Cizre’de 4 Eylül ‘de süresiz sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini hatırlatan Nils Muiznieks, ilçede sağlık gibi temel hizmetlerin verilemediği, iletişimin ciddi şekilde engellendiği, ilçenin giriş çıkışlara kapatıldığı yönündeki haberler olduğunu belirterek bundan daha rahatsız edici olanın ise güvenlik güçlerinin sivillere karşı orantısız dair ciddi iddialar olduğunu söyledi.
Türkiyeli yetkililerin, özellikle zor ve şiddet içeren ortamda teröre karşı operasyon yapma hakkını sorgulamadığını ifade eden İnsan Hakları Komiseri, fakat bu operasyonların orantılı ve yasal olması için yetkililer ve mahkemeler tarafından dikkatle incelenmesi gerektiğini ifade etti.
Cizre’deki mevcut durumun ise çok büyük bir nüfusun insan haklarına karşı olağanüstü bir müdahale olduğunu belirtti ve bilgi edinmede uygulanan karartmanın da derin endişe kaynağı olduğunu kaydetti.
Yetkililerin şu ana kadar paylaştığı bilginin tatmin edici olmadığını ifade eden Nils Muiznieks, Cizre’ye insan hakları kuruluşları temsilcileri başta olmak üzere bağımsız gözlemcilerin girişine derhal müsaade edilmesini istedi.
İnsan hakları ihlalleri ile ilgili söylentilerin ancak bu şekilde giderilebileceğini belirten Muiznieks, Cizre’deki kriz durumunun da hızlıca sonlandırılmasını umut ettiğini sözlerine ekledi. İMC