HABER: FEYZULLAH TAŞ / YÜCEL TİMUR / ŞERİFE KAYA / SAVAŞ TAŞ
Sabah saatlerinde Van'da hitap eden daha sonra'da helikopterle Hakkari'ye gelen Kılıçdaroğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopter polisevi karşısındaki Karayolları 114. Şube Şefliği bahçesine indi. Kılıçdaroğlu burada partililer tarafından karşılandı. Daha sonra da seçim otobüsü ile Valiliğe geçti. Vali Muammer Türker Kılıçdaroğlu'nu binanın kapısında karşıladı.
Vali Türker Kılıçtaroğlu'na sınır kapıları, havaalanı, eğitim ve sağlık hakkında bilgi verdi. Bir süre Vali Türker'le görüşen Kılıçdaroğlu, valiliğin yan tarafında bulunan Adliye Binasına giriş yaptı. Başsavcı Mehmet Kaya tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, başsavcıyla son günlerde yapılan ev baskınları ve gözaltılarla ilgili konuları görüştü. Başsavcı Kaya ise, Hakkari'ye 6 aydır geldiğini belirterek, konuyu inceleyeceklerini söyledi.
Valilikten yaya olarak belediyeye doğru yürüyen Kılıçdaroğlu, cadde boyundaki esnaflarla da tek tek tokalaştı. Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu ve başkan yardımcıları Kılıçdaroğlu'nu kapıda karşıladı. Burada konuşan Başkan Bedirhanoğlu, Sayın Kılıçdaroğlu'nun Hakkari'ye gelişi bizleri şereflendirmiştir dedi. Türkiye'de son günlerde bir seçim arenası vardır Türkiye'nin her yerini dolaşmak gerektiğini belirten Bedirhanoğlu, yöre halkı adına Kılıçdaroğlu'na teşekkür etti.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu ise, buranın doğası ve insanları güzeldir dedi. Kılıçdaroğlu,"Burası sorunlu bir kentimiz. Asıl gönül ister ki her siyasi parti buraya gelsin.yurttaşlarla birlikte olsun onların sorunlarını dinlesin. Bizim varlık nedenimiz ülke sorunlarını çözmektir. Ülke sorunlarını çözmek için birinci elden o ilin yetkililerinden bilgi almaktır. Belediye başkanı burada mutlaka belediyenin sorunları vardır. Biz bu sorunları kendisinden dinleyeceğiz. Bizde çözümü için elimizde geleni yapacağız. Ama 13 Haziranda hem barışı hem ekonomide iyileştirmeyi hem istikrarı için elimizde geleni yapacağız" dedi
Bir gazetecinin sayın Kılıçdaroğlu, başbakan geldiğinde ilde kepenkler kapalı idi sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu,"Aradaki fark sayın Erdoğan için bir şey söylemek istemim. Ama ben hiç kimseyi ötekileştirmeyen herkesin sorunu ile ilgilenen bir siyaset anlayışını benimsemiş bir kişiyim. Eğer bir vatandaşın sorunu varsa bu sorun politik ekonomik, ve sosyal sorun olabilir. Kentin kendi sorunları olabilir. Bu sorunlarla ilgilenmek zorundayız. Söylediklerimi de samimi olarak söylüyorum. Aramızdaki temel fark budur. Eğer bir siyasetçiler olarak samimi davranırsak halktan mutlaka bunun karşılığını görürüz. Sağ olsun Hakkarililer bize sıcak bir ilgi gösterdiler çok memnun oldum ve ilk kez Hakkari'ye geldim.Daha önce bürokrat iken Van'a geldim güvenlik güçleri bir genel müdürün Hakkari'ye gitmesinin riskli olabileceğini söylediler ve bırakmamışlardı. Gelmek bir türlü nasip olmadı bugün oldu. Oldukça da memnun oldum" şeklinde cevap verdi.
