Dün doğru diye yaptığımız bir iş zaman geçtikçe yanlış olarak ortaya çıkıyor. Geçen hafta Türkiye Cumhuriyeti eski başbakanlardan Merhum Adnan Menderes ölüm yıldönümünde anıldı. 1960 ihtilali ile şimdiki ismi ile 1960 darbesi sonucu vatan haini olarak idam edilen merhum Adnan Menderes şimdi demokrasi şehidi olarak devlet töreni ile anılıyor. Bu güne baktığımızda herkesin ortak kanısı haksız bir idam olayı olarak bilinir.
Tıpkı 12 Eylül darbesinden sonra yaşı büyütülerek idama müsait bir yaşa getirilmesi olayı gibi. Sayın başbakanımız ceza evinde yaşı büyütülerek idam edilen gencin Annesine yazdığı mektubu ile ağlamış bir çok milletvekilini de ağlatmıştır.
Nereden Nereye;
Merhum Adnan Menderes geçen hafta İstanbul’daki mezarı başında devlet töreni ile demokrasi şehidi olarak anıldı. Vatan hani diye idam edilen Merhum Menderes fevkalade başarılı bir hizmet ve ülkeye büyük bir atılım dönemi yaşatmıştır.
Çok partili sistemi getirmişti Türkiye’ye. Şimdi merak edilen en önemli konu o günü onaylayanlar o günkü yönetime yalakalık yapanlar şimdi ne diyorlar. Neyse ki bu halka sağ duyu her zaman hakim oluyor. Demokrasi şehidi olarak devlet töreni ile anılan devlet büyüklerine iade itibar verilip İstanbul’da kendi döneminde büyük bir çaba ile açılan vatan caddesinde Anıt mezara nakledildiler.
TBMM’de 12 Eylül sonrası idama yaşı ve koşulları uygun olmadığı halde idam edilen gençler için meclis ağlıyor. Yine TBMM’de 2011 bütçe görüşmeleri sırasında Dersimde 1937 ve 1938’de yaklaşık 58 bin kişinin katledildiği tartışmaları yapılıyor.
Türkiye başbakanı Dersimde katliamın yapıldığını tescil ediyor. Zamanın iktidar partisi olan CHP yöneticilerinden hesabın verilmesi istendi. Yine 12 Eylül darbesi ile zindanlara atılan, idam edilen, işkence gören, insanların hakları aranıyor. Her kes 12 Eylül’de darbesinde acımasız baskı, işkence ve zulümün başladığını vede haksızlık yapıldığını iddia ediyor.
İşte şimdi ders alma zamanıdır.
1960 darbesi sonrası idamlar bu gün demokrasi şehidi olarak anılıyorsa bu gün o yanlışa düşmemek için devlet önlem almalıdır. Dersim isyanını bastıralım diye katledilen 58 bin’e yakın kişinin suçlu olduğunu iddia eden yok. Haksız bir katliam bu gün için devletin utanç tablosu.
100 binlerce işkenceye maruz kalan insanların vicdani, sorumluluğu ve devlet ayıbı günümüzün gündem konusudur. Bu gün Kürtçe savunma yapmaları yüzünden yargılanmaları ertelenen 100’lerce siyasilere uygulanan haksızlık ne büyük bir ayıptır ana dili ile konuşma yasağı.
Neredemi adaletin sağlanacağı mahkemelerimizde.
Yarın kim anadiliyle konuşmak istediği için zindanda kaldı, hüküm giydi, iyi oldu, hak etmişti diyebilecek. Bunu da herkes yadırgayacak. Anadilini kullanma yasağı ile mahkum olanlar yarınki günde bir halk kahramanı olarak alkışlanacak veya anılacak. Artık neden böyle düşündün, neden bu dille konuştun diye insanları sorumlu tutmak çağ dışı bir uygulamadır.
Herkes aklını kullanmalı Merhum Menderesin idamı gibi milyonların hayıflanacağı yanlışlara düşmemek için demokrasi şehidi merhum Menderes ve arkadaşlarını örnek almalı.
TBMM’de haksız idam edildi diye gözyaşı dökülen gençler için o günkü yanlışlara düşmemek için bu gün ders çıkarmalı. Ana dili ile savunma yapması yasak diye zindanlarda bekletilen siyasiler için yarınlara pişman olmamak üzere yasal düzenleme yapılmalıdır. Yetti artık diyoruz bu gün suçlu yarın vatan şehidi demek çelişkisine düşmemek için bu günden tedbir alınmalı.
Yasal düzenlemeler yapılmalı.
Sayın vekiller bu konular için elinizi kolunuzu bağlayan yok. Neden bekliyor ve geciktiriyorsunuz diyerek noktalıyoruz Hakkari’den.