Aslında yıllardır hep yazıyoruz ve hep uyarıyoruz ama sonuç değişmiyor. Özellikle kış aylarında Hakkari semalarında adeta mikrop yağıyor. Biz burada yaşayan hepimizin sağlığını olumsuz yönde etkileyen, cansız çevre öğeleri üzerinde bile yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin çoğalması canımızı sıkmaya başladı.
Hava kirliliği özellikle termik santral ve fabrikaların yoğun olduğu bölgelerde yaşanır. Bizde her ikisi de yok ama inanılmaz hava kirliliğimiz var. Çünkü kalitesiz kömür kullanıyoruz. Doğalgaza geçmeyeceğimize göre bu sıkıntıyı her kış ayında yaşamaya devam edeceğiz. Hakkari özellikle son 3 yılda neredeyse çoğu kalorifere geçti. Sobalı ev sayısı azalıyor.
Depin polis noktasında Çevre Müdürlüğü tarafından kontrol ve denetim noktası da mevcut olmasına rağmen kalitesiz ve kötü kömürün merkeze girmesi engellenemiyor. Özellikle gece veya sabahın erken saatlerinde dışarı çıkıp gözlemlerseniz kirli hava bulutunu, o inanılmaz pislik ve tehlikeyi görürsünüz. Hava kirliliği beraberinde bir sürü hastalık da doğurmaktadır. Bina projelerimizde baca ve kazanın konacağı yer standartlara uygunmudur?
Neden filtre kullanmıyoruz?
Bu iki sorunun yanıtını verebilseydik bu sıkıntıdan da kurtulmuş olurduk. Hava kirliliğinin sağlık etkisi öksürük ve bronşitten, kalp hastalığı ve akciğer kanserine kadar değişmektedir. Yalnızca gelişmekte olan ülkelerde havada bulunan partiküler madde ve kükürt dioksit nedeniyle yılda 500 bin kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. Daha kışın başındayız. Mayıs ayına kadar bacalarımız tütmeye devam edecek. Şimdiden tedbir alınması için yetkilileri uyarıyoruz. Kamu kurum ve kuruluşları için de kömür alımı yapıldığında kalite ve kontrole dikkat edilsin. Filtre de pahalı ve zor değil. Hava kirliliği tehlikesinden kurtarın Hakkari’yi…