Zi&On Psikiyatri Merkezinden Yrd.Doç.Dr.Onur Okan Demirci, “Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, uyku eğitiminde veya uyku düzeninde mutlak doğru ve tek bir yöntem yoktur.
Birçoğumuzun da bildiği bir kavram da olan, kendimizi ve çevremizdekileri tanımlarken de kullandığımız “gündüz insanı” veya “gece insanı” terimleri her insanın bio-enerjisinin yüksek olduğu zaman diliminin farklı olabileceğini gösterir Bazılarımız gece daha verimli çalışıp, sabahleyin keyifsiz uyanırken, bazılarımız güneş doğarken uyanır ve güne enerjik başlar Yani sözün kısası her bireyin kendine özel metabolizması ve uyku düzeni vardır” dedi.
"UYKU SAATLERİ AİLENİN HER BİREYİ İÇİN ÖNEMLİDİR"
Demirci,“Düzenli bir uyku ile çocuğun toplumsal düzene uyumu, okul başarısı, duygu durumu ve dikkat aralığına olumlu etkileri varken diğer yandan, ebeveyninin sağlıklı bir şekilde sosyal yaşantıya uyumu için bu rutine ayak uydurması önemlidir.
Bu sebep ile yapılandırılmış uyku saatleri ailenin her bireyi için önemlidir ve çocuğumuzun uyuması için belirlediğimiz saatlerde ebeveyn olarak elimizden geldiğince bizim de uyumamız veya sessiz bir ortam sağlamamız gerekmektedir.
Çocuğumuzun yalnız başına uyumasını ise farklı açılardan olumlu ve olumsuz olarak değerlendirilmektedir. Yeni doğan bebeğin annesi ile birlikte yaşamasının öz güven gelişimi, ilişki kurma becerisi ve problem çözme becerisi açısından olumlu etkileri olduğu düşünülmekte (Keller ve Goldberg 2004).
Bebeğin anne ile birlikte uyuması, bebek ve ebeveyn arasındaki sağlıklı bağlanma modeline yardımcı olduğu da yaygın olarak bilinmektedir. Bunun için, gece uykularında sık sık ziyaret etmek, emzirmek bu bağlanma için etkili bir yöntemdir.
Çocuğun deliksiz uyuması için yanına biberon verilmesi bu ihtiyacı karşılamayacaktır. Çocuğun kendi odasının olması ve anneden ayrı ilk doğduğu günden itibaren yapılacağı gibi 2 yaş bu durum için uygun bir zaman olarak önerilmektedir.
Ebeveyn ile beraber uyuma davranışı ileri yaşlara taşındığı durumlarda, çocuğun cinsel kimlik gelişimi, anne/baba çatışması, öz benliğini keşfetmesi, duyguları ile baş edebilme ve duygularını yatıştırması konusunda zorluklar yaşayabileceği ön görülmektedir.
Kâbuslar, gece terörleri bu yaş grubu için normal olarak ifade edilmektedir çünkü beyin gelişimi ve metabolizma hızları normal bir yetişkine göre çok daha hızlıdır.
Çocuklarımızın korktuğu zamanlar yine de kendi yatağında yatmasına teşvik etmeliyiz. Diğer yandan, gerektiği durumlarda aynı odada fakat başka bir yatakta yatarak çocuğumuza destek olabiliriz. Son olarak, bu konuda çok katı davranıp mutsuz bir gece geçirmek yerine küçük esneklikler yapılabilir fakat çocuğumuzun bu davranışı alışkanlık haline getirmemesine özen göstermeliyiz.” diye konuştu.