Alfabetik sıraya göre sahneye davet edilen 81 il temsilcileri kendi bölgelerindeki güzellikleri ve heyecanları paylaştı. Maltepe Kültür Sanat Merkezinde organize edilen törende sahneye çıkan Hakan Taş, duygulu konuşması ve şiiriyle salonu hüzünlendirdi. “Sizde kumsal, güneş, deniz… Bizde gözyaşı, bomba ve cenazeler. Ateş hattında, silahların gölgesinde yaşam mücadelesi veriyoruz.
Ben sahnede olduğum şu saatlerde bile sıcak çatışma devam ediyor. Burada konuşan tüm arkadaşlarım güzellikleri ve barışık bir yaşamı paylaştı. Oysa ben barıştan ve güzelliklerden mahrum bir kentte yaşıyorum. Ülkeye barışın gelmesi için daha ne kadar bedel ödeyeceğiz. Yaşadığımız olumsuzluklar sesimize ve bakışlarımıza da işlenmiş durumda. O yüzden sesim ağlamaklı, gözlerim hüzünlü” dedi. Barışa ve kardeşliğe katkı sunması amacıyla birinci kitabında bir şiir okuyan Taş, herkesi büyüledi ve ağlattı. İşte o şiir:
SEN SAKIN BÜYÜME KIZIM
Dışarıda çatışma var yine, esnaf kepenk kapattı. Evde ekmek kalmadı. Gaz bombası, sis bombası, silahlar, coplar… Kaldırımlarda taş kalmadı. Hakkari’de savaş var, sen sakın büyüme kızım…Köy ve yaylalara da çıkamıyoruz artık. Her taraf mayın dolu. Hani yüksek tepelerimizde süsün, nergiz, ve dağ çiçekleri vardı ya onlar artık barut kokuyor. Temmuz’da bile üşüyor olduk. Çünkü savaş uçakları ve helikopterler gölge yapıyor, güneşimizi engelliyor. Isınamayacaksın, o çiçekleri koklayamayacaksın. Sen en iyisi sakın büyüme kızım…
Çukurca’da bin bir çeşit rengarenk kuşlar vardı ya, özgürce yaşıyorlardı. Şimdi onlar da göçmen oldu. Çoğu öldü, çoğu başka diyarlarda gurbet oldu. Bu anlamsız savaş onları da vurdu. Hiçbir kuşu göremeyecek, sevemeyeceksin. Sakın büyüme kızım…
Gözlerim neden yaşardı onu mu soruyorsun. Dışarıda yayılan biber gazından etkilendim, geçer şimdi. Kardeşin de okul koridorunda küçük bir sığınakta arkadaşlarıyla saklanıyor, çatışmanın bitmesini bekliyor. Özgürce okuyamayacaksın. Sen sakın büyüme kızım…
Yok, hayır kızım artık gazete okumuyorum, televizyon da izlemiyorum. Baştan sona cinayet, kan, gözyaşı, cenazeler, ağıtlar… Kim ne istiyor inan onlar da bilmiyor. O ağıtları ve dinmeyen gözyaşları görmeni istemiyorum. Sen en iyisi sakın büyüme kızım…
Yüksekova’da isyan, Şemdinli’de çığlık, Hakkari’de gerginlik var. Bu ülkede seni huzur içinde büyüteceğim hiçbir yer yok. Çünkü bu yangın her yerde var. Türkiye’de yürek ateşi var. Bu yangın seni de yakar… Silahlar olmasın, herkes kaleme sarılsın mı demek isterdin kızım. Kaleme sarılanlar da cezaevlerinde…
Hani karşı komşumuz vardı ya Mehmet dayı. İkiz çocukları vardı, onlar büyüdü 20 yaşına girdiler. Kenan okulu yarıda bırakıp dağa, Kemal’de askere gitti. Tunceli kırsalında çatışmada birbirlerini vurdular. Aynı mezara gömüldüler. Ben şimdi hangisi için ağlayayım kızım. Sen sakın büyüme yoksa çok ağlarsın bu mezarlıklarda…
Odana benzin döktüm, dur seni de ıslatayım kendimi de. Mademki herkes birbirini yakıyor bir kibrit de ben çakayım. Cesetlerimizi söndürenler utanırlar belki, kurşun yağmuru durur huzur ve barış gelir ülkeye…
Türkiye’nin 81 ilinden gelen “Dünya Kardeşlik Birliği” temsilcileri Hakan TAŞ’ı sulu gözlerle alkış yağmuruna tuttular. Taş, İstanbul’da yüzlerce kitap imzalayarak okuyuculara armağan etti. Gecenin sonunda sanatçı Kemal Çiftçi birbirinden güzel türküleri özellikle Kürtçe şarkılarıyla Maltepe Kültür Merkezini titretti. Bu güzel etkinliğe Hakkari damgasını vurdu. Ve tüm davetliler akan kardeş kanının durması ve barışın gelmesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini haykırdılar.