HDP, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayanların koşullarının değerlendirilmesi için Meclis'i göreve çağırdı. Konuya ilişkin genel görüşme talebinde bulunan Baluken, 50 milyon kişinin açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığını belirtti.
HDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken, Meclis Başkanlığına verdiği dilekçe ile açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan milyonlarca kişinin içinde bulunduğu koşulların her yönüyle değerlendirilmesi için Genel Görüşme açılmasını istedi.
'İŞÇİLER, MEMURLAR, EMEKLİLER, ESNAFLAR, ÇİFTÇİLER AÇ VE YOKSUL'
Baluken, talebinin gerekçe bölümünde, şu bilgilere yer verdi: "50 milyon yurttaşımız, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Asgari ücret 949 TL, memur maaşı 2 bin 114 lira olarak belirlenmiştir. Emek sendikalarının verilerine göre, geçtiğimiz şubat ayı itibariyle açlık sınırı 1.307 TL olup, yoksulluk sınırı 4.259 TL olarak belirlenmiştir.
Bu durumda; 19 milyon 482 bin aktif, 10 milyon 795 bin pasif sigortalı, 1 milyon 783 bin emekli, açlık sınırı altında yaşamaktadır. 3 milyon 196 bin memur ile 20 milyonu aşkın esnaf, çiftçi, yoksulluk sınırı altında yaşamlarını idame ettirmeye çalışmaktadır."
SENDİKALAŞMA ORANI
Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki işçilerin sendikalaşma oranının, Çalışma Bakanlığına göre yüzde 9.68 dolayında olduğuna dikkat çeken Baluken, "Yani,12 milyon 287 bin işçiden, sadece 1 milyon 189 bini sendikalı olup, bu oranla Türkiye OECD üyeleri içinde sondan birinci sıradadır. Emeğin örgütlenmesinin önüne konan engeller, üretimden aldıkları payın büyük oranlarda düşmesine neden olmuş ve bu durum bugün ki düşük gelir düzeyini ortaya çıkarmış ve insan onuruna yaraşır koşulları ortadan kaldırmıştır" dedi.
Çalışanların örgütlenme hakkı, sosyal hakları, onurlu ücret alabilmeleri konusunda ayrımcılık yapıldığını ifade eden Baluken, muhalif sendikalara, sivil toplum örgütlerine ve odalara karşı polis saldırılarını hatırlattı ve Türkiye'nin antidemokratik müdahaleler sonucunda AİHM tarafından defalarca mahkum edildiğine işaret etti.
'ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ ZOR DURUMDA'
Sürekli küçülen kırsal alanda yaşayan halkın tarım ve hayvancılık üzerinden geçimlerini sağlayamadığını, birçok tarım ürününün üreticiden çıkan fiyatları ile market fiyatları arasında yüzde 400'lere ulaşan farkların oluştuğunu belirten Baluken, "Üreticiler ürünlerini yok pahasına tüccarlara verirken, tüketiciler ise fiyatı 4-5 misli oranında artmış tarım ürünleri satın almak zorunda bırakılmaktadır" diye ekledi.
Baluken, sosyal yardım harcamalarıyla ayakta kalmaya çalışan bir toplum gerçekliğiyle karşı karşıya olunduğunu, sosyal devlet ilkesine uygun, insan onuruna yakışır bir sosyal destek sisteminin de kurulmadığını belirtti.
'SOSYAL YARDIM' ÇARPITMASI
Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarının birer parçaları olarak görülmesi gereken ve ilgili bakanlıkların bütçelerinde yer alan bazı harcamaların ilave sosyal yardım harcamaları gibi sunulduğunu da bildiren Baluken, "Bütün bu nedenlerle açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan milyonlarca yurttaşımız için, genel görüşme açılması elzem hale gelmiştir" dedi. basından