• BIST 8863.88
  • Altın 3072.831
  • Dolar 34.2778
  • Euro 37.22
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 8 °C

FAKİRLİK ÖLÜME MAHKUM ETTİ

FAKİRLİK ÖLÜME MAHKUM ETTİ
Sürekli başı ağrıdığı için 17 yaşında doktora giden Muzaffer Parlak, hayatının son günlerini yaşadığını öğrendi.

Annesinin doğum sırasında bayılması sonucu vakumla çekilerek dünyaya gelen ve daha sonra beyin kanaması geçiren genç, babasının ölümünün ardından annesi de hastalanınca maddi imkansızlık yüzünden tedavi olamadı. Sürekli başı ağrıdığı için 17 yaşında doktora giden Muzaffer Parlak, hayatının son günlerini yaşadığını öğrendi.

Hakkarili 4 çocuk annesi Fatma Parlak, mevsimlik işçi olarak çalışan eşinin işinden dolayı bulunduğu Artvin in Borçka ilçesinde bundan 17 yıl önce doğum sancıları başlayınca hastaneye götürüldü. Yaklaşık 7 saat süren zorlu doğum sırasında Fatma Parlak bayılınca, gövdesi ana rahminde kalan bebeğin başına çan takılarak vakum yöntemiyle doğum gerçekleşti. Trabzon a sevk edilen ve 2 ay boyunca kuvözde tutulan Muzaffer Parlak, o günden sonra sürekli hastaneye gitmek zorunda kaldı. Parlak 2 yaşına kadar sürekli rahatsızlanarak çevre illerdeki hastanelerde tedavi olmaya gitti.

2 yaşındayken evde aniden rahatsızlanınca yeniden hastaneye götürülen Muzaffer in beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı. 2 yaşına kadar hastane hastane dolaştırılan Muzaffer, annesinin de rahatsızlanması sonucu maddi durumları iyi olmadığı için tedavi süreci noktalandırdı. Kemik erimesi başlayan Fatma Parlak, eşiyle birlikte sürekli hastane hastane gezmeye başladı. Eşinin de sürekli bir işi olmayan Parlak, hastane masraflarını ödemekte zorlandı. Parlak 4 yıl önce eşinin ölümünden sonra 4 çocuğuyla birlikte memleketi Hakkari de hem kendi hastalığıyla hem de oğlunun artan baş ağrılarıyla tek başına mücadele etmek zorunda kaldı. 2 yaşında hem iyileşti sanılarak hem de maddi imkansızlık nedeniyle tedavisini durdurdukları Muzaffer Parlak ın hiç dinmeyen baş ağrıları başladı. Muzaffer bunu ilk önce ailesinden gizledi ancak daha sonra gizleyemeyecek kadar ağrıları arttı.

Baş ağrılarını ağrı kesicilerle geçiştiren Parlak, ağrılar dayanılmaz hal alınca durumu annesine bildirmek zorunda kaldı. Oğlunu Van 100. Yıl Üniversitesi ne götüren Fatma Parlak, doktordan dünyayı başına yıkacak bir yanıt aldı. Oğlunun doğum esnasında beyin damarların kan gelmediğini ve su topladığını söyleyen doktorlar, şu saatten sonra tıbbi olarak yapılacak bir şeyin kalmadığını bildirdi.
Söylenenleri kabullenmek istemeyen Fatma Parlak, bu kez oğlunu Adana ya getirerek Yüreğir Başkent Hastanesi nde sağlık kontrolünden geçirdi. Büyük bir umutla geldiği Adana da da, "Oğlunuz doğarken ölmüş. Bu andan sonra yapacağınız tek şey onun isteklerini yerine getirmek. Mutlu bir hayat sürmesini sağlamak" yanıtını alan talihsiz kadın bir kez daha yıkıldı.

Anne Fatma Parlak şimdi 17 yaşındaki oğlunu göz göre göre yok olmasına dayanamadığını belirterek, "Bizi yokluk ve fakirlik mahvetti. Önce oğluma doğumu çok zor oldu. Ardından ben rahatsızlandım. Benim tedavim yıllar sürdü. Benim tedavim devam ederken mevsimlik olarak çalışan eşim öldü. Bu arada oğlumu 2 yaşından sonra hiç hastaneye götürmedik. Oğlum fakirlik kurbanı. Paramız olsaydı oğlum bu hale gelmezdi" diye gözyaşlarına boğuldu.

Anne Parlak, gözyaşları içinde maddi imkansızlıklara rağmen oğlunun baş ağrılarının artmasıyla Van da ve Adana da hastaneye götürdüğünü ancak doktorların zamanında müdahale edilmediği için iş işten geçtiğini söylediklerini vurgulayarak, "İki doktorda oğlunu götür her istediğini yap. Onun bundan sonra tedavisi olmaz dediler. Hatta doktorun biri oğlun doğarken ölmüş dedi" diye konuştu.
17 yaşında ölümünü bekleyen Muzaffer Parlak ise baş ağrılarının artık dayanılmaz olduğunu her saat başı ağrı kesici içmek zorunda kaldığını anlatarak, "Baş ağrılarıma artık dayanamıyorum. Hiç durmadan ağrıyor. Ne yapacağımı bilmiyorum" dedi.
Parlak hastalığı nedeniyle birçok şeyi yapamadığını belirterek, "Ben okuyup her dönem taktir ve teşekkür getirmek isterdim. Ama hastalığım nedeniyle hep kurul kararıyla geçtim. Meslek sahibi olmak istiyordum. Ama olmadı" diye konuştu.
En çok sanatçı olmak istediğini ancak hastalığı nedeniyle buna fırsatı olmadığını ifade eden Parlak "Dardayım" isimli türküyü söyleyerek annesini gözyaşlarına boğdu.(İHA)

Bu haber toplam 3580 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • "Gezen Sinema Tırı", Çukurca'da24 Temmuz 2024 Çarşamba 09:23
  • Vali Ali Çelik sınıra çıkarma yaptı17 Temmuz 2024 Çarşamba 12:19
  • Başkan Demir Ankara'ya çıkarma yaptı06 Temmuz 2024 Cumartesi 10:29
  • Gazeteci Esra Karahindiba yazdı02 Temmuz 2024 Salı 09:59
  • Vali Çelik “Hakkari adrenalin dolu bir şehir"30 Haziran 2024 Pazar 09:50
  • Çukurca'da off-road gösterisi30 Haziran 2024 Pazar 09:35
  • Doğaseverler Han yaylasında!28 Haziran 2024 Cuma 16:27
  • Çukurca'da Park halindeki bir araç alev aldı27 Haziran 2024 Perşembe 13:08
  • Çukurca'da yılanların dansı24 Haziran 2024 Pazartesi 16:37
  • Azerbaycan’dan Çukurca dağlarına uzanan vatan nöbeti22 Haziran 2024 Cumartesi 11:12
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Hakkari Haber TV | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel :
    FEYZULLAH TAŞ- 0.(505) 440 39 66
    SAVAŞ TAŞ - 0.(545) 864 4868
    YUSUF TAŞ- 0.(544) 346 1740 | Haber Scripti: CM Bilişim