Bu gün kadınların varoluşlarını, eşit hak ve özgürlüklere sahip olma mücadelelerinde verdikleri emeğin sonucunda kazandıkları gündür diyen HDP
8 Mart, kadınların eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde, hakları uğruna can verdiği gündür denildi.
HDP açıklamasında,
Günümüzde 8 Mart’lar, kadın sorunlarına çözüm önerilerinin kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik her türlü şiddete son verilmesi istemlerinin; bir kez daha dile getirildiği gündür.
Biz kadınlar Dünya nüfusunun %50 sini oluşturuyoruz ve yeryüzündeki toplam işgücünün üçte ikisini oluşturuyoruz. Yaşam boyunca verdiğimiz emeklerimizin ancak %10’nunu alabiliyoruz. Bu acı tabloda görüldüğü gibi, kadın yaşamın diğer alanlarında da hak ettikleri yerde ve seviyede değildirler. Yaşamın bütün alanlarında çalışma alanında, istihdamda, karar alma mekanizmalarında politikada kadınlar nüfus oranında temsil edilmiyor.
Türkiye toplumunda, kadına bakış açısı eşit birey, eşit haklara sahip eş, anne, kadın değil, ötekileştirilmiş, baskı altına alınmış, çeşitli şiddetlere maruz bırakılmış, bir meta, bir obje gözü ile bakılmış ve yaşamın bütün alanlarından geri bırakılmıştır.
Bugün yeryüzünde her üç kadından biri şiddetin değişik biçimlerini görüyor. Gerek ev içinde gerekse kamusal alanda kadına karşı şiddet ortadan kaldırılmadığı gibi, ne yazık ki ülkemizde de kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve kadın cinayetleri oranı % 1400 artmıştır. Neredeyse her gün bir kadın cinayeti, taciz ve tecavüz haberleri ile sarsılıyoruz.
Siyasi iktidarların asıl görevi bireyler hakkında eşit iş, eşit hak ve özgürlükleri temin etmektir. Ancak görüyoruz ki mevcut siyasi iktidar döneminde azalması gereken kadın şiddeti kat be kat artmıştır. Bununla birlikte kadınların ekonomik hayata katılımı, kadınların elde edebildiği ya da onlara sunulabilen olanaklar, eğitime ve sağlık olanaklarına erişim ve her şeyden önemlisi karar alma mekanizmalarında temsil açısından İran, Suriye ve Etiyopya’nın bile gerisindedir.
Biz kadınlar var oldukça dünyayı güzelleştirmeye devam edeceğiz.
Bize dayatılan bütün cinsiyetçi yaklaşımlara karşı duracağız.
Biz kadınlar, 8 Mart kadınlarından ve kadın gücü dayanışmasından aldığımız güç ile, bize dayatılan köle düzenine karşı duracağız.
Biz kadınlar geleceğimizin ana unsurları olarak, geleceğimizin teminatı çocuklarımızın, daha barışçıl, daha yaşanabilir, şiddetten ve her türlü haksızlıklardan uzak kalabilmeleri için emek vermeye devam ediyoruz, edeceğiz.
Toplumsal barışın öncüsü olan kadınlar, Dünyada ve Türkiye’de erkek egemen bir düzeni red ediyoruz. Bütün karar alma mercilerinde kadınların rol alması gerektiğini siyasi parti olarak uyguluyoruz.
Eş başkanlık sistemimiz ve tüzüğümüzle, kadına verilen değerin en üst biçimini Türkiye ve Dünya kamu uyuna gösteriyor ve aynı uygulamanın bütün alanlarda yer edinmesini öneriyoruz.
İnsan hakları evrensel bildirgesi ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bulunan kadının insan haklarını tanımak ve geliştirmek ve kadına yönelik şiddeti önlemek siyası iktidarın sorumluluğundadır.
Bütün bu olumsuz tablolara rağmen kadının var oluşundan gelen güç ve denge tüm evreni kucaklamaya yetecek, sevgi ve merhameti ile dünyayı daha yaşanabilir kılmaya yetecektir.
Bu bağlamda “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü kutluyoruz” denildi. Hakkarihabertv.com