Türkiye’de halkın iradesini kırmak amacıyla yapılan keyfi gözaltı ve tutuklamaları protesto etmek amacıyla “Hakkari Demokratik Halk Birleşenleri” tarafından düzenlenen yürüyüşe Belediye eş başkan vekilleri, HDB, DBP, İHD, Meya-Der, STK temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Bulvar Caddesi üzerinde bulunan DBP önünde toplanan kitle “İrademizi gözaltı ve tutuklamalarla kıramazsınız” pankartı eşliğinde yürüyüşe geçerek barış ve kardeşlik sloganları attılar.
Cumhuriyet Caddesi üzerinden İstiklal Caddesine kadar devam eden yürüyüş belediye binası önünde sona erdi. Burada Demokratik Halk Birleşenleri adına basın açıklamasını okuyan DBP İl Eş Başkanı Hüsnü Reufoğlu, son günlerde başlatılan keyfi gözaltı ve tutuklamalara son verilmesi gerektiğini söyledi.
Reufoğlu,” 7 Haziran Seçimlerini hazım edemeyen AKP hükümeti ve Saray seçimin hemen ardından 8 Haziran günü 2013 yılından bu yana devam eden müzakere sürecini sona erdirmiş ve Kürt halkı ile tüm devrimci ve AKP gibi düşünmeyen halklara karşı topyekûn bir savaş başlatmıştır.
Bilindiği gibi Seçim sürecinde Amed ve Suruç Katliamlarından sonra, Cizre, Farqin, Nüsaybin, Şırnak, Yüksekova ve Şemdinli gibi bir çok il ve ilçede yaptığı katliamlardan sonra Türkiye de yaşayan tüm halkların barış, kardeşlik ve huzur içinde bir arada yaşamaları ve akan kanın durması için Ankara da Barış mitingi düzenleyen halka karşı gerçekleştirilen katliamda 100 ün üzerinde insanımız hayatını kayıp etmiş ve yüzlercesi yaralanmıştır.
Türkiye nin başkentinde tüm dünyanın gözü önünde hiçbir güvenlik tedbiri alınmadan gerçekleştirilen bu katliamın tek sorumlusu AKP hükümetidir. Saldırının ardından haftalar geçmiş olmasına rağmen bilinen faillerin halen bulunamamış olması ve en önemlisi ise soruşturmaya gizlilik kararı konularak kamuoyundan ve halktan gizlenmesi aslında Suruç ve Amed katliamları gibi bu olayında üstünün örtüleceğini göstermektedir.
AKP zihniyeti, AKP nin iç ve dış politikaları Türkiye yi sonu görünmeyen bir noktaya getirmiştir. Gelinen noktada AKP hükümeti bu katliamları başka örgütlerin üzerine yükleyerek kurtulamayacağını bilmelidir. Şöyle ki AKP bu katliamları üzerine yüklemek istediği örgütlerle iç içe geçmiştir. AKP, DAIŞ vb. zihniyet ve politikalarla ortaklık içinde olmuştur.
AKP demokratik bir karaktere sahip değildir. Seçimle iktidara gelip seçimle gitme anlayışına sahip değildir. Bu açıdan iktidardan gitmemek için her yol ve yöntemi mubah görmektedir. Bu katliam AKP hükümetinin iktidarda kalmak için gerçekleştirdiği bir komplo olarak görülmelidir. İktidarda kalmak için savaş başlatan bir hükümet seçimi kaybedeceğini görünce 7 Haziran seçiminden önce olduğu gibi HDP, DBP Başkan ve Yöneticileri ile Seçilmiş Belediye Eş Başkanları, parti çalışanları ile halka yönelik tutuklama ve katliamlara başvurmuştur.
7 Haziran seçiminden sonra özellikle ilimiz ve ilçelerimizde hiçbir gerekçe gösterilmeden yapılan gözaltı operasyonları, girilen evlerde kapıların kırılarak içeri girilmesi, ailelere yönelik hakaret ve tacizler ile hemen hemen her gece bir mahallenin hedef seçilerek rastgele gaz bombaları ile halkın tahrik edilesi kabul edilir bir durum değildir.
AKP nin baskı ve tutuklamalar ile seçim ortamını kendi lehine çevirmesi amacı ile KCK nin almış olduğu eylemsizlik kararına rağmen savaşı tırmandırarak kan ve gözyaşı üzerinden sonuç alacağını düşünmesi bir çılgınlıktır. Meşruiyetini kayıp etmiş AKP hükümeti savaş açarak iktidarda kalmak isterken şimdi de iktidarını sürdürmek için bu savaş durumunun ortadan kalkmasını istememektedir.
Sonuç olarak buradan bir kez daha AKP hükümeti ile ilde onun temsilcisi olan Hakkari Valisine sesleniyoruz. Hukuka dayanmayan, polise verilmiş olunan ve keyfi bir şekilde uygulanan yetki sonucu anti demokratik bir şekilde Mahallere girilerek kapıların kırılması, ailelerimize yönelik hakaret vb.
tutumlar ile çarşı merkezinde korsanvari bir biçimde insanlarımızın yaka paça gözaltına alınmasını kabul etmeyeceğimizi belirtiyor, bu konuda buradan AKP hükümeti ve yetki sahibi tüm kesimleri uyarıyor ve aklı selim olmaya davet ediyoruz” dedi. Hakkarihabertv.com