Akkuş ilçesi Alan Mahallesi yakınlarındaki Kevgir Kalesi'nde bulunan 3 odalı mağaranın altında bir papazın gizlediği öne sürülen 60 ton altını çıkartmak için 7 ortaktan oluşan bir grup 2008 yılında harekete geçti.
Ordu Müze Müdürlüğünden ruhsatlı olarak alınan 1 aylık kazı izninin ardından paletli kepçe dahil tüm araç ve aletler kullanıldı. Ancak bir aylık arama süresinde bir şey çıkmadı. Aynı grup resmi arama izinlerini her yıl yenileyerek 10 yıl boyunca aynı noktada arama yaptı.
Darphane kalesi
10 yıl boyunca umutla sürdürülen Müzeler Müdürlüğü, Maliye ve İçişleri Bakanlıklarından oluşan komisyon üyelerinin de gözlemcilik yaptığı, jandarmanın güvenlik tedbiri aldığı ve yaklaşık 150 bin liranın harcandığı kazılarda ‘papazın altınlarına’ ilişkin hiçbir bulguya rastlanmadı.
Bunun üzerine kazılara son verildi.
Kevgir kalesi ile ilgili efsane ise şöyle özetleniyor: M.Ö. Pontus Krallığı döneminde darphane olarak kullanıldığı belirlenen Kevgir Kalesi'nde altını işleyen işçilerin kendi aralarında anlaşarak malzemeden çaldıkları ortaya çıkmış.
Bunun üzerine kalede çalışan tüm işçiler bir eğlence sırasında içkilerine zehir katılarak zehirlenerek öldürülmüş. Kale içindeki geçiş tünelleri ile altın basma potalarının bulunduğu tüneller taşlarla doldurularak kapatılmış. Efsaneye göre işlenmiş ve işlenmemiş altınlar olmakla beraber 60 tonluk bir altının yer altında kaldığı iddia ediliyor.
Bu arada Fatsa’da Hazinedaroğlu Konağı çevresinde yapılan ve birkaç yıldır resmi izinle sürdürülen kazılardan da sonuç alınamadı. Ayrıca ismi açıklanmayan bir ilçede ‘200 tonluk kralın hazinesi’ bulunacağı umuduyla yapılan ve 7 yıldır sürdürülen kazılarda fiyaskoyla sonuçlandı.
Ordu Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, define kazısında bulunan kişilerin daha çok efsanelerle hareket ettiğini dile getirdi. Toparlak, “Akkuş ilçesinde 10 yıldır papazın altınlarını bulmak amacıyla sürdürülen kazılara son verildi.
Define arayanlar genellikle efsanelere dayalı hareket ediyor. İş makinesi getirip arama yapan bile var. 2018 yılı Ocak-Ağustos ayları arasındaki 8 aylık süre içerisinde 10 kazı izni alınmış.
Ancak bu kazılarda da bir şey çıkmadı. Bir define bulunsa bile yarısı devlete yarısı kazıyı yapanlara kalıyor” dedi. İHA