Değerli okuyucularım köşemizin bu haftaki konuğu 1990 lı yıllarda Hakkari futbolunun yetiştirdiği yetenekli futbolcusundan biri olan ayrıca beyefendiliği ve takımının başarısı için varını yoğunu sahaya döken canla başla mücadele eden aynı zaman da sinema ve tiyatro sanatcısı olan hepimizin gururu Hamdi KAHRAMAN. Kendisi ile İstanbul da BKM de yaptığımız sıcak sohbetten oldukça zevk aldık sizlerinde keyif alması dileği ile.
Hamdi Bey hoş geldiniz
Hoş bolduk.
Hamdi KAHRAMAN kimdir,kendinizi tanıtır mısınız?
Annemin rivayetlerine göre ( Haziran 1976-77 Hakkari'ye bağlı Kotranis köyünün yaylası olarak bilinen "koxe berereş" de dünyaya gelmişim). Bu soruya cevap vermek benim acımdan zor olsa gerek, çünkü doğum tarihini bilmeyenler sınıfındanım, anneme her sorduğumda bana cevabı şu idi: Yengen, amcanla evlendiğinde sen dünyaya geldin. Tamam dedim, galiba doğum tarihimi öğrenecem hemen yengemin yanına gittim aynı soruyu ona sordum aldığım cevap aynen bu: Ömer amcan kırmızı minibüs aldığında sen doğdun, bi kaç hala, teyze, amca, dayı,yenge dolaştım fakat kimse bana sağlıklı bilgi vermedi bende kimlik de yazılan 01.01.1975 tarihine mutlu mesut takılıyom.
İstanbul ve oyunculuk hayatınız nasıl başladı biraz anlatır mısınız?
Bu soruya şöyle cevap vereyim: Ben 1995-96 yıllarda ÖSYM sınavlarına hazırlık için Mersin'e dershaneye yazılmak için gittim, fakat Akdeniz iklimine bir ay dayanabildim. Sonra Ankaraya geldim. 3 yıla yakın Anakarada kaldım dershaneye yazıldım ama tiyatro beni dershaneden uzaklaştırıyordu, dershane yerine Ankara Ekin Tiyatrosuna gidip tiyatro oyunu izlemeye giderdim. İstanbulu hep tv den yada gazete dergi kitap v.s takip ediyordum taki Vedat Türkali'nin muhteşem romanı olan"birgün tek başına" okuduğumda bir an önce Romanda adı geçen mekanları görmek istiyordum.Turist amaçlı geldim meğersem kalıcı olmuşum.
Oyunculuk hayatımın başlangıç noktası ise Bizim Mahallede Necmi Soyhan`in Fosforlu Mercedes garajında basladi, garaj evin bahcesindeydi iç kısmını sahne yapiyorduk ön tarafinada seyirciler için plastik sandalye, piyesler oynuyorduk. Mahalle ahalisine ilkokul 3.Sınıfta ilk izlediğim tiyatro oyunu "Başlık Parası" Doç.Dr. Tacettin Şimsek'in yazdığı Hakkari kapalı cezaevinde tutuklu bulunan mahkumların kendi aralarında oynadığı tiyatro oyunuydu halkın da temaşe etmesi serbest idi. Ben de Bilal Turgut ile beraber cezaevinin koridorunda yapılan geçici sahnede oyunu izledik. Oyun beni çok etkilemişti hatta ertesi gün okulda oyundan bir kesit ezberledik Bilal Turgut ile sınıfta arkadaslarla beraber oynamıştık.
Lise dönemlerimde de Av.Fatih Turan'ın yazdığı skecleri beraber yıl sonları müsamerlerinde eski lale sinemasında sergilerdik. İstanbulda (1999 ) birinci ayım dolmadan hemen Mezopotamya Kültür Merkezi ( MKM) bünyesinde teatra jiyana nû en alt grubu olan sarya halk sahnesinde Kürtçe -Türkçe tiyatro eğitimi almaya başladım iki üç yıl içinde birçok oyunda yer aldim defalarca turneye çıktık sonrasında 30-35 arkadaşla yeni bir oluşum yarattik seyr-î mesel sanat atölyesini korduk (2002- 2007)'e kadar cesitli oyunlarda yer aldim 2007 de Yılmaz Erdoğan önderliğinde kurulan bkm mutfak ekibine dahil oldum. İşte o günden beridir oyunculuk hayatım devam ediyor.
Hakkaride yaşarken bir futbol geçmişiniz oldu mu?
