Beyaz patates: Evet, beyaz patateslerin tatlı patates kadar övülecek bir yanı yoktur ama yine de bu nişasta yumruları yüksek lifli ve düşük kalorili bir yiyeceklerdir.
Potasyum içeriği nedeniyle kan basıncını korumada önemlidir. Fırında pişirdiğinizde, soyulmuş haldeki tencere yemeklerinden ve haşlamasından çok daha fazla potasyum içerirler.
Yanına yağsız bir protein, baharat ve biraz brokoliyle dünyanın en güzel yemeği olur.
Fasulyeler: Düşük karbonlu ve karbonhidratlı bir diyet yapıyorsanız bir sürü besin maddesini de kaybediyorsunuz demektir.
Kompleks karbonhidratlar sorun değildir ve vitaminler ve antioksidanlarla doludurlar. Lif ve dayanıklı nişastayla yüklü fasulye faydalı bakterileri bağırsakta ve mikrobik bölgelerde besleyen prebiyotik bir gıdadır. Çözünür lif ise tam dolu hissetmenizi sağlar.
Yemeklerinize protein ve lif eklenmesi için kilerinizde bol bol fasulye çeşidi bulundurun.
Sığır eti
Etin insanları yağlandırdığına dair açıklamaların çoğu doğru olsa da sığır etinin yağsız bölgelerin tercih etmek yanlış bir seçim değildir.
Et vücudun iki önemli minerali olan demir ve çinko kaynağıdır. Demir dokulara ve organlara oksijen taşırken, çinko bağışıklık sistemini destekler.
Ayrıca yağ da her zaman kötü adam değildir. Yemeğin tat kalitesini arttırır ve sizi uzun süre tok tutar. Böylece gün içinde şeker ve doymuş yağa saldırmazsınız.
Yemeklerinize dilimlenmiş biftek ekleyerek bu ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
Makarna:
Makarna parçalandıktan sonra kaslarımızı ve beynimizi besleyen enerjiyi sağlar ve lif dolu sebzeler, tavuk, karides ve sığır eti gibi proteinlerle eşleştiğinde ortaya mükemmel bir yemek çıkar.
Çölyak ve gluten hassasiyeti olan kişilerin pirinç ve fasulye bazlı makarnalar tercih etmesi gerekir. Tabii normal tüketimde de buğdaylı, lifli ve diğer besin maddeleri sunan seçenekleri daha iyidir.