Dem Parti'den 8 mart açıklaması

Kaynak:Hakkarihabertv.com

DEM Hakkari İl Örgütü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yürüyüş ve akabinde basın açıklaması düzenledi.

Dem Partili kadınlar ellerindeki pankartlarla yürüyüşe geçerek, daha sonrada davul zurna eşliğinde halay çektiler.

Burada hazırlanan basın açıklamasını okuyan İl Genel Meclis Üyesi Gülhan Uçar, 2025’in 8 Mart’ını Kadın Kırımına İsyan Ediyor-Bu 8 Mart’ta da Özgürlüğe Yürüyoruz Şiarıyla erkek egemen sisteme olan öfkemiz ve direnişimizle karşılıyoruz dedi.

Uçar, "Tekstil işçisi kadınların emek sömürüsüne karşı eşit işe eş değer ücret talebiyle başlattıkları direniş bugün tüm dünya kadınlarının isyan gerekçesidir. Claralardan, Rosalara binlerce kadının emeği ile yaratılan bu direniş geleneği Kürt Kadın Özgürlük Mücadelesinin de yolunu aydınlatmaya devam ediyor.

Kürt kadınlar olarak yaratılan bu direniş kültürünü dilimizle, kültürümüzle kimliğimizle yeniden şekillendirdik. Leyla Qasımlardan, Zarifelere, Saralara, Sevelere, Arinlere ve binlerce Kürt kadının ilmek ilmek ördüğü direniş halkasına eklendik. Kürdistan ve Ortadoğu halklarının binlerce yıllık kültüründen süzülen, kökleri neolitiğe uzanan direniş geleneği ile birleştirdik.

Erkek egemenliğine, kapitalist sömürü düzenine, kadına yönelik şiddete, her türlü ayrımcılığa, özel savaş politikalarına karşı yaşam felsefemiz olan Jin Jîyan Azadi ile Özgürlüğe Yürüyoruz.

2025’in 8 Mart’ını toplumsal özgürlüğe ve barışa dönüştürmek için ektiğimiz tohumların yeşerdiği bu süreçte coşkuyla karşılıyoruz!

Bu 8 Mart’ta da Erkek Egemen İktidarların Savaş ve Şiddet Politikalarına Karşı Mücadelemizi Büyütüyoruz!

Ortadoğu halklarını cinsiyetçi, milliyetçi, dinci politikalar ile birbirine kırdırarak emperyal hayallerini gerçekleştirmek isteyen bu düzene karşı alternatifimiz Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülüğünde inşa edilen yeni yaşamdır. 8 Mart motivasyonumuzu korkmadan, yılmadan hakikatin peşinden koşarken katledilen Cihan Bilgin şahsında Rojava Kadın Devriminde, kadın özgürlük mücadelemizde yıldızlaşan yoldaşlarımızdan alıyoruz.

Sayın Abdullah Öcalan’ın başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyaya sunduğu demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızla Özgürlüğü Haykıracağız!

Savaşlar, ekonomik kriz ve kadın katliamları tüm boyutlarıyla devam ederken Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin mücadelesi, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle yürütülen mücadeleler sonucu Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ile yeni bir dönem başlamıştır.

Sayın Öcalan’ın halklar için, kadınlar için ortaya koyduğu paradigma kadın özgürlükçüdür, demokratiktir. Bu paradigmanın en güçlü şekilde hayata geçirilmesi için Sayın Öcalan’ın fiziksel özgürlüğüne kavuşması için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz.

Bu 8 Mart’ta da Kadın Özgürlükçü paradigmamıza olan inancımızla bulunduğumuz her yerde Kadın Kırımına İsyan Edeceğiz!

Binlerce yıldır kadınların bilgilerini, emeklerini, bedenlerini ve iradelerini gasp eden erkek egemen zihniyet, yaşadığımız bu çağda da kırım politikalarını meşrulaştırarak sürdürme çabasındadır. Kadına yönelik şiddet ve katliamlar bir kırım haline gelmişken erkek egemen iktidar kadına karşı suç işleyen failleri cezasızlık politikaları ödüllendirerek, kadınların haklarını ve kazanımlarını hedef alarak, İstanbul Sözleşmesinden geri çekilerek, nafaka hakkına göz dikerek, kadına yönelik şiddetle mücadele eden belediyelerimizin kadın merkezlerini hedef alarak kadın cinayetlerini meşrulaştırmıştır.