Evet; Hakkari gücü spor kulubü mini - mini minaciklardan A takıma kadar yükseldim ve ilk sezonunda da Hakkari amatör Lig şampiyonluğu yaşayanlar arasindayim hatta müstakbel rakiplerimiz bize hiç şans vermiyorlardı çünkü biz daha 16-17-18 yaşlardaydık bize tıfıl bunlar ya, fark atariz diye geyikler ortada kaynıyordu yani onlara göre biz çantada kekliktik fakat bizim kendimize olan güvenimiz rakiplerimizin korkulu rüyası haline geldi. Bizim böyle olmamızda şüpesiz ki teknik direktörümüz Sayın Tahir Temel' in büyük fedakarlığını göz ardı edemiyecegim.
Gerçi Tahir hoca hiç değişmedi aynı duyguyla devam ediyor. 1990-91 yıllarında ortaokullar arası Malatya'da düzenlenen turnuvada Hakkari lisesi ortaokul takımını Türkiye şampiyonu yapan takımın başarısında pay sahibiligim var, çok gurur verici bir gündü hem mutluydum hemde mahcubtum o maçta ben macın bitimine yarım saat kala kaleciye kontrolsüz girdiğim için kırmızı kart görmüştüm arkadaslarımı yalnız bıraktığım için kendime kızıyordum soyunma odasının yollunu yavaş adımlarla ilerliyordum böyle bir anda bir baktım bizimkiler hemen atak yapmaya başladı Cihan Kahraman'ın topu rakibin üstüne üstüne gidip sağdan soldan çalımları rakibi sersem edip penaltı kazandırdı bize, o sıra saha hakemi beni içeri girmem için uyardı fakat bu penaltı atışını izlemek istiyordum oturdum ellerimi topragın icine soktum kafamı kaldıramadım bizimkilerin çığlık sesini duyduğumda abartisiz bi 25-30 cm derinlikte koyular kazdım.
Çünkü bize beraberlik yetiyordu sonradan macı 3-2 kazanıp Türkiye ortaokullar arasında şampiyon olduk. 1987 de Siirt'e yapılacak Türkiye yıldızlar karması seçilmelerine Hakkari gencleri karmasına seçildim yapılan turnuva sonucunda Türkiye yıldızlar karmasına hak kazandık fakat gidememiştim çünkü o dönem şartları ve mevcut koşullar buna müsait değildi bende cok ısrarcı olmamistim pişman mıyım? bilmiyorum.
İstanbuldan Hakkari futbolunu takip edebiliyor musunuz?
İlk dönemlerimde sıkça takip ediyordum çok güzel hareketler bunlar başlamasıyla çok fazla zaman ayıramadim ama gecen sezonu takip ettim ayrıca Tahir hocamla iletişim halindeyim keza Mikail Özdemir, Cihan Karaman sizler vesilesiyle Hakkari bayan futbol takımınıda emegi olan herkesi takdir ediyorum ayrıca gecen sezonun şampiyonu zap sporu kutlarım eski takımım belediye spor'u da şampiyonluğu sonuna kadar kovalaması takdire şayan bir hareket idi.
Hakkari futboluna bakışınız nedir?
Bu soruya genel bir çerçevede bakmak gerekir. Sadece Hakkari futbolu olarak değil, şimdi Türkiye'nin bütün bölgelerinde oynanan amatör veya profesyonel futbol müsabakasına baktığımızda birkaç büyük takımlar hariç kurumsallaşma problemi olduğunu görürüz çünkü futbol çok büyük bir külfet istiyor,futbolun gideri ciddi bir rakamdır, bir futbol takımını bir kurum veya birkaç şahısla yönetme mevzusu değildir. Hadi diyelim birkaç kisi ya da kurumlarda olsa diyelim işte o zaman başarılar sadece küçük bir sevinç yaratır, kısa ve buruktur. Şuan ki Hakkari futbolu ile benim ve abilerimin döneminde oynadığımız futbol problemi aynı hiç değişmedi, değişmeyecek de.
Taki,futbol takımları ya da kulüpler kurumsallaşma kimliğini bulana kadar, işte burada Devletin ciddi desteğine ihtiyaç vardır.Çünkü amatör kulüplerin en büyük sorunu ekonomi dir. Hakkari'de buna dahildir. Alt yapısı sağlam olan, tesisleşmede ciddi adımlar atılmış ve en önemlisi futbolcunun ekonomik problemini çözmüş herhangi bir Hakkari futbol takımı neden başarısız olsun ki tam tersine ciddi başarılar elde edecek yetenekte olan bir gençlik mevcuttur. Yani başarıya ac olan insanlardır yeter ki o fırsat onlara sunulsun.
