bu arada basın yayın özgürlüğü üzerinden ülkemizi karalamak için her türlü çabayı gösterdiler. Şu anda Paralel Devlet Yapılanması bunu yapmıyor mu? Türkiye'de başarılı olamayınca Batı'nın değişik ülkelerinde Paralel Devlet Yapılanması'nın medya unsurları, oralarda ülkemiz aleyhinde kampanyalar sürdürüyor.”
“Kut'ül Amare abidevi bir zaferdir”
“Kut'ül Amare, bu milletin Avrupa ülkeleri tarafından ‘hasta adam' olarak ilan edildiği, topraklarının paylaşıldığı, beka mücadelesi verdiği kritik bir dönemde kazandığı abidevi bir zaferdir. Ama buna ‘hayır ben bunu zafer olarak kabul etmiyorum, etmeyeceğim' diyen bazı ayağı yere değmeyen, kendini bilmez, haddini bilmez tipler de var. Ama onlara rağmen bu zaferi inkar edemeyecekler.
“Yıllarca bizlere unutturulmaya, hafızalarımızdan tamamen silinmeye çalışılan bu zafer, aynı zamanda ülkemizdeki çarpık tarih anlayışını da gözler önüne sermektedir. Bu zaferin ders kitaplarında kuru birkaç kelimeyle geçiştirilmeye çalışıldığını üzüntüyle ve ibretle görüyoruz.”
“100 yıl sonra aynısını bugün yapıyorlar”
“Bölgeyi kendi çıkarları için dizayn etmek isteyenler, o dönemde basın yayın kuruluşlarını nasıl bir silah gibi kullanmışlarsa, 100 yıl sonra aynısını bugün de yapıyorlar. Suriye meselesinde, Irak konusunda, Güneydoğu Anadolu'daki olaylar hususunda aynı yaklaşımın ürünü haberlere, manşetlere, sosyal medya kampanyalarına her gün şahit oluyoruz”
“Acı gerçeği bizzat gördük”
“Bölücü terör örgütünün mensupları ve destekçileri, hem ülke içinde hem dışarıda, Türkiye'nin aleyhine ne varsa, hepsinde en başta yer alıyorlar. Şimdi aynı safta Paralel Devlet Yapılanması dediğimiz ihanet şebekesinin mensupları da bunu yapıyor. Aynı saftalar, hiç farklılık yok.
“Bu yapı dünyanın hangi ülkesinde etkinliği varsa, orada tüm imkanlarını, gücünü, elemanlarını ülkemizin ve milletimizin aleyhine olan işler için seferber etmiş bulunuyor. Gittiğimiz ülkelerde bu acı gerçeği bizzat gördük. Böyle bir parayı bunlar bu ülkelere nasıl aktardılar, nereden buldular, nasıl buldular? Onun için çok çalışacağız, yanlışımızı telafi etmek durumundayız.”
“Bu nasıl bir şeydir?”
“Terör konusunda da aynı çifte standarda, aynı ikircikli tavra şahit oluyoruz. Bakın biz ‘PYD terör örgütüdür' diyoruz, ‘YPG terör örgütüdür' diyoruz. Çok enteresan Amerika'dan Savunma Bakanı ayrı şey söylüyor, öbür tarafta sözcü ayrı şey söylüyor. Diyor ki ‘YPG'yi, PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz.' Bu nasıl bir şeydir?
“Kendileriyle konuştuğumuzda bize artık farklı konuşuyorlar ama bakıyorsunuz ki sırtımızı dönüyoruz, bunlar farklı şeyler söylüyorlar. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir. Başka bunun çaresi yok.”
“Bunlara kalsaydık muhtar bile olamazdık”
“Şayet biz bunlara kalsaydık, değil cumhurbaşkanı, muhtar bile olamazdık. Şimdi her ay yüzlerce, binlerce muhtarımızı Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde ağırlıyor, onlarla birlikte bize bu sözü söyleyenlere hak ettikleri dersi veriyoruz.
“Hamdolsun geçen hafta itibarıyla şu ana kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 10 bin muhtarımızı ağırladık, 52 bin muhtarımız var, inşallah hepsini de orada ağırlayacağız. Çünkü aslolan milletin gönlüne girip giremediğimizdir.
“Köşe yazarı yazmış yazmamış, ne yazarsan yaz, hiç önemli değil. İngiliz şöyle yazmış, Alman böyle yazmış, Amerikalı şöyle yazmış, ne yazarsanız yazın. Halk ne diyor, Hak ne diyor aslolan budur.”