İlkbahar mevsimine denk gelen mübarek Ramazan ayında Hakkari geceleri adeta cıvıl cıvıl ve renkli görüntülere sahne olmaktadır. Bu görünen tablo ama birde görünmeyen ve "ALARM" diyebileceğimiz olumsuzluklar yaşanmaktadır.
Sokağa dökülen halkın huzurunu kaçıranlar var. Kalabalığın içine maytap atılıyor, dar kaldırıma sıkışan bayanlar taciz ediliyor, kendini bilmez yaşları 10-15 arası olan bu çocuklara kimse dur demeyecek mi?
İkinci can sıkıcı detay ise çoğalan dilencilerdir. Allah kimseleri dilenecek çaresizliğe düşürmesin ama çeşitli illerden ve Suriye'den gelen dilenciler yüzünden artık camilere bile girip rahat namaz kılınamıyor. Kentimizin her tarafı kahvehane oldu, teravih namazından çıkan vatandaşımız bu kahvelere akın ederek çay keyfini yaşamak istiyor. Ama sıklaşan bu dilenciler onların da keyfini kaçırıyor.
Aynı dilenciler ve özellikle 3-4 yaş çocukları avuç açmadık kişi bırakmıyor. Dilenciliği meslek haline getiren ve mübarek ayda insanlarımızın duygularını istismar eden bu çirkinliğe artık bir son verilmelidir.
Belediye bünyesinde "huzur timi" adı altında zabıta ekibi Ramazan ayı boyunca halkımızın huzuru için görev almalıdır. Bana gelen şikayetlerde canımı en çok sıkan da taciz olaylarıdır. Huzurlu bir Ramazan ve güzel bir bayram yaşamak adına herkes üzerine düşeni yapmalıdır.
Çevremizde gördüğümüz çirkinlikleri sağduyu ile örtmeliyiz. Huzur kaçıranlara karşı da birleşmeliyiz. Hemen hemen her gece küçük çaplı kavgalar da yaşanıyor. Hakkari'ye yakışmayan davranışlardan kaçınmalıyız. Unutmamalıyız ki Hakkari milletvekilimiz bugün Cumhurbaşkanı adayıdır. Bunun önemi ve anlamı büyüktür.
Bir uyarım da vatandaşlarımıza olacak; Halkımızın tek eğlencesi ve zevki iftardan sonra sokağa çıkıp sahura kadar turlamaktır. Gezinen güzergahlarımız sınırlı ve sabittir. Bu güzergahlara, ana caddelere çöplerinizi erken saatte atmayınız. Çünkü halkımız o çöplerin üzerinden geçmek zorunda kalıyor. Ben bu çok önemli konularda alarm düğmesine basarak üzerime düşeni yaptım. Gerisi size ve belediye yetkililerine kalmış...