Demokratik Toplum Kongresi, Rojava sınırında örülen utanç duvarı ve 6 gündür ölüm orucunda olan Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan’ın eylemiyle ilgili yazılı açıklamada bulundu. Tarihten bu yana işgal ve istila edilmiş Kürdistan coğrafyasına sınırlar çekilerek Kürt halkının parçalanmaya çalışıldığını ifade eden DTK açıklamasında “ancak bu hiçbir zaman Kürtler arasındaki, mücadele birliğini dayanışması önünde engel olmadığı gibi, Kürt halkı birlikte hareket ederek, özgür yaşam etrafında kenetlenmiştir” denildi.
Tellerle ve mayınlarla çevrili olmasına rağmen gelişen Rojava devrimini hazmedemeyen AKP iktidarının şimdi de utanç duvarlarıyla Kürt halkının ulusal birliğini boğmaya çalıştığını kaydeden DTK, duvarların “soykırım, asimilasyon ve sömürgeci uygulamaların duvarları” olduğunu belirtti.
“Devlet zihniyeti bu politikasındaki başarısızlığına rağmen, artık sınırların iyice anlamsızlaştığı, sınırı koymak için örülen bütün utanç duvarlarının halklar nezdinde mahkûm edilip yıkıldığı, mayınlı arazilerin temizlendiği bir çağda; AKP Hükümeti mayınlı arazilerle, tel örgülerle ve beton duvarlarla çağdışı uygulamaların ısrarcısı olmaktadır” denildi.
Duvara karşı Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan’ın ölüm orucuna seçilmişlerin de açlık grevine girdiğini hatırlatan DTK, Kürt halkını 7 Kasım’da duvara karşı Nusaybin’de olmaya çağırdı. Açıklamada şu çağrıda bulunuldu:
“Nusaybin Belediye başkanımız Ayşe Gökkan ve seçilmişlerin Kürt halkının iradesi üzerine örülmek istenen bu çağdışı utanç duvarına karşı başlattıkları açlık grevi direnişini selamlıyor, tüm halkımızı, demokratik kamuoyunun 7 Kasımda Nusaybin’de gerçekleşecek olan yürüyüşe serhıldan ruhuyla katılım sağlayarak direnişi yükseltmeye çağırıyoruz.”
