"Eskiden, kar yağardı.
Henüz ayrılmamıştık, henüz bölünmemiştik
Aynı mahalledeydik, zengini, fakiri, esnafı,
yoksulu, bir arada birliktik,
omuz omuza sımsıcak yaşardık ve kar yağardı bembeyaz,
lapa lapa henüz bölünmemiştik, henüz ayrılmamıştık.
Yürekler gibi tencereler de birdi,
çok kar yağınca damları kapıları süpürmek için herkes birbirine yardıma koşardı.
Dini bayramlarda herkes birbirine giderdi,
Şekerler, tutikler, nane tenüye, et ikram ederlerdi herkes birbirine,
yollarda gördüğünü herkes arabasına alırdı,
Büyüklerin sohbet konuşmaları birer ders gibi dinlenilirdi,
Henüz icat olmamıştı, kooperatifler, siteler, bilgisayarlar, cep telefonları, koltuklar, kanapeler, lüks arabalar,
dubleksler,tripleksler,olmaz olası kartonpiyerler.
Alışılagelen fanus ve lambalar, yer döşekleri yüreklere ışık ve rahatlık veriyordu,
Bulgur tek vardı ama hep sevilen sofra yemeğiydi,
Gariban sıkışınca kime gidebileceğini bilir,
Zengin kimi gözeteceğini bilir,
esnafla memur gül gibi geçinip giderdi
ve kar yağardı bembeyaz lapa lapa
Henüz ayrılmamıştık henüz bölünmemiştik…
Fakir zengini hırsızlıkla
zengin, fakiri tembellikle suçlamazdı
çünkü kar yağardı lapa lapa
Çünkü kar yağardı bembeyaz
çünkü karın temizliği yüreklerimize vurmuştu..
Kar rahmetti çünkü kar bereketti.
Adam boyu adamlarda adamdı o zamanlar
Ne Cumhuriyet Caddesinde
onun bunun namusuna kötü gözle bakar
ne de laf atardılar
çünkü senin namusun benim benim namusum senindi
bir idik biz idik
ve kar yağardı
adam boyu ve adamlar adamdılar o zamanlar
kar sendin, kar bendim, kar bizdik
eridik, eridik, eridik, eridik."