Dağ eteklerimizde incir toplamak için taş atardık. Şimdi yüreğimizde incir ağaçları yetişiyor. Siyah takım elbiseyi damatlığımızda giyerdik.
- Şimdi her taraf simsiyah.
- Faili meçhul cinayetler Hakkari’de.
- Ev baskınları, tutuklamalar Hakkari’de.
- Kepenk kapama, biber gazı, gözyaşı Hakkari’de.
- Göçler, gerginlikler, huzursuzluk Hakkari’de.
- Yıkık yollar, akmayan sular, artan işsizlik Hakkari’de…
Diyelim ki Hakkari, Türkiye’nin ağrıyan dişidir. Bu dişe dolgu yaptırmak, ağrı kesici vermek veya çektirmek neden bu kadar zor. Kimin ne istediği belli, çözüm önerilerini aralayan kapıdan neden içeri bakılmak istenmiyor.
Türk bayrağının dalgalandığı her yer vatan parçasıdır diyorsanız bu parçayı neden DNA ya, otopsiye göndermiyorsunuz. Korku ile mecburi gelen öğretmen çocuklarımıza ne verebilir ki? Hiç dikkat ettiniz mi okul dışı saatlerde çarşıda, sokakta turlayan öğretmen gördünüz mü?
Kentler yeraltı hizmetleriyle modern metro ile sevinirken bizler gökyüzünde helikopter trafiğini seyir ederiz. Ve yer altına ancak son nefesimizde sonsuzluğa uğurlanırız.
Bu ülkede bir iç savaş vardır. Çocuklar, gençler öldürülüyor. Bütçede büyük rakamlar buraya aktarılıyor. Dünya savaşlarında bile bu kadar kan akıtılmadı. Bir tören, iki slogan, üç gün yas… Geçenlerde bir okuyucu; “Allah rızası için yeter artık, iyi bir haber yayınlamadı okuyalım” diye yazmış. Çok duygulandım ve üzüldüm. Ben 30 yıldır hep duygusal yazılar, şiirler, aşk ve sevgiyi yazıyordum. Ama içinde yaşadığım durum ve olumsuzluklar kalemimin yönünü bile değiştirdi.
Türkiye’de bir güneydoğu ve Kürt sorunu vardır. Bu sorun herkesi rahatsız ediyor. Sorunun çözümü neden bu kadar zora sokuluyor. Biz sadece artık kimsenin öldürülmesini istemiyoruz. Kardeşçe bir arada yaşamak istiyoruz. Savaşın olduğu yerde barıştan bahs edemeyiz.
Devlet BAHÇELİ ayrı telden çalıyor, Kılıçdaroğlu kendi telinden çalıyor. Demirtaş ve dava arkadaşları öneri sunuyor. Hükümet önerilere kulak vermiyor. Türkiye’nin daha güçlü ve yaşanılır yeni bir ülke olması için terörle mücadele konusunda iyimser bir adım ve yeni anayasa ile ilgili düzenlemeler yapması gerekiyor. Aksi takdirde hem Hakkari hem de Türkiye ağlamaya devam edecek.