“Aşk, sevgi” adı altında yapılan katliamlar, özellikle genç Kürt kadınların uyuşturucuya, fuhuşa bulaştıran çeteleri koruyan, besleyen uygulamalar özel savaş politikalarının tüm aygıtlarıyla devreye girdiğinin göstergesidir. Gülistan Doku, Rojin Kabaiş, Pınar Gültekin ve adını sayamadığımız onlarca genç kadının katledilmesi, kaybettirilmesi bu politikalardan bağımsız değildir. 2024 yılında 394 kadın erkek devlet şiddeti sonucu katledilirken 20 kadın koruma kararı olmasına rağmen korunmamıştır.111 kadın boşanmak istediği için bu katliamların hedefi olmuştur.

Toplumun öznesi olan kadınların içerisinde katledilmediği bir yaşam için kadına yönelik şiddetin ideolojik olduğu bilinciyle 8 Mart’ta da mahallelerden köylere, köylerden kentlere yaşamın her alanını örgütleme sözünü yineliyoruz.

Çocuklara Yönelik Sistematik Saldırılara Karşı Mücadelemizi Büyüteceğiz!

Toplumsal ve siyasi krizler her geçen gün şiddetini yaygınlaştırmakta bu şiddetten en çok etkilenen kesimlerden biri çocuklar olmaktadır. Narin ve Sıla bebeğe yönelik şiddette de gördüğümüz gibi çocuklar saldırıların açık hedefi haline getirilmektedir. Cinsiyetçilikle birlikte dincilik politikaları yoluyla çocuklar biat kültürünün birer parçası haline getirilmekte, bedenleri-iradeleri-varlıkları yok sayılmaktadır. Bütün bu politikaların ideolojik birer saldırı, çocuklara yönelik işlenen suçların erkek egemen zihniyetin bir sonucu olduğunu görüyor, bu noktada da daha fazla mücadele edeceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz.

Kadın Yoksulluğuna Karşı-Ekolojik Komünal Ekonomi Diyoruz

Eşitlik ilkesi ile değil sadaka kültürü ile bir toplumsal yapı inşa edilmekte, doğa her geçen gün bir kırıma tabii tutularak yaşam talan edilmektedir. Oysa ekonomi, doğa ile uyumlu-ahenkli bir yaşamın sürdürülmesi, emeğin özgür ve eşit üretilmesi, bölüşülmesidir. Toprakla yeniden buluşan, ekonomiyi toplumun hizmetine sunacak politikaları hayata geçireceğiz. Gasp, talan ve sömürge temsilcisi kayyımlara ve merkezi yönetimlere inat kendi ekonomimizi kendi yerellerimizde kadınlar öncülüğünde gerçekleştireceğiz.

8 Mart alanlarında erkek devlet şiddetine, özel savaşa, işgale, tecrite, sömürüye karşı direnişin ve özgürlüğün sesini yükseltiyoruz!

Kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı daha fazla örgütlenerek mücadele edeceğiz.

Toplumların hakikatini parçalamak ve yozlaştırmak için bugün egemenlerin özel savaş politikalarıyla uyuşturucuyu, fuhuşu, sanal medya bağımlılığını, tüketim kültürünün yayılmasına izin vermeyeceğiz. Savaş, işgal, asimilasyon, tecrit politikalarına karşı mutlak özgürlük için kadın hareketi olarak mücadelemizi büyütüyoruz. Anadilimizle dilimizle, kültürümüzle, farklılıklarımızla yeni yaşamı inşa edeceğiz.

Bunun için de zihniyet dünyamızdan emeğimize, örgütlülüğümüzden mücadelemize, eylemlerimizden söylemlerimize kadar özgür yaşam iddiamızı büyütüyoruz. Dünyamızı erkek egemen akıl karartmaya çalışıyorsa biz kadınlar da kadın direnişi ve kadın ittifakı ile bu yaşamı aydınlatacağız.

Biz kadınların örgütlülüğü ve özgürlükteki ısrarı sayesinde yaşam anlamlı olacaksa, tüm kadınları 8 Mart’ta alanlara, direniş ve isyanımızı yükseltmeye, dayanışmamızı çoğaltmaya çağırıyoruz.

Bu coğrafyada onurlu bir barış inşa edilene, örgütlülüğümüz özgürlüğümüze dönüşene, tek bir kadın ve çocuk katledilmeyene dek alanlardayız; zılgıtlarımızla, halaylarımızla mücadelemizi büyütüyoruz. Bu 8 Mart’ta da direniş coşkumuzu toplumun tüm yaşam alanlarına yayıncaya kadar sesimizi, sözümüzü ve eylemimizi büyüterek özgürlüğe yürüyoruz. 8 Martta gerçekleştireceğimiz kadınlar günü şölenimize bütün kadınları davet ediyoruz" dedi.

HABERE YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.