En büyük tepki de Hakkari'de yaşandı. Gerginlik sokakta başladı mahallelere sıçradı. Bir taraftan slogan ve taş atan gençler diğer taraftan onları biber gazı ve tayzikli su ile kovalayan güvenlik güçleri.
Polis, aşağı Merzan Mahallesinde bir gurup ilk ve ortaokulda okuyan yaşları 10-15 arası olan çocukları boş arazide sıkıştırdı. Özel Hareket polisi B.T. burada yakaladığı 16 yaşındaki Seyfullah Turan'ı yere yatırıp başına silahının dipçiği ile defalarca vurmuştu. Hakkari Haber TV muhabirlerinin kayd ettiği bu görüntüler Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Ana haber bültenlerinde defalarca yayınlandı.
Kafasında kırıklar oluşan Seyfullah Turan Hakkari devlet hastanesi, ardından Van devlet hastanesinde haftalarca yoğun bakımda kalmıştı. Polise de kasten yaralamadan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Ancak mahkeme polise 6 ay 7 gün hapis cezası vermiş ve ceza ertelenmişti.
Seyfettin Turan'ın Avukatı Fahri Timur bu karara itiraz etti. Dosyaya bakan üst mahkeme de bu kararı onayladı. Görüşlerine başvurduğum Avukat Fahri Timur; "Seyfullah Turan ölümden döndü.
Aldığı darbelerle uzun süre tedavi gördü. Yaşadığı tatsızlıklar çocuğun ve ailesinin psikolojisini de olumsuz etkiledi. Biz kişilerle uğraşmıyoruz. Sadece adil bir karar verilsin diye çabalıyoruz. Anayasa mahkemesine başvurarak bireysel hakkımızı kullandık ve sonuna kadar da bu davanın takipçisi olacağız. Sadece adalet yerini bulsun istiyoruz." dedi. Evet o dipçik çok konuşuldu, çok tartışıldı. Dipçik davası devam ediyor. Şimdi son söz yargının...