Sahibiyle birlikte çay ocağında çayını içen Duman'ı görenler şaşkınlıklarını gizleyemezken, çay ocağı çalışanları da Duman'ın daimi müşterileri olduğunu içeri girer girmez çayını hemen hazırladıklarını söylediler.
Evde sofrada ne yemek varsa papağanı ile birlikte paylaştığını belirten Topçu, birlikte olmadıkları zamanlarda evine taktırdığı kameralar sayesinde 'Duman'ı takip ettiğini ifade ederek onu yanına almadan sokağa pek çıkmadığını belirtti.
Evindeki sofrayı dahi papağanı ile paylaşan Topçu, gittiği çay ocaklarında “Duman” ismini verdiği papağanına çay ısmarlamayı ihmal etmiyor.
Sahibiyle birlikte çay ocağında çayını içen Duman'ı görenler şaşkınlıklarını gizleyemezken, çay ocağı çalışanları da Duman'ın daimi müşterileri olduğunu içeri girer girmez çayını hemen hazırladıklarını söylediler.
Evde sofrada ne yemek varsa papağanı ile birlikte paylaştığını belirten Topçu, birlikte olmadıkları zamanlarda evine taktırdığı kameralar sayesinde 'Duman'ı takip ettiğini ifade ederek onu yanına almadan sokağa pek çıkmadığını belirtti.
"Hastaneye bile onunla gidiyorum"
Papağanı yanından hiç ayırmadığını hastaneye bile onunla gittiğini kaydeden Topçu, “İki yıldır omuzumda sokaklarda gezdiriyorum. Bu sevgi farklı bir şey. Bunlar çocuk gibidir. Ben evden çıkınca papağının evde kalması, çocuğun evde kalması gibi hissediyorum. Maalesef ayrılamıyoruz. Her yere hatta hastaneye dahi hep onunla gidiyorum. Alıştığım için hiç bırakamıyorum. İki çocuğum var. Bu da benim çocuğum gibi. Bunlar çocuk gibidir ne verirsen onu alır. Jako cinsi bir papağan. Şu ana kadar elimden üç tane daha papağan geçti hepsi de böyle eğitimli oldu. Dışarda pek konuşmuyor ancak evde konuşuyor” dedi.
Evde ne yiyorsa papağanın da aynısını yediğini belirten Topçu, çay bile içtiğini söyledi. Topçu, “Duman ev beslemeli olduğu için ben evde ne yiyorsam o da aynısını yiyor. Et, balık, pilav soframıza ne geliyorsa bizimle birlikte yiyor. Çayını veriyoruz. Papağanlar kuru gıdaları daha çok severler. Dışarda meyve yesem ona da veriyorum. Papağanların ömrü uzun olur.
Bakalım bizim ömrümüz onunkine kadar yetecek mi ? İnsanlar bunlara şöyle bakmasın. Kafes atalım da konuşsun gerisi önemli değil. Bunlar doğa hayvanı. Kafese koyulmaz. Bilinçli olarak alsınlar. Papağanı kafeste dursun diye almasınlar. Bu benden başkasına gitmez. Evde çocuğum dâhil ona da gitmez. Bunların bir özelliği vardır, seni sahiplenirler. Seni sevmeseler hiçbir zaman sevmezler. Bunun zekâsı 3-4 yaşındaki çocuğun zekâsıdır. Ne verirsen onu alır. Eğer bir çocuğa istemediği bir şeyi yaptıramazsan ona da yaptıramazsın. Bunlara kuş diye bakmasınlar” diye konuştu.
"Omuzumda görenler şaşırıyor"
Papağanı sokakta omuzunda görenlerin şaşırdığını belirten Topçu, “Omuzumda görenler şaşırıyor. Bu sevgi bitmez. Ondan bir saat ayrı kalsam acaba ne yapıyor diye düşünüyorum. Onun için eve kamera taktırdım. Oradan takip ediyorum. Yani kuş için eve kamera taktırdım.
Sokakta birisi beni kuşsuz görse tanımıyor. Çok samimi arkadaşlarım elini bana uzatmıyor papağana uzatıyor. Ben de kendilerine ben de varım burada diyorum. Papağanla bütünleştik. Montumun rengini bile onunkine uygun olsun diye aldım” ifadelerini kullandı.
Çay ocağının daimi müşterisi
Papağanın daimi müşterilerinden olduğunu belirten çay ocağı çalışanlarından Serdar Karadeniz, Duman'ı çayı çok sevdiğini ifade ederek “Duman bizim çok eskiden beri müşterimiz. Çayı çok severek içer. Çayımızı beğenir. Duman bizim sürekli müşterimiz. Omuzunda papağan gezdirene ilk kez görüyorum. İlk günler şaşırmıştım ancak sonraları kendisine alıştık. Yaklaşık 1 yıldır müşterimiz. Zaten gelirken çayını hazırlıyoruz” derken,
Emre Koçal da onları hiç ayrı görmediğini belirterek” Şaşırtıcı bir durum. Devamlı kendisini Papağan omuzunda görüyorum. Onları hiç ayrı görmedim. Zaten papağansız görürsem şaşırırım” şeklinde konuştu. iha