Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı nın düzenlediği iftar yemeğine katıldı. WOW Otel de verilen iftara Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Adalet Bakanı Sudallah Ergin, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İslam Konferansı Ögrütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, ABD İstanbul Konsolosu Sharon Anderholm Wiener, siyasiler, gazeteciler, işadamları, Türkiye deki dini cemaat liderleri ile sanatçılar İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Ajda Pekkan ve Metin Şentürk ün de aralarında bulunduğu yaklaşık 2 bin davetli katıldı.
İftarın ardından kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündemde yer alan "demokratik açılım" konusuna değindi.
Erdoğan, "Türkiye olarak özellikle son iki ayda bir milli birlik süreci başlattık. Bu yeni bir demokratik açılım sürecidir. Ülkemiz içinde demokrasi ve hukuku tam kuralları ile egemen kılmak, bölgemizde huzur ve istikrarı egemen kılmak istiyoruz. Halkımızın talep ve ihtiyaçlarını karşılamak için yeni bir safhadayız. İran, Irak ve Suriye nin de güvenliğini, refahını tehdit eden terör sorununun artık gündemimizden çıkmasını istiyoruz. Türkiye olarak yaklaşık 30 yıl içinde yaklaşık 6 bin güvenlik elemanımızı şehit verdik. Bütün bunlarla birlikte 30 bine varan ölü sayımız var. Ülkemizin, bölgemizin refah ve huzuru için harcanacak kaynakları terörle mücadeleye ayırdık, bütün enerjimizi oraya kanalize ettik. Geriye dönüp baktığımızda soruyorum; Allah aşkına kaybeden kim, kazanan kim? Kaybeden Türkiye. Hepsinden öte kaybedenin anneler, kaybedenin babalar olduğunu, kaybedilenlerin gencecik delikanlılar olduğunu görüyoruz. Biz bunları yaşamak istemiyoruz. Bunların devamını istemiyoruz. Bizimle birlikte Irak, İran ve Suriye bu kaybın içinde aynı dramı yaşadı" diye konuştu.
Sorunları çözmekte kararlı olduklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Şunu çok açık net söylemeliyim. Bazıları kısıyor, kısıyor bunu bir başlığa sıkıştırıyor. Bu bir paket değil, bu bir süreç. Kısa, orta ve uzun vadeli bir süreçtir. Bunun içinde terör sorunu var, işsizlik var, hak ve özgürlükler var. Bunun içinde sorun alanları var. Demokratik açılım ile sorunları çözmekte kararlıyız. Bu sadece Tayyip Erdoğan ın değil, hükümetin değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin projesidir; muhatabı millettir. Bunu hep
birlikte çözeceğiz, el ele omuz omuza çözeceğiz. Maalesef istismar suretiyle rant elde etmek isteyenler var. Buna rant olarak bakmak çok yanlış. Kanın ve şehitlerimizin üzerinden siyasi rant devşirmek çok yanlış. Haksızlık olur şehitlerimize. Milletimiz vatanımıza haksızlık olur" dedi.
Şehit cenazelerinde atılan sloganlara dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Alkışlar malkışlar olmaz. Benim Diyanet İşleri Başkanımdan öğrendiğim bu. Bir Müslüman cenazesinde tekbir de olmaz. Bir Müslüman ın cenazesinde sükunet olur. İşin aslı bu, bizim öğrendiğimiz bu. Olay tabi istismara götürenler de var" ifadelerini kullandı.
Açılım sürecinin Suriye ye de faydaları olacağını belirten Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demokratik açılım sürecinin başarıyla sonuçlandırılması durumunda Suriye de bu işten kazançlı çıkacaktır. Başlattığımız bu süreç, Suriyeli annelerin de gözyaşlarının dinmesini sağlayacak. Hazırlamakta olduğumuz demokratik açılımla bu meseleyi sonlandırmayı, annelerin gözyaşını dindirmeyi, acıyı, akan kanı durdurmayı hedefliyoruz; derdimiz bu. Suriye nin sürekli olarak güvenlik teşkilatlarımızla el ele, omuz omuza bir çalışma içerisinde olmaları bizi rahatlatacak. Zaten kardeşlerin de görevi böyle zamanlarda omuz omuza olmaktır."
"TÜRKİYE İLE SURİYE ARASINDAKİ VİZELERİ KALDIRDIK"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iftar sofrasının Suriye ile Türkiye arasındaki kardeşliği yansıttığını ifade ederek iki ülke arasındaki vize uygulamalarının kaldırıldığını belirtti.
Başbakan Erdoğan, "Çok uzun bir tarihi, geçmişi paylaşıyoruz. Bin yıldır iki ülke aynı sofraya oturdu. Aynı ekmeği, aynı suyu paylaştık; Dicle den ve Fırat tan. Ortak kaderi, aynı idealleri paylaştık. Aynı düşmana karşı omuz omuza savaştık. Şam ı Halep i nasıl savunduysak aynı şekilde Çanakkale de aynı siperde şehit olduk, şehitler verdik. Türkiye ile Suriye nin tarihini, kültürünü, geleneklerini, hissiyatını kesin hatlarla birbirinden ayırmak mümkün değil. İstanbul a gelen din kardeşimin yabancılık çekeceğine inanmıyorum. Aynı şekilde Şam a gittiğimizde yabancılık çekmiyoruz. Emevi Camii nin manevi havası Sultanahmet Camii nden farksız. Hamidiye Çarşısı na girdiğinizde kendinizi Kapalıçarşı da hissedersiniz. Yediğimiz yemekte, dinlediğimiz müziklerde içiçe girmişiz. Tatlıses i, Gencebay ı Suriyeliler de dinliyor. Tarih bizi birbirimize kardeş eyledi. Et ve tırnak gibiyiz. Dünya üzerinde bu kadar çok ortak noktası olan, bu kadar birbirine geçmiş iki halkın iki komşu ülkenin olduğunu düşünmüyoruz. Onun için diyorum ki Suriye bizim dosttan öte kardeşimizdir" diye konuştu.
İki ülke arasındaki vize uygulamasının kaldırıldığını açıklayan Başbakan Erdoğan, "Suriye ile Türkiye arasında vizeleri kaldırdık. Bu tabi özlenendi, beklenendi. Bu bayram için çok çok önem arzediyordu. Eskiden belli bir protokol çerçevesinde sınırlarda geçişler vardı. Şimdi bu bayramda bu olmayacak. Sınırdan rahatlıkla Suriye den Türkiye ye, Türkiye den Suriye ye geçebileceğiz" dedi.
Kararın yürürlüğe girdiğini müjdeleyen Başbakan Erdoğan, "Bu karar yürürlüğe girdi. İşte barış bu kardeşlik bu. Suriye ile güzel yarınlara birlikte yürüyoruz. Huzur ve refah dolu bir bölgeyi birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben şuna tüm samimiyetimle inanıyorum. Türkiye ve Suriye iki anahtar ülkedir. Bundan rahatsızlık duyanlar yok mu, tabii var. Güçlü Suriye refah ve huzur dolu bir Suriye hem Türkiye için hem de bölge için bir şanstır. Suriye ne kadar güçlü olursa Suriye halkı ne kadar müreffeh olursa bundan en çok biz mutlu oluruz. Aynı şekilde uluslararası meselelerini çözüm yoluna koymuş bir Türkiye hem bölge hem Suriye için önemli bir şans olacaktır."(İHA)