Diyarbakır'ın ilk kadın Belediye Başkanı seçilen BDP'li Gültan Kışanak, demokratik özerklikle ilgili adım atmaya başladıklarını söyledi. Kışanak petrol başta olmak üzere, bölgede üretilen enerjiden yerel yönetimlere pay verilmesi gerektiğini söyledi.Kışanak'ın Al Jazeera'ye verdiği röportajın ilgili bölümü...
KCK yönetimi, BDP'nin kazanma ihtimali olan Diyarbakır, Mardin veVan gibi büyükşehirlerde kanton sistemine geçilebileceğini açıklamıştı. Var mı böyle bir plan?"BDP olarak 2007'den beri bölgesel yönetimler üzerine kurulu demokratik özerklik projemiz var. Bu aslında kanton projesine yakındır. Rojava bugün kanton tarzı bir örgütlenme esas aldı, bunu duyurdu.
Biz 2007'de zaten benzer bir projeyi kamuoyuna sunmuş ve bunun politikasını yapmış, siyasi iradesini ortaya koymuştuk. Bugün de bu doğrultuda çalışmalarımızı yürütmenin zamanıdır. Yeni bir isim değişkiliğine ihtiyaç varsa partinin ilgili kurulları belirler. Bizim önümüzdeki politik perspektif 2007'deki genel kurulda kabul edilen demokratik özerklik projesidir."Ankara'dan ilk etapta beklentileriniz nelerdir?
"Özellikle merkezi hükümetin yerel yönetimlerin, belediyemizin anadil konusunda, anadilde eğitim ve kamusal hizmet konusunda yapacağı çalışmalara katkı sunmasını ve ön açıcı olmasını buradan ifade etmek istiyorum. Böyle bir tutum alırlarsa biz de elimizden gelen gayreti sarf ederek bu işi yerelde çözeriz. Anadilde eğitim konusunu ve anadilin kamusal alanda kullanılması konusunu yerelde çözebilmek son derece önemlidir ve bu Kürt sorunun çözümüne son derece önemli katkılar sağlar. Engel olmasınlar biz fiiliyatta yaparız.
"Bölgede üretilen enerjiden pay alınması gerektiğini savunuyordunuz, bu konuda hazırlığınız var mı?"Bunun fizibilitesini yapıyoruz, dosyasını hazırlıyoruz. Barajlar yapıldı, sulama kısmı geri plana bırakıldı, asıl enerji üretimi için çalıştırıldı ve enerji batıya yatırım ve sanayileşme olarak gitti. Bize de icra olarak geldi. Biz elektrik ürettiğimiz için suçlu hale geldik. Bütün köyler elektrik borcunu ödeyemedi diye icralık.
Biz elektriği ürettik, batıya götürüp sanayileşme ve kalkınma yaptılar, doğuya ceza olarak geri döndü. Burada barajlar yapıp, elektriği batıya götürüp, buraya ceza olarak dönmesi ciddi bir sorun. Artık doğrudan belediyeyi de ilgilendiriyor çünkü köylerdeki içme suyuyla ilgili bütün yapı borçlarıyla birlikte bize devredilecek. Buna köklü bir çözüm bulunması gerekir."Başlıbaşına petrol meselesi ile ilgili bir çalışmanız da olduğu söyleniyor."Arkadaşlar dosya hazırlığı yapıyorlar.
Diyarbakır'da kaç petrol kuyusu var, ne kadar üretim yapılıyor, nereye gidiyor, geçmişte ağır çevre faturası vardı, onun durumunu araştırıyoruz. İçme kuyularını kirlettiği yönünde çok ciddi iddialar vardı. Petrol ekonominin ana dinamosudur, ama oraya enerji gidiyor, bize kirliliği kalıyor. Elektrik gidiyor borç kalıyor, petrol gidiyor sularımız kirleniyor. Bunu ne Allah kabul eder, ne kul kabul eder, ne demokrasi kabul eder.
Kaynaklarını ver ben götüreyim, ne kadar ağır faturası varsa kalsın, bunu kimse kabul etmez."Bundan, 'Petrolden pay istiyoruz' sonucu çıkarabilir miyiz?"Tabii ki kesinlikle pay istiyoruz, yereldeki tüm enerji kaynaklarından, yeraltı, yerüstü zenginliklerinden, ekonomik varlıklardan, yerelin pay alması lazım."