Bir gazetecinin "Erdoğan gelişi'nde kepenkleri belediye kapattı. Kapatmayanları ise zabıta onlara ceza kesiyor" sorusuna ise Kılıçdaroğlu,"Eğer bir ülkenin başbakanı konuşacaksa doğruları dile getirmelidir. Kepenk kapanıyorsa, kapatandan çok siyasi iktidarın şunu düşünmesi gerekir. Bu kepenkler neden kapanıyor. Siz kapanan kepenkler dolayısıyla esnafı suçluyorsanız. Oradaki yerel yönetimleri suçluyorsanız. Dönüm kendinize bakmanız lazım. Bir neden var bir sorun var burada dönüp kendinize bakmanız lazım. Bu sorunu akılcı çözmek gerekir demesi lazım. Ama vurarak kırarak özelikle insanları hur görerek onları suçlayarak bir yere gitmek mümkün değildir. Ama başbakanın doğasında bu var. Yani öfkeyle konuşmak, insanlara hakaret etmek insanları küçük görmek gibi bir alışkanlığı var. Artık ne diyelim. Biz bu ülkeye demokrasi ve özgürlüğün gelmesini istiyoruz. Parti bürolarımızda bunun broşürleri var gidin bakın.Bu ülkede yurttaşlık temelinde eşit haklara sahip bireyler istiyoruz"
Kılıçdaroğlu,"Özgürlük ve demokrasinin kısıtlanması toplumlarda sağlıklı gelişme olmaz. Sağlıklı gelişme olamaz, barış olamaz huzur olamaz çatışma kültürünü beslemiş oluruz. Biz çatışma kültürüne karşıyız. Barışı ve huzuru istiyoruz bunun içinde ne gerekiyorsa bunu yapmaktan da kararlıyız"
Bir gazetecinin Hakkari Cumhuriyet Başsavcısı ile ne görüştünüz sorusuna ise Kılıçtaroğlu," Buradan bana iletilen bir iki şikayeti başsavcı ile paylaştım. Yapılan ev baskıları nedeniyle bu konuda yurttaşların tepkileri oldu. Bu konuyu Başsavcı ile görüştük. O da 6 aydır buraya geldiğini geçmişte bazı önyargıların olduğunu, ön yargıları kıracağını diye bir açıklaması oldu. Bende 21. yüzyılda bunların olmaması gerektiğini söyledim" dedi.
Çukurca ilçesi Işıklı köyü eski Muhtarı Mehmet Salih Kaya, Kılıçdaroğlu kalkıp belediyeden ayrılacağı sırada elini tutup bırakmayarak konuşmaya başlayınca korumalar tam devreye gireceği sırada korumalar ile kaya arasında kısa bir tartışma yaşandı. Kaya siz buraya Sümbül Dağını görmeye değil bizim sorunlarımızı dinlemeye geldiniz. Yıllardır biz bu sorunlarla iç içi yaşıyoruz diye tepkisini dile getirdi. Kılıçdaroğlu'nun elini bırakmayan Kaya,"Biz 32 yıldır top uçak, gaz bombaları altında yaşadık. 32 yıldır çocuklarımız yatamıyor. Yani siz sıkıntısız bir genel başkan olarak siz ve yetkililer Doğu ve Güneydoğu Kürt sorunu var burada bir çok ülke ve AB ülkeleri var ancak biz ülkemizden ayrılmak istemedik ve istemiyoruz. Çünkü biz doğuyu boşaltırsak İstanbul'u ne yapacağız. Biz Türkiye'nin dört bir yanına dağılmış vaziyetteyiz. Sayın Kılıçdaroğlu, sizde konuşmalarınızda demiyorsunuz Kürt sorunu var. Hep Doğu ve Güneydoğu sorunu var diyorsunuz. Çukurca'ya bağlı 67 köy ve mezra var. Ben 18 yıllık köy muhtarıyım. Şimdi emekliye ayrılmışım. 85'ten 95 yılına kadar köy kalmadı Uzundere belde idi kalmadı. Bakın binlerce insan sizi dışarıda bekliyor. Siz mitinglerinizde bizim bu sorunlarımızı söyleyin. Söylemiyorsunuz ok yaydan çıkmış artık. Biz ülkemizden ayrılmak istemiyoruz. Bizim özel haklarımızı söyleyin, tanıyın" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun belediyeden çıkışı sırasında ise binlerce kişi "Vur vur inlesin Erdoğan dinlesin" sloganları attı. Kılıçdaroğlu, izhidamdan dolayı miting alanına ise zor ulaştı.
