Yani aynı kaderi paylaştılar… Biri Hacı Gani Çallı diğeri Ali Sevmiş… Ali Sevmiş’e haftaya değineceğim. Hacı Abdülgani Çallı, Hakkari için bir değerdi. Aşiretler arası bir dengeydi. Onurlu kavgaların adamıydı. Çok fazla cesurdu. Kan davalarında en etkili barış elçisiydi. Mertliği ve yardımseverliğiyle bölgede ün salmış bir simaydı. Onun için çok kişi çok şey söyledi. Sadece birkaç tanesine kulak verelim;
Güllü E. “Boylu poslu yakışıklı biriydi. Giyimi, davranışı ve sözleriyle her ortamı etkilerdi.”
Salih D. “Bileğini kimseler bükemezdi. Haksızlığa karşı direnen bir kahraman edasındaydı. Hiçbir şeyden korkmazdı. Kötülerin korkulu rüyasıydı. Sofrasında misafir eksik olmazdı. Birçoğumuzu o geçindiriyordu.” Rahmetli Abdurrahman Keskin ile muhteşem bir ikiliydiler. İkisinin bir arada olduğu sohbetlerin tadı başkaydı.
Rahmetli Çallı ile birkaç kez çeşitli röportajlar gerçekleştirdim. Onu yakından tanıdıkça hayranlığım da arttı. Müthiş bir dostluk oluştu aramızda. Her fırsatta çarşı merkezindeki ofisine uğrar, çay yudumlar sohbet ederdik. Hac görevinden dönerken de elini öpmeye gittiğimde bana bir gümüş yüzük hediye etti. “Parmağından çıkartma ve beni hep anımsa” dedi. Onu son yolculuğuna uğurlarken hem yüreğim hem de parmağım titredi, içim acıdı.
Rahmetli Çallı, yaklaşık 10 yıldır kalp yetmezliği, şeker ve böbrek hastalıklarıyla mücadele ediyordu. Bu rahatsızlıklarına bir de prostat ameliyatı eklenmişti. Bu yüzden 10-12 yıldır sürekli Ankara’ya gelip gidiyordu. Oğlu Bülent babasıyla yakından ilgileniyor, hastanelere bizzat getirip götürüyordu. Baba acısıyla yıkılan sevgili dostum Bülent Çallı ile dertleşiyoruz; “12 yıldır babamla, hastalıklarıyla mücadele ediyoruz.
En iyi hastanelerde, en başarılı profesörlerde tedavi gördük. Çeşitli ameliyatlar geçirdi ve birgün olsun bana hiçbir şey demedi. Fakat ölümünden 2 gün önce fenalaşınca asansörle yukarı çıkarken bana baktı ve oğlum hakkınızı helal edin dedi. Ben hem çok üzüldüm hem de yıkıldım. Ne hakkı baba, sen hakkını helal et diyerek gözyaşlarımı içime akıttım. O an içim yandı. Çünkü onu hiç böyle görmemiştim.”…
Bülent Çallı konuşurken sözcükler boğazında düğümleniyor, konuşmakta güçlük çekiyor ve sözlerini şöyle noktalıyor; “Babamın cenaze töreninde göstermiş oldukları ilgiden ve destekten dolayı gencinden yaşlısına kadar tüm halkımıza, yurt içi ve yurt dışında telefonla arayıp acımızı paylaşan tüm dost ve akrabalara, tören boyunca Yasin okuyarak destek veren tüm imamlara, taziye evinde ve evimize gelerek sabır dileyen, bizi yalnız bırakmayan tüm halkımıza ailem adına sonsuz teşekkür ediyorum. “…
Acı haber Ankara’dan gelirken Hakkari adeta boşaldı ve herkes cenazeyi karşılamak için yola koyuldu. 80 yıllık ömrünü Hakkari’de geçiren ve herkesin sevgisini, saygısını kazanan Çallı, Fatihalarla son yolculuğuna uğurlandı. Bülent ve kardeşleri körekle ilk toprağı atarak yine babalarını ahirete örterek, sararak uğurladılar.Seni özleyeceğiz güzel insan…Hakkarihabertv.com