Çok titiz ve renkli bir kişilikti. Rengarenk kravatları herkes taşıyamaz ve giyemez. Birbirinden farklı renkli kravatlarıyla göze gelirdi. Her kravatın renginden de mutlaka ceketin cebinde mendil olurdu. Saçı, bıyığı, kaşı her zaman bakımdan geçerek şıklığını tamamlardı.
Günde iki defa ayakkabısını boyatırdı. Sokakta ve işyerinde ceketinin düğmesi her zaman ilikli olurdu. Çerçevesi kocaman gözlük kullanırdı. Giyim, kuşam ve güzel Türkçesiyle ünlü sanatçı Zeki Müren’e benzetilirdi. Hakkari Valiliğinde en zor ve önemli birimlerde amirlik yaptı.
Dönemin tüm valileri kendisine özel bir ilgi ve sevgi duyardı. Yaşamı boyunca kimseyi üzmedi, kırmadı. Gazete ve kitap okuma hastalığı vardı.
Yurtta ve dünyada ne olup bitmiş dostları ve mesai arkadaşları ondan öğrenirdi. Emekli olduktan sonra kardeşlerine yakın olmak için Van’a yerleşti. Kendisine o kadar iyi bakıyordu ki, 85 yaşına girmesine rağmen hiçbir kötü hastalığa yakalanmadı.
Mütevazı bir yaşantısı vardı. Aniden rahatsızlandı ve hastaneye kaldırdılar. Ölümü de efendi ve sessizdi. Kimselere rahatsızlık vermeden dünyaya gözlerini yumdu.
Ölüm haberi Hakkari, Van ve bölgede büyük üzüntü yarattı. 6 çocuk babası Hamdi Turgut Van Akköprü mezarlığında gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. Aklımızda, beynimizde ve yüreğimizde o şık ve kibar adam hep kalacak ve yaşayacak. Haber: Hakan Taş