Sağlar, yeni dönemi ise "Göstermelik bir demokrasi, parlamenter bir sistemin askıda bırakıldığı, cumhuriyetin reklam arası gibi kabul edildiği, tek adamlık, diktatör rejimine doğru gidilecek bir ortam" sözleriyle tarif etti.
Mersin'de yayın yapan Radyo Su'nun yayına katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, seçim sonuçlarını değerlendirdi.
Partilerinin Mersin'de bir başarı yakaladığını ancak Türkiye geneli için aynı durumun söylenemeyeceğini ifade eden Sağlar, 1 Kasım seçimlerinin mağlubunun MHP, oy kaybedenin HDP, yerinde duranın CHP, kazananın da AKP olduğunu dile getirdi.
Sağlar, 7 Haziran'daki kararının tersine bir karar veren seçmenlerin bu kararını saygıyla karşılayacaklarını ama bu kararın bu şekilde çıkmasını da irdelemek gerektiğini söyledi.
Özellikle CHP olarak çok etraflı düşünülmesi gereken bir durum olduğunu kaydeden Sağlar, "Çünkü toplum 7 Haziran ile 5 ay sonrası arasında neyi farklı gördü ve oylarını değiştirdi. Şunu iyi görmek lazım; AKP, 7 Haziran sonrasında Recep Tayyip Erdoğan ile yeni bir siyaset uyguladı.
Can ve mal güvenliği askıya alındı. CHP bunu çok fazla anlayamadı. Biz yine 7 Haziran'daki ekonomik ve sosyal devleti ortaya koyduk. Ama sosyal devlet ve ekonominin de var olabilmesi için önce yurttaşın can ve güvenliğinin garanti altına alması gerekiyor" diye konuştu.
'19 yıl önceki güvenlik meselesi tekrar hortlatıldı': AKP'nin seçim kampanyasında istikrarın sağlanması, can ve mal güvenliğinin güvence altına alınmasında tek parti iktidarı dayatmasını kullandığına işaret eden Sağlar, şunları söyledi:
"19 yıl önceki güvenlik meselesi tekrar hortlatıldı ve AKP bunun üzerinden tek başına iktidar olmaları halinde can ve mal güvenliğinin geçerli olabileceği anlayışını yerleştirmede ustalık gösterdi.
Biz buraya bakmadık. Oysa şehit haberlerinin gelmesi, Doğu'da var olan sıkıyönetim ve baskılarla ilgili sözlerin bir politika olduğunun açıklanması, AKP'nin kendine oy devşirmek adına uygulamış olduğu bir politika olduğunu anlatmakta geç kaldık."
'AKP bombaları, kan ve gözyaşını oy devşirmenin bir yolu olarak kullandı' Sağlar, bombaların, kan ve gözyaşının oy devşirmenin bir yolu olduğunu gören hükümetin sıkıştığında aynı yola başvurabileceğini uyarısında da bulundu.
Sağlar, "Ankara'da patlayan bomba sonrası 'biz yüzde 43'lere çıktık' diyen Ahmet Davutoğlu devamında Van'da 'eğer bize oy verirseniz bombalar patlamaz. Oy vermezseniz bombalar patlamaya devam eder. Beyaz Toroslar da ortalıkta dolaşmaya devam eder' dedi. Şimdi gelinen nokta aslında daha kötü. AKP yüzde 9'luk oy artırımı ile tevazu içerisinde kalmaz.
Görebileceğimiz en büyük narsis yapı ortaya çıkacaktır. Müthiş bir şımarıklık olacaktır. Aynı 2007'de olduğu gibi davalar, adaletin yerine gelmediği mahkemeler, haksız tutuklamalar peşi sıra gelecektir.
Demokrasiyi istemiyor. Göstermelik bir demokrasi, parlamenter bir sistemin askıda bırakıldığı, cumhuriyetin reklam arası gibi kabul edildiği, tek adamlık, diktatör rejimine doğru gidilecek bir ortam vardır" dedi.
'1 Kasım seçimlerinde oluşan tablodan MHP sorumludur' Önümüzdeki dönemin sıkıntılı geçeceğini düşündüğünü belirten Sağlar, beyaz Torosların asıl ortalıkta dolaşacağını kaydetti
.1 Kasım seçimlerine gelinmesi ve sonrasında çıkan tablodan MHP'yi sorumlu tutan Sağlar, "Türkiye'yi 7 Haziran'dan 1 Kasım'daki sonuca getiren Devlet Bahçeli'dir.
Devlet Bahçeli ve MHP'nin uyguladığı politikanın Türkiye'nin aleyhine olan, demokrasiyi askıya alan ve muhtemelen de çoğulcu siyasetin ortadan kalkmasına yeniden bir fırsat yaratan bir noktaya gelmişlerdir" şeklinde konuştu. ANF