Yazmazsan çıldıracağım; Tüm haber kanalları ve gazetelerde “Çukurcalılar top sesleriyle uyandı” başlığı vardı. Her gün yaşanılan ve her zaman duyulan ses neden ilk kez duyulmuş gibi lanse edildi anlamış değilim. Sınıra sıfır nokta olan Çukurca ilçemiz ne çektiyse bu sınır komşuluğundan çekti zaten. Bu ilçede gerginlik, çatışma, top sesleri hiç eksilmedi ki… Bundan 10 yıl önce ilçeye giderken en az altı noktadan kimlik kontrolünden geçiyorduk. Hatta bazen giriş çıkışlarda sınırlama bile vardı. Yani her isteyen elini kolunu sallayarak ilçeye gidemiyordu.
Heybetli dağları, mis kokan çiçekleri, kuşları, insanı hayran kılan dereleri, bağ-bahçe ve meyve ağaçlarıyla küçük bir cenneti andıran Çukurca ilçesi ne yazık ki bu kirli savaşın mağdurudur. İddia ediyorum bu kirli savaş olmasaydı bu ilçemiz “Pamukkale, Şirince, Manyas, Milas” seviyesinde olurdu. İç ve dış turizmin ana merkezi olurdu. Özellikle doğaseverler akın ederlerdi. Keşfedilmemiş bu güzelliği PKK ve güvenlik güçleri iyi bilir.
Örneğin, Hakkari bugün caz sesiyle uyandı denilse manşetlerde yerini almayı hak etmiş olacaktır. Çünkü görmediğimiz, bilmediğimiz şey. Ama top, tüfek, cop, biber gazı filan birlikte yaşamaya alıştığımız kader arkadaşlarımızdır.
Sınırdaki top atışlarının yeşil sahalarımızda top atışına dönüştürülmesi en büyük dileğimizdir. Bu ülkede barışı istemek sürekli dinlediğimiz bir şarkının nakaratına benzetiyorum. Çünkü sadece lafta kalıveriyor. Ülkenin her karış toprağını cennete dönüştürmek bizim elimizde. Halaylar, türküler neden bastırmasın ki bu top seslerini. Kardeşçe bir arada yaşamayı öğrensek bitkiler bile solmaz, kuşlar bile ölmez, dağlar bize selam durur.
Cenaze araçları yerine artık gelin arabaları geçsin. Semalarımızda uçuşan savaş uçakları ve helikopterler yerine kuşlar kanatları hasar görmeden özgürce uçsun. Akan kardeş kanı kaç milyon ünite bilemiyorum ama her taraf artık kan kokmaya başladı. Hiç kimse öldürülmesin diye masaya oturulsun artık. Silahlı mücadelede kayıp kaçınılmazdır. Çözüm diyalogdur, demokratik yollardan mücadele etmektir. Barış çeşmesinde su içmek adına sonuna kadar yazmaya ve bağırmaya devam edeceğiz.
Top, tüfek tarihe karışsın,
Barış çiçekleri koku saçsın…
Gerekçe; hepimiz kardeşiz….