Hakan Taş'ın/özel haberi
İftardan sonra tek başına, korumasız namaza gider, namaz çıkışı birçok esnafımızın işyerine uğrar sohbet eder, açık alanda kahvehanede oturan gençlerle çay içer, dert dinler, onlarla güler, onlarla hüzünlenir… hem konuşmayı hem de dinlemeyi çok seven valimiz, kadir gecesinde birçok aydınımızın oturduğu masaya konuk oldu.
Avukat Turgut BESİ “ yargı ve siyaset”,
Mimar Cemal ERİP “12 eylül ve referandum”,
Esnaf Timur ONAY “Türkiye ve siyaset”,
HTO Bşk.V.İsmail ÇATAL “esnaf ve hükümet”,
Araştırmacı-Organizatör Mithat BESİ “boykot ve solculuk”,
Kürt Yazar Halit YALÇIN “neden evet, neden hayır”,
Dershane Sahibi Fikret ERİK “eğitim ve siyaset”,
Kamu Çalışanı Akif ERDOĞAN “gençlik ve spor”,
Hükümet ve devleti temsil eden yetkili biriyle bir Hakkari akşamında tesadüfen bir araya gelen değişik meslek guruplarındaki gençlerimiz ve sayın valimizin iki saat süren hoş sohbetlerinde ben sadece dinlemeyi ve konuşulanları beynime not etmeyi tercih ettim.
Birçok vali ile çalıştım, böyle demokratik ortamlar hiç oluşmadı. Konuşmanın istikametini ve konusunu hep vali seçer. İstemediği sorulara yanıt verir, işine gelmeyen sorulara ise tepki verirdi.
Valimiz sayın Türker’i tüm valilerden ayıran o kadar çok özelliği var ki bunu tüm Hakkari görüyor ve yaşıyor. Tüm soruları sabır ve zevkle dinledi. Vereceği yanıtlardan rengi ve çizgisi ortaya çıkar diye beynimin ses kaydını sonuna kadar açtım. Ama mütevaziliğinden ve demokratlığından taviz vermedi; “ Siyaset yaşamın bir parçasıdır. Kimseyi siyasi görüşünden dolayı farklı bakmayız. Referandum için isteyen EVET, isteyen HAYIR, isteyen de BAYKOT eder. Halkın hür iradesine karışmak gibi bir anlayış tasvip edilemez. Ülkemizde gelişen olumsuzluklar elbette bizi üzüyor. Fakat barış ve huzur ortamını sağlamak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağız. Hakkari hak ettiği güzelliklere kavuşacaktır” dedi.
Dolu dolu geçen sohbetimiz içilen kaçak çaylarla demlendi. Valimiz sayın Türker, Belediye Bahçesinde kurulan barış çadırını da ziyaret ettikten sonra sokakta karşılaştığı birçok genç ve çocuklarımızı “hal hatır” sorarak evine istirahata çekildi.