Bulvar Caddesi üzerinde bulunan "Demokratik Çözüm Çadırı" önünde Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını okuyan Hakkari Barosu Avukatlarından Turgut Selçuk, gözaltılarla bir yere varılamayacağını belirtti.
Turgut,"25 nisan 2011 tarihinde Hakkari'de aralarında il genel meclis üyeleri il belediye meclis üyeleri belediye başkan yardımcısı muhtarlar. Sivil toplum örgütleri temsilcileri, yasal parti üyeleri ve yurttaşlarında aralarında bulunduğu 35 kişi gözaltına alınmıştır. Hakkari halkının YSK'nın aralarında 7 tane BDP nin desteklediği bağımsızlarında olduğu 12 kişinin veto edilmesi toplumda büyük bir tepkiyle karşılanmış.
Yapılan gösterilerde 18 yaşındaki bir gencimiz hayatını kaybetmiş ve ollarca insanımız yaralanmıştır. YSK’nın veto kararını geri almasından sonra yaşanan yumuşama 25 nisan 2011 yapılan tutuklamalar ile ilimizde ve bölgemizde yeni bir karışıklığa ve kaosa davetiye çıkarmaktadır. Seçilmiş insanların siyasetçilerin belediye çalışanlarının tutuklanması Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesine hiçbir katkı sağlamayacak aksine toplumsal barış çabalarına darbe vuracaktır. Bu tür tutuklamalar daha önce defalarca yapılmasına rağmen hiçbir sonuç ortaya çıkarmamıştır. Aksine daha büyük yaraların açılmasına neden olmuştur.
Bu tutuklamalar gergin bir ortamda yapılacak olan 12 haziran 2011 seçimlerinin halkın gözümde meşruiyetini sorgular hale getirecektir. Kürt sorununu hukuki değil siyasi bir sorundur. Bu sorunun çözümü de bütün aktörlerden oluşan Türkiye'deki bütün siyaset kurumu tarafından siyasetten çözülebilir. Tutuklamalar gözaltına almalar sorunun çözümüne katkıda bulunmadığı gibi siyasi ve demokratik çözüm çabalarının önünü kesmektedir. Kürt çözümünün en önemli tarafı devleti yöneten siyasal iktidardır.
Hükümet bu sorunun bir tarafıdır ve Türkiye'nin bütün sorunları gibi bu sorunu da demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözmek zorundadır. Hükümetin sözde hukukun arkasına sığınarak dolaylı yöntemlerle Kürt siyasetçilerini ve sivil toplum örgütü yöneticilerini hukuk adı altında hukuksuz yöntemlerle tutuklatması hiçbir sonuç vermeyecektir. Daha önce DGM'ler ile yapılan hukuksuz Fiilen uygulanan bir OHAL yönetimini sergilemektedir. Devlet vatandaşına kin nefret ve intikam duymamalıdır. Hakkari'de faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin temsilcileri olarak bu tutuklamaların yanlış olduğunu evrensel hukuka aykırı olduğunu ve toplumsal barışımıza katkı sağlamayacağına inanıyoruz. Biz Hakkari demokrasi Platformu olarak halkımızın yanındayız.
25 nisan 2011 tarihinde tutuklanan insanlar başta olmak üzere KCK adı altında son 3 yıldır tutuklanan tüm siyasetçilerin sivil toplum örgütü temsilcilerinin serbest bırakılmalarını ve Kürt sorunun muhataplarıyla demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesini talep ediyoruz" şeklinde konuştu. Basına çok sayıda sivil toplum örgütü ile vatandaş katıldı.