Siyasetçilere göre tabiat şartları gelişmeyi engelliyor. Halka göre devlet ve hükümet ihmal ediyor. İmarından alt yapısına kadar bozukluk abidesi olan kentimiz sadece hizmete değil huzura da aç bir ildir. Bana göre en büyük hata yerel yönetim boşluğu yani belediye başkanlarımızın zayıflığı, bilgisizliği ve bağlı oldukları geçmişteki parti liderlerinin bize farklı bakış açısıydı.
Hakkari belediyesini uzun yıllar ANAP, CHP ve diğer partiler yönettiler. Gelişim ve modernlik adına taş üstüne taş konulmadı. Örneğin 50 yıldır yol yapım çalışmalarımız hala bitmiş değil. Su sıkıntısı devam ediyor. Görüntü kirliliği oluşturan eski yapıtlar yerinde kalıyor. Çoğalan araç sayısına rağmen, artan trafik kazalarına rağmen trafik ışıkları konulmuyor. Kışın çamurdan, yazın tozdan kurtulamıyoruz. Güzel bir kent görüntüsünden vazgeçtik. Özlemini çektiğimiz barış ve huzura da kavuşamadık.
Dünya değişiyor, her yer gelişiyor. Hakkari nihayet güzelleşmek adına ciddi biçimde estetik ameliyata girdi. Her tarafta yapım işleri devam ediyor. 2012 yılı Hakkari için değişim yılı olacaktır. Şehir adeta Şırnak gibi yenileniyor. Çöp de özelleştirildi. Yer altı şebeke çalışmaları devam ediyor, yollar döşeniyor, özel idare’ye ait çarşı merkezindeki eski yapıtlar yıktırılıyor. Şehir stadyumu yenilendi. Binalara badana, boya yapılıyor. Selahattin Demirtaş adeta şans getirdi kentimize.
Şimdi tek dileğimiz barış ve kardeşlik adına sınır operasyonlarının durdurulması, akan kardeş kanının durması, ateş hattından çıkıp kentimizi doğal güzellikleriyle iç ve dış turizme açmaktır. Hakkari sürgün yeri olmaktan çıkıp yaşanılır kent kimliğine bürünmelidir. Yoğun göçe sebebiyet veren huzursuzluk ve yoklukların sona ermesidir. Bence makyaj Hakkari’ye çok yakışacak. Çünkü güzel bir ortamda yaşamayı her canlı hak ediyor. Yeni bir Hakkari’ de, yeni umutlarla nefes almak umuduyla…