Meteoroloji İstanbul 1'inci Bölge Müdürü Ahmet Kocaman, 2018 Temmuz ayının, uzun yıllara göre 1,3 derece daha sıcak geçtiğini belirtirken, Temmuz ayının en düşük sıcaklığı 4,7 derece ile Erzurum'da, en yüksek sıcaklık 47,4 derece ile Cizre'de kaydedildiğini söyledi.
Meteorolojik olaylardaki dengesizliğin artacağı tahmin ettiklerini dile getiren Kocaman, yetkililerin ve belediyelerin bu konunda titiz tedbirlere almasın gerektiğinin vurguladı. Kocaman, sera gazların etkisine değinirken, Karadeniz'de olağandan fazla yağış olmasının sebebinin hava kararsızlığı olduğunu söyledi. Kocaman, meteorolojik olaylardaki dengesizlik konusunda açıklamalar yaptı.
''2018 yılı Temmuz ayı ortama sıcaklığı 25,8 derece olarak kaydedilmiştir''
2018 Temmuz ayı ortalama sıcaklıklarını değerlendiren Ahmet Kocaman, ''Marmara Bölgesi'nin Trakya kesimi, Ege ve Akdeniz Bölgesi'nin iç kesimleri, İç Anadolu Bölgesi'nin batı ve kuzey kesimleri, Karadeniz Bölgesi'nin batı ve orta kesimlerinin iç kısımları, Güney Anadolu Bölgesi, Bingöl, Muş ve Bitlis dolaylarında mevsim normalleri civarındaki sıcaklık gerçekleştiğini görüyoruz.
Yurdumuzun diğer bölgelerinde ise uzun yıllar sıcaklık ortalamasının üzerinde bir sıcaklı gerçekleştiğini görüyoruz. Türkiye'nin Temmuz ayı uzun yıllar ortalama sıcaklığı 24,5 derece iken, 2018 yılı Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 25,8 derece olarak kaydedilmiştir. 2018 Temmuz ayı, uzun yıllara göre 1,3 derece daha sıcak geçtiğini söylememiz mümkün. Temmuz ayının en düşük sıcaklığı 4,7 derece ile Erzurum'da kaydedilmiş. En yüksek sıcaklı ise 47,4 derece ile Cizre'de kaydedildiğini görüyoruz'' dedi.
''Önümüzdeki 100 yılda sıcaklık artışının devem edeceğini görüyoruz''
Önümüzdeki 100 yılda sıcaklığın artacağını belirten Kocaman, ''Türkiye ve dünyayı değerlendirdiğimiz zaman geçtiğimiz son 100 yılda dünyanın sıcaklığının arttığını müşahede ediyoruz. Önümüzde 100 yıllık periyotta da bu artışın devam edeceğini görüyoruz. Genel müdürlüğümüzün ve dünyadaki bilim adamlarının yaptığı çalışmalarda önümüzdeki 100 yıllık projeksiyonda sıcaklığın arttığını görüyoruz. Küresel iklim değişikliği yani sera gazlarının artmasından dolayı dünyanın ısındığını görüyoruz'' diye konuştu.
Kocaman, sözlerine şöyle devam etti: ''Sera gazları dünyamızı çepeçevre kapladığı zaman sera etkisi yapıyor. Dünyanın ısınmasına vesile oluyor. Sera gazlarının temel sebebi herkesin bildiği gibi fosil yakıtlar, sanayileşmenin artması ve kentleşmenin artmasıdır.
Bunlar dünyadaki sıcaklığın artmasına vesile olanlardan birkaç tanesi. Dünyanın ısınmasından dolayı hava olaylarının kararsızlaştığını görüyoruz.
Yer ısındığı ve yukarı seviyenin daha serin olduğu zaman karasızlığının arttığını görüyoruz. Kararsızlığın artmasıyla Türkiye'de ve dünyanın çeşitliği yerlerinde hava olaylarında dengesizliği görüyoruz. Bazı yerlerde kuraklı olurken ve hiç yağmur yağmazken bazı yerlerde aşrı yağışları gözlemlemeye başlıyoruz.
Bunların hepsi dünyanın dengesinin bozulmasından kaynakladığını görüyoruz. Geçen hafta Karadeniz'de olan yağışlarda bunlardan bir tanesi. Karadeniz yağışlı bir bölge fakat orada kısa sürede fazla yağışların düştüğünü görüyoruz.
Yağış rejiminin yüksek olduğu bölge olmasına rağmen ekstra yağışlar görmeye başladık. Olağandan fazla yağışlar gördük. Kısa sürede fazla miktarda yağışlar gözlemledik. Böyle durumlar felaketlere sebep oluyor. Bu kadar kısa sürede toprağa düşen suyu, toprağın tutması mümkün olmuyor. Bununda sel, su baskını ve toprak kayması gibi olaylara sebebiyet verdiğini görüyoruz''.
''Sıcaklığın artmasıyla meteorolojik olaylardaki dengesizliğin artacağını tahmin ediyoruz''
Birkaç tane modelde genel müdürlüklerinin çalıştığı bilgisini veren Kocaman, ''2099’a kadar bir projeksiyon çıkardı ve bu projeksiyona göre sıcaklıkların belli bir miktarda arttığını müşahede ediyoruz.
Sıcaklığın artmasıyla meteorolojik olaylardaki dengesizliğin artacağını tahmin ediyoruz. Hem Türkiye’de hem de dünyada bu tür olaylara alışmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu tür olayların daha çok gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Artık bu hava olaylarına alışmamız gerekiyor.
Beklentiler doğrultusunda olduğunu düşünüyoruz. İnsanların ve yetkililerin bu tür olaylara karşı tedbirli olmaları gerekmektedir. Bundan sonra yapılacak olan imalatların ve inşaatların bu tür olaylara hazırlıklı olması gerekiyor. Yetkililerin ve belediyelerin bu tür olaylara karşı gereken tedbirler konusunda daha titiz çalışmalar yapması gerektiğini düşünüyoruz'' şeklinde konuştu. İHA
