Son 3 aydır bütün mahalle ve köylerde halkın öz yönetimlerini oluşturması için örgütlenme çalışmalarını sürdürdüklerine dikkat çeken Zozani, "Çok başarılı bir örgütlenme çalışması yapıldı.
Bu olayın patlak verdiği gün, Hakkari'den Suruç'a heyet gönderiliyordu. Ertesi gün de kent konferansı toplanıp, kent meclisi seçilecekti. Böyle bir günün arifesinde bu olayın patlak vermiş olması bizim açımızdan manidardır" dedi.
Hakkari'de aşiretler arasında 4 gündür yaşanan çatışma şimdilik durmuş durumda. Ancak hayatın normale döndüğünü söylemek zor. Halk, DBP ve DTK heyetinin bugün taraflarla yapacağı görüşmenin sonuçları bekleniyor.
Kentte bulunan HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, gelişmelere ilişkin ETHA'nın sorularını yanıtladı.
Sayın Zozani, kentte şu anda durum nedir?
Herkeste bir bekleyiş. Genel merkezin görevlendirmesiyle kente gelecek heyetin temasları bekleniyor. Kent temasların nasıl sonuç vereceğini bekliyor.
Hayat normale döndü mü kentte?
Hayatın normalleştirmeye çalışıyoruz. Kolay değil tabi ki. 4 gün boyunca çok ağır bir travma yaşandı. Bunun etkileri bir günde silinmez. Bunun bilincindeyiz. Ama bir yerlerden başlayarak bu travmanın sonuçlarını ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.
Hakkari'de 4 gün boyunca yaşananları nasıl yorumluyorsunuz?
Şurası açık ki, Hakkari'nin sosyolojik dokusu üzerinden bir provokasyon tezgahlandı, kenti karşı karşıya getirme gayretiydi. Ama çok şükür ki, kentin tamamı bu oyuna gelmiş değil. Belki 300-400 kişilik karşıt grup birbirlerine zarar verdi, kente de zarar verdi. Ama iki farklı grubun bu şekilde davranışı bir bütün olarak Hakkari'deki sosyolojik dokunun tamamına mal edilemez.
Bu derin bir tezgahtır, bir provokasyondu, adım adım geliştirildi. Ne yazık ki bu provokasyon ortamında bir insanımız yaşamını yitirdi. Yaralı insanlarımız var. Şu anda biz de bu sorunu çözme gayreti içerisindeyiz. Asla ve asla burada provokasyonu Hakkari'nin tarihsel, sosyolojik dokusu üzerinden tarif edemeyiz. Ancak bu tarihsel ve sosyolojik dokuyu birileri kaşıyıp kenti karşı karşıya getirmek istiyor.
Bu dokuyu tanımlayabilir misiniz?
Hakkari, köklü aşiretler bölgesidir. Tarihleri 3 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Buranın yerleşikleridir. Çok geniş akrabalık ilişkileri vardır. Bu tarihi sosyolojik doku son dönemlerde bir siyasi yelpaze içerisinde birleşti ve Türkiye'de hiç kimsenin öngörmediği düzeyde bir büyük bir ittifak oluşturdu. Bu büyük ittifakın oluşumu Kürt ulusal mücadelesi açısından da moral kaynağı oldu. Son 3 aydır biz Hakkari'de bütün mahalle ve köylerde bu halkın kendi öz yönetimini oluşturması için örgütlenme faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Çok başarılı bir örgütlenme çalışması yapıldı. Bu olayın patlak verdiği gün, Hakkari'den Suruç'a heyet gönderiliyordu. Ertesi gün de kent konferansı toplanıp, kent meclisi seçilecekti. Böyle bir günün arifesinde bu olayın patlak vermiş olması bizim açımızdan manidardır. Bu derin provokasyon adım adım kaşınarak bir yerden şekillenerek böyle bir noktaya getirilmek istendi. Ama Hakkari'nin sağ duyusu bu derin tahribatın etkilerini hızlı bir şekilde atlatacak. Olaya taraf kesimlerin de bu 3-4 gün içerisinde olayın nelere mal olduğunu muhasebesini yapmış olduklarını düşünüyorum. Kent, bu derin travmayı atlatacaktır.
Provokasyon, diyorsunuz. Bu provokasyonun arkasında kimler var? Devlet güçlerini mi kast ediyorsunuz?
40 yıllık ulusal mücadele sürecinde 12 Eylül'den bu yana devlet açıktan bu kenti sindirmeye çalıştı. Kendi güçlerini bu halkı sindirmek için kullandı. Ancak amacına ulaşamadı. Bu kent ayakta kalmayı başardı ve kendi örgütlülüğünü pekiştirdi. Bunu başaramayan mekanizma belli bir noktadan sonra sivil kalıntıları üzerinden bu hassasiyeti kaşıyıp bu kenti provokasyon yarattı.
Artık bunun adını ne şekilde koyarsanız koyun, nihayetinde buradaki sosyolojik doku üzerinden bu kentin ulusal birliği bozulmak istendi. Bu konuda kentin sosyolojik tarafları karşı karşıya getirilmek suretiyle buradaki birlik atmosferi bozulmak istendi. Evet, netice itibariyle büyük bir tahribat var kentte, bir travma yaşıyor, bu kent. Ama biz yine bu kentin öz dinamiklerine dayanarak bu travmayı atlatacağız. Kaynak: etkin haber ajansı
