Esat Canan “Sesleri duyulamayan çok sayıda mağdur Kürt var. Çok fakirimiz, fukaramız var. Bunlar görünür değiller. Ancak ben onların dertlerini biliyorum. Bana gelip aktarıyorlar. Ben o insanların sesi olacağım” dedi.
26 yıllık siyasi yaşamında CHP ve HDP’den 3 dönem milletvekilliği yapan Esat Canan, seçilmesi durumunda Hakkari halkının taleplerinin takipçisi olacağını ve Hakkari'ye ihtiyaç duyulan hizmetlerin götürülmesi için mücadele edeceğini söyledi.
Rûdaw TV sunucularından Nwener Fatih’e konuşan Esat Canan, “26 yıldır siyasetin içerisindeyim, siyaset yapıyorum, Hakkari milletvekilliği yaptım. Fakat bu kez adaylığımı bağımsız olarak koydum” dedi.
Halk Esat Canan’ın bu kez kez neden bağımsız olarak seçimlere girdiğini merak ediyor. Esat Canan, “Partiler halkımız için hizmette bulunmadı. Temsiliyetimiz zayıf kaldı. Ondan dolayı halk bağımsız olarak seçimlere katılmamı talep etti. Ben de bunun üzerine aday oldum” diyerek neden bağımsız aday olduğunu açıkladı.
“Halkımız uzun yıllardır layıkıyla temsil edilemedi”
Esat Canan, Hakkari halkının özellikle hangi alanlarda hizmet beklediği hususunda ise; “Hakkari'nin birçok eksikleri var. Ekonomik eksiklikler var, siyasi eksikler var. Halkımız uzun yıllardır layıkıyla temsil edilemedi. ‘Bu hizmeti ben sağlamaya talibim’ dedim.
Ben her an Hakkari halkının içerisindeyim. Acı gününde, mutlu gününde hep yanlarındayım. Kürt halkının yanındayım. Kürt halkının hizmetindeyim. Bu benim için şerefli bir vazifedir. İnanıyorum ki Kürt milleti için, herkes için Hakkari için de hizmetlerde bulunacağız. Kürt halkı için öteden beri birçok hizmette bulundum. Demokrasi ve barış için aynı zamanda. Şimdi de yine demokrasi için, barış için mücadele edeceğim” değerlendirmesinde bulundu.
Seçim aracının üzerinde “Sessizlerin sesi” yazılan Esat Canan, mağdurların sözcüsü olacağını belirterek şöyle devam etti:
“Birçok sessiz var, birçok Kürt mağdur var. Seslerini duyuramayan, sesleri duyulamayan çok sayıda mağdur Kürt var. Çok fakirimiz, fukaramız var. Bunlar görünür değiller. Ancak ben onların dertlerini biliyorum. Ben onların bütün sorunlarını biliyorum. Bana gelip aktarıyorlar, birçoğunun sesi çıkmıyor. Ben o insanların sesi olacağım. Eğer Allah kısmet ederse Ankara'da, hem Kürtlerin hem Türklerin sesi olacağım.
Parlamentoya girebilirsem hem Kürt halkına hizmet götürülmesi hem dilimiz Kürtçe için çalışacağım, görevimi yapacağım. Hakkari'nin ekonomisi çok çok kötü. Hakkari sınırda bulunuyor. İran ile de sınırı vardır ancak kapılarımız hala kapalı. Ticari kaplarımız hala kapalı. 20 yıldır bu kapıların açılması gerekiyor. Türkiye ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkilerin iyi olması gerekiyor. Ticari ve ekonomik ilişkiler halkımızın yararına olacaktır. Bu nedenle bu meseleyle çok ilgileneceğim. Ben sınır kapılarının açılmasının Kürdistan Bölgesi’ne de yararlı olacağına inanıyorum.
Bütün meselelerin diyalog ile çözüleceğine inanıyorum hem halkımızla hem komşularımızla diyalog içerisinde olacağız. Ben 26 yıldır siyasetin içerisindeyim. Diğer partilerde de yer aldım. Yine Kürt kimliği için Kürt dili için mücadele verdim. Ancak şiddet diliyle değil barış diliyle muhataplarımızla konuşursak sorunlar çözülür. Türkiye'nin sorunu demokrasi sorunudur. Türkiye'ye iyi bir demokrasi gelirse Kürtler de rahatlayacaktır Türkler de rahatlayacaktır. Yani diyalog olmalı muhatapılık söz konusu olmalı. Diyalog olursa büyük bir çözüm olacağına inanıyorum.”