HDP Ağrı Milletvekili ve Adalet Komisyonu üyesi Abdullah Koç,Hakkari'nin Cilo,Sat,Buzul, Sümbül dağları ve Zap vadisi bölgelerinde dağcılık, doğa sporları,rafting, kano gibi spor faaliyetlerinin yasaklanması dolaysıyla ülke ekonomisine zarar veren yasakçı yönetim anlayışına ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya cevaplaması istemiyle soru önergesi verdi.
Milletvekili Koç soru önergesinin İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu tarafından Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğünün 96’ıncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını istedi.
Soru önergesinde,"Hakkâri ilinde coğrafik yapı sebebi ile birçok dezavantajla yaşayan halk, bölge için en büyük avantaj olan dağlık ve yüksek platolara sahip alanların, dağcılığa, doğa sporlarına, yayla turizmine yasaklanması nedeniyle ciddi derecede mağduriyet yaşamaktadır.
Halkın daha sağlıklı şartlarda, ekonomik sıkıntıların bir kısmını tolere edecek çalışmalar yapabilmesi için bölgede dağcılık, tırmanış, kamp, yayla turizmi, gastronomi, dağ bisikleti, doğa yürüyüşleri, spor tırmanışlarının geliştirilmesi, akarsularda kano ve rafting yapılması, bunun yanında hayvancılığın, yaylacılığın önünü açılması durumunda kent ekonomisine, bölge ekonomisine ve böylece ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır.
Ulaşımın yeterli olmaması nedeni ile organize sanayi bölgelerinin kurulamayacağı Hakkari ilinde, İran ile sınırının olması ve yine dağların, vadilerin ve yaylaların turizme açılması durumunda, bacasız fabrika olan turizm, bölgedeki işsizliğin önüne geçmiş olacaktır.
Hakkari Cilo dağları, Sat dağları ve gölleri, Sümbül dağı ve sıra dağları, Cilo buzulları, bakir doğası ile, görkemli, güzelliği ile Alpleri kıskandırır durumdadır.
Hakkâri’nin çeşitli bölgelerine her gün yüzlerce turistin, dağcının, doğaseverin, fotoğrafçının geleceği bir dönemde, bölge ekonomisi ve bölge tanıtımında önemli rol oynayacaktır. Böylesi bir durumun yeniden gelişmesi, dağlardaki yasakların kaldırılması, yayla ve vadilerin çeşitli doğa sporlarına açılması, vazgeçilmesi mümkün olmayan insani bir haktır.
Bu bağlamda;
Oldukça sarp dorukları olan Hakkâri ilinin milyon yıllık buzulları, yüzlerce endemik bitki çeşidi, yüksek çayırlık platoları, derin ve ilginç kanyonları, vadileri ile dikkat çeken dağları ve söz konusu bölgeler üzerindeki yasaklar ne zaman kaldırılacaktır?
Cilo dağları, Buzul dağları, Sat dağları, Zap vadisi ve sıra dağları tırmanışlara, kampçılığa, dağcıların faaliyetlerine yönelik devam eden yasaklar ne zaman sona erdirilecektir?
Hakkari Konak köyü ve civarı, Kırıkdağ köyü ve tarihi dokunun yoğun olduğu vadisi, Bala yaylası ve Suppa Durek dağları, Çukurca kazan vadisi ve tarihi dokusu, Kaval vadisi şelaleleri tırmanış ve aktivitelere ne zaman açılacaktır?
İlde dağcılık ve doğa sporları alanında faaliyet yürüten kulüp ve derneklerin aylar önceden planlanan faaliyetleri iptal edilerek gerekli izinlerin verilmemesinin gerekçesi nedir?
Mevcut şartlarda güvenli sayılabilecek alanlarda bile bu tür aktivitelere izin verilmemesinin gerekçesi nedir? Veyahut bu tür aktivitelerin içerdiği sakıncalar nelerdir? Bakanlığınızca konuyla ilgili kamuoyu aydınlatılacak mıdır?
Bölgede hâlihazırda devam eden yasaklar kaldırılacak mıdır? Kaldırılacak ise ne zaman kaldırılacaktır? Bu kapsamda bölgedeki dağcılık ve doğa sporları faaliyetlerine ne zaman izin verilecektir?
Hakkâri Cilo, Buzul, Sat, Sümbül ve sıra dağları TDF (Türkiye Dağcılık Federasyonu) tarafından tırmanış, kamp ve benzeri faaliyetler programına alınacak mıdır? Alınacak ise 2019-2020 yıllarında ön görülen faaliyet sayısı nedir? Bu çerçevede bu tür faaliyetlere izin verilecek midir? İzin verilmeyecekse bunun gerekçesi nedir?
Zap nehrinde Rafting ve Kano sporunun gelişmesi, ilgili alanlarda sporcuların yetişmesi için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır? Çalışma yapılacak ise çalışmanın yapılacağı alanlar mevcut yasaklı alanların içerisinde midir?
Ülke ekonomisine zarar veren bu yasakçı yönetim tarzının doğa ve yaşama yönelik kısıtlamaların sebebi nedir? Hükümetinizin özellikle bu bölgeye yönelik bir iyileştirme programı düşünülmekte midir?" denildi.