Hakkari futbolu sizce eskisi gibi 2. Lig de olduğu yıllarını nasıl yakalayabilir?
Yukarıda belirtiğim gibi bir kaç şahıs veya kurum tek basına yapamaz bunun örneğini gördük iste Hakkari 2.ligde iken ertesi sene küme düştü yavaş yavaş amatöre geri döndü sevinçlerimiz hep kısa sürmüş yani başarının kalıcı olması için Devlet destekli kurumsallaşma sürecine girerse Hakkarili gençlerin başarılı olacağına eminim, o zaman halk da 2. Ligi tercih etmez süper ligde görmek ister Hakkari futbolunu.
Sanat ve medya dünyasında tanınan ünlülerimiz olarak bizleri ülke çapında temsil etmektesiniz nasıl bir duygu?
Bir yanım sevinç Öteki yanım buruk bir duygu içindeyim. Çünkü o şehir, o kadar yorgun görünüyor ki taa İstanbulda hissediyoruz haliyle etkileniyoruz bütün temennim odur ki bir an önce siyaset kurumları ve Devletin ivedilikle çözüm mekanizmasını işlevsel hale getirmesidir. Sevinç yanımda ise Hakkariyi temsil edenler arasında yer bulmam ve şuan onu yapmam bana büyük bir mutluluk veriyor.
Hakkari futbol camiasına mesajlarınız neler olacak?
Ortak bir paydada birleşip Hakkari futbolu nasıl kurumsallaşır önündeki engeller nasıl bertaraf olur teşhis etmekle başlana bilinir, yapılan bütün etkinlikler haftalık, aylık olabilir, buradan çıkacak sonucular gençlik spor müdürlüğüne ya da doğrudan Valilik bünyesine maddeler halinde rapor edilebilir ve işin takibi içinde kendi aralarında kuracakları heyet görev alabilir.
Hakkaride futbol oynadığınız dönemde yaşadığınız ilginç bir anınızı paylaşır mısınız?
Evet maalesef var! biz terfi ligi şimdiki adı bal ligi olan turnuvaya katılmak için deplasmanlara giderdik.O hafta da Diyarbakır'da maçımız vardı hepimiz çok kötü performans sergiledik farklı bir yenilgi aldık kalede de Ömer Çatal vardı Mac bitti sahadan ayrıldık yemek yedik ve sonrasında Hakkari'ye doğru hareket ettik baya yol geldik kimse konuşmuyordu herkes herkesin ağzına bakıyordu acaba kim bu durumu yumuşatır onu bekliyoruz o sıra sağ olsun abimiz yegane kurtarıcımız Ömer Çatalın birden "bacak aralarım çok ağrıyor" demesi bizim Cihan Karaman arkadan seslenerek o kadar golü bende yeseydim benimde bacaklarının ağrıdığını ( son golü bacak arası yemişti ) hepimiz koro şeklinde gülmeye başladık Tahir hoca bile tebessüm etti o derece,eski takım dostlarıma da sıcak duygularımı iletiyorum.
Hakkari halkına İstanbuldan iletmek istediğiniz mesajlarınız nelerdir?
Bütün herkesi canı gönülden selamlıyorum, yaşadıkları bütün acıları paylaşıyorum hatta o acıları yerin sonsuzluğuna gömmek ümidi ile barış huzur ve en önemlisi içimizde ki duygudaşlığı yeniden inşa etmek için çaba göstermeyi diliyorum.
Hakkari haber TV spor köşemizi takip edebiliyor musunuz yazılarımızı nasıl buluyorsunuz?
Tabi takip ediyorum, malum memleket havadislerini merak ediyoruz. Yazılarınızı ise belki hepsini okumadım ama yarısından fazla okuduğum yazılarınız oldu hepsinde de yararlı olabilecek düşünceler mevcuttur. Özellikle bu son projeniz olan Hakkari'de eskiden bı vesileyle futbol ile ilgilenmiş şahısları bulup o maziyi deşip bizi çocukluğumuza götüren bu projeyi var eden siz değerli dostlarımı tebrik ediyorum. Birde Hakkari futbolunu kendi içinde barındıran çok değerli merhum sümbül spor Kulübü'nü bizlere armağan eden Müslih Turgut'u rahmetle anıyorum. Hakkari futbolunun başı sağ olsun.
Hakkari haber TV ailesi olarak Hamdi beye sonsuz teşekkürler ediyoruz Yüce ALLAH her daim yolunu açık etsin sonsuz başarılar dileriz kendisine